Harun Şişmanyazıcı: “Çin sağlıklı büyümezse denizcilik piyasası çöker”
Ekonomist Harun Şişmanyazıcı, Mersin Deniz Ticaret Odası’nın (MDTO) ocak ayı meclis toplantısına katılarak, “Küresel Ekonomilerdeki Gelişmeler ve Türk Denizciliğine Etkileri” konulu bir sunum yaptı.
MDTO Meclis Toplantısında, küresel ekonomideki son gelişmeler ve Türk denizciliğine etkileri üzerine konuşan Şişmanyazıcı, 2019 yılında karşılaşılabilecek konular, dünya gündemini meşgul edecek sorunlar ve deniz taşımacılığı için tehditler konusunda değerlendirmelerde bulundu.
“2019’da global ekonomik belirsizlik temel konulardan biri olacak”
2019’da global ekonomik belirsizliğin temel konulardan biri olacağını belirten Şişmanyazıcı, küresel ekonomik politika belirsizlik endeksinin 2018’de 113.3 puandan 227.8’e çıktığını, daha sonra 204.5’e düştüğünü, ancak halen 2008’deki puanın üstünde olduğunu kaydetti. Bu durumun 2019’da da devam edeceğini beklediklerini ifade eden Şişmanyazıcı, söz konusu durumun yatırımlar konusunda negatif etki yaptığına dikkat çekti. 2019 yılının sloganının “belirsizlik” olduğunu vurgulayan Şişmanyazıcı, hiçbir şeyi önceden belirleyebilmenin mümkün olmadığını ve bir şeyi önceden kestirebilme periyodunun son derece kısaldığını dile getirdi.
“Dünyayı yöneten liderler, ülkeleri şirket yönetir gibi yönetiyorlar”
ABD Başkanı Donald Trump’ın FED Başkanı Jerome Powell’i görevden alacağını açıklamasıyla 24 Aralık’ta dünya borsalarının çöktüğünü anımsatan Şişmanyazıcı, Trump’ın geri adım atmasıyla tekrar yükseldiğini anlatarak, “Volatil (oynak) bir dünyadayız. Sözel yönlendirmeler her an her şeyi değiştirebiliyor. Dünyayı yöneten liderler daha otokrat ve ülkeleri şirket yönetir gibi yönetiyorlar. Böyle bir dünyada geleceğe dönük kestirme yapmak mümkün değil” diye konuştu.
“Çin sağlıklı büyümezse denizcilik piyasası çöker”
Sermaye piyasalarında büyük bir oynaklık olduğunu ve 2018’in sermaye piyasası açısından çok kötü bir yıl olduğunu söyleyen Şişmanyazıcı, 2019 yılı için de olumlu bir beklentinin bulunmadığını anlattı. Şişmanyazıcı, ticaret savaşları, himayecilik, jeopolitik riskler ve yıkıcı teknoloji başlıklarının diğer gündem konuları olacağını belirterek, “Himayecilik, neoliberalizmi en çok savunan ABD’den geliyor. Geçmişte himayeciliği uyguladığı için Dünya Ticaret Örgütü ile OECD tarafından eleştirilen Çin ise liberal ekonomiyi savunuyor. Dünya ticaretinin gelişmesi için serbest ticaret yapılması gerekirken reel mili gelir açısından 1. sırada olan ABD eliyle neoliberal politikalar askıya alınıyor. 2019 yılında bir önceki yıla göre nispi olarak daha düşük bir küresel büyüme bekliyoruz. Dünya Bankası ve IMF 2019 yılı için beklentilerini aşağı yönlü revize etti. IMF, 2019 yılı için yüzde 3,5 büyüme öngörüyor. IMF aynı zamanda, ticaret savaşlarının devam etmesinin Çin’in büyümesine yüzde 2 etki yapacağını belirtti. Yapılan araştırmalar ticaret savaşlarının devam etmesi halinde dünya GSMH’nin yüzde 0,5 azalacağını ortaya koymaktadır. Buna ek olarak 2017’ye göre daha kötü, 2015-2016’dan daha iyi, 2018’ın biraz altında ya da üstünde bir deniz ticaret sektörü bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Çin’in sağlıklı büyümesinin denizcileri çok yakından ilgilendiren bir durum olduğuna dikkat çeken Şişmanyazıcı, “Çin sağlıklı büyümezse denizcilik piyasası bütün segmentleri itibarıyla dökme yükler, tanker ve konteyner taşımacılığı bakımından çöker” diye konuştu.
Bir Kuşak Bir Yol (OBOR) projesi kapsamında Çin’in yapacağı yatırımları da değerlendiren Şişmanyazıcı, Çin’in bu konudaki teşvik ve yatırımlarının ekonomi için bir canlılık oluşturabileceğini, ancak buradaki hareketin konteyner taşımacılığını olumsuz yönde etkileyebileceğini ifade etti. Demiryolundaki konteynerlerin teşvik edilmesinin deniz taşımacılığında rekabeti getireceğine işaret eden Şişmanyazıcı, Çin’in OBOR için 125 milyar teşvik vereceğini açıkladığını kaydetti.
“Çevreci regulatif önlemler denizcilik gündemini uzun süre meşgul edecek”
Deniz ticaret piyasasında çevreci regulatif önlemlerin denizcilik gündemini uzun süre meşgul edeceğini belirten Şişmanyazıcı, yakıt sülfür oranlarını yüzde 0,5’e çekecek küresel sülfür düzenlemesinin 2020 yılında uygulanmaya başlayacağını hatırlatarak, söz konusu uygulamanın denizcileri zorlayacağını ve çok sayıda geminin hurdaya ayrılacağını anlattı. Deniz taşımacılığında konsolidasyonun özellikle konteyner taşımacılığında devam ettiğini vurgulayan Şişmanyazıcı, konteyner hat operatörlerinin kullandıkları gemi tonajlarını optimum seviyeye kadar büyüttüğünü, ölçek ekonomisini kullandıklarını söyledi. Ancak, büyük gemilerin piyasa girmesi ve bu gemilerin sayısının artmasının sıkıntılı bir durum oluşturduğunu ifade eden Şişmanyazıcı, hat taşımacılığında kurulan ittifakların piyasanın büyük bir bölümünü kontrol ettiğini, bunun da küçük şirketlerin iflasına neden olduğunu aktardı. Şişmanyazıcı, şu anda konteyner taşımacılığında 10 şirketin küresel kapasitenin yüzde 60-70’ine sahip olduğunu kaydetti.
Yeni üretim modellerinin ve değişen tüketim alışkanlıklarının deniz taşımacılığına olan talebi etkilediğini de belirten Şişmanyazıcı, şöyle konuştu:
“Küreselleşme yerini bölgeselleşmeye bırakıyor. Yerinde üretim; tüketim merkezlerine yakın yerlerde üretme modeli önem kazanıyor. Bu, deniz taşımacılığını etkileyecek unsurlardan biri.”
Türk Deniz Medya