Denizcilik tarihinde ezber bozan bir keşif, okyanusun 30 feet (yaklaşık 9 metre) derinliklerinde gün yüzüne çıkarıldı. Dalgıç ekiplerince tespit edilen ve yüzyıllar öncesine ait olduğu tahmin edilen bu batık, uzmanlar tarafından “geçmişten gelen telefon çağrıları” olarak nitelendiriliyor. Nedeni ise batıktan yayılan ve hâlâ gizemini koruyan belli belirsiz sinyaller ile derinlerdeki tuhaf akustik yansımalar.
Kazı ekibi, geminin yapısında ve kalıntılarında bulunan izlerden yola çıkarak bu enkazın henüz tam olarak tanımlanamayan bir görevle denize açıldığını düşünüyor. Teknenin güvertesinde rastlanan el yazmaları, mürettebatın gemiye binerken taşıdığı ilginç eşyalar ve olağan dışı sembollerle dolu ahşap kasalar, soru işaretlerini daha da artırıyor. Söz konusu kalıntılardan yayılan sesler, çoğu zaman anlaşılmaz frekanslarda olsa da bazen tıpkı konuşma parçacıkları ya da telefon aramaları gibi kesik kesik duyulduğunu belirten dalgıçlar, bu durumun tüyler ürpertici bir yanı olduğu görüşünde.
Tarihçiler, bulunan malzemelerin üslup ve işçilik açısından tahmini olarak 18. yüzyıla dayandığını söylese de elde edilen kalıntılardaki motifler, hem Avrupa hem de Uzak Doğu kültürlerinden esintiler taşıyor. Bu çok yönlülük, batığın kimliğini ve kökenini daha da esrarengiz kılıyor. Geminin gövdesinde yer alan metal plakaların üzerindeki semboller hâlâ çözülememiş durumda. Bazı araştırmacılar, bu sembollerin muhtemel bir şifreleme yöntemi ya da ritüel işaretleri olabileceğini ileri sürüyor.
Keşfi gerçekleştiren ekip, dalışlara her geçen gün yenisini ekleyerek bu gizemi aydınlatmaya çalışıyor. Elde edilen bulgular, su altı arkeolojisi literatüründe çığır açma potansiyeline sahip. Uzmanların “zamanda yankılanan sesler” şeklinde tasvir ettiği duyumlar, belki de batıkta yaşamış insanların hayat hikâyelerini bugüne taşıyor. “Adeta geçmişten biri bizi arıyor” diyen araştırmacılara göre, bu enkazın sırrını çözmek, kayıp denizcilik sayfalarını yeniden yazmamızı sağlayabilir.
Okyanusun sessizliğini yırtarak günümüze mesajlar taşıyan bu esrarengiz batığın sırrı tam olarak çözüldüğünde, denizcilik tarihi bambaşka bir boyuta taşınacak. Araştırma ekibi ise şimdilik tek bir konuda hemfikir: Bu gemi, derinlerden yükselen “çağrılarıyla” insanlığın unuttuğu bir hikâyeyi anlatmak üzere sabırsızlıkla bekliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: