İran'ın Husilere Silah Sevkiyatı İddiaları Gündemde!

ABD Merkez Komutanlığı, 28 Ocak'ta ABD Sahil Güvenlik gemisi USCGC Clarence Sutphin Jr.’ın Arap Denizi’nde bir dhovu durdurduğunu ve İran yapımı silahlar ve patlayıcılar taşıyan bir yük tespit ettiğini gecikmeli olarak doğruladı.

Yükte orta menzilli balistik füzeler ve insansız deniz araçlarına ait bileşenler, askeri düzeyde iletişim ekipmanları, ağ sistemleri ve tanksavar güdümlü füze lançerleri bulunuyordu.

Açıklamadaki gecikmenin nedeni bu yükün İran’dan gönderildiği ve Yemen’deki Husi güçlerine ulaştırılmak üzere yolda olduğu sonucuna varılmasını sağlayan kanıtların elde edilmesi olabilir.

Birleşmiş Milletler Uzmanlar Paneli’nin yıllık raporlarında da belirtildiği üzere, Husi güçlerine gönderilen materyaller genellikle kimliksiz mürettebat tarafından kullanılan dhovlarla taşınıyor. Bu materyaller, İran Devrim Muhafızları Ordusu (IRGC) Kudüs Gücü’nün Chah Bahar ve Bandar Abbas’taki depolarından yükleniyor, daha sonra Yemen sahilindeki balıkçı teknelerine aktarılıp Husi kontrolündeki bölgelere kaçak olarak ulaştırılıyor.

Son yıllarda bazı dhovlar, doğrudan Husi kontrolündeki Kızıldeniz kıyısındaki küçük balıkçı limanlarına yöneldi. İran’ın bu tedarik yöntemleri, bazı yüklerin yakalanmasını göze alacak şekilde organize ediliyor, ancak bu yolla yeterince materyalin Husi güçlerine ulaştırılması hedefleniyor.

Bu olay, İran’ın Husi güçlerini silahlandırma kararlılığının devam ettiğini ve İran’ın “Direniş Ekseni” üzerindeki kontrolüyle oluşturduğu dağınık tehdidi sürdürdüğünü gösteriyor. Husi güçleri, bu tehdidin önemli bir parçası olarak İran’ın askeri kapasitesine katkı sağlamaya devam ediyor.

Ayrıca İran, balistik füze üretimi için gereken katı yakıt stoklarını artırıyor. Geçen hafta Bandar Abbas’a demirleyen MV Golbon adlı gemiyle 34 konteyner dolusu sodyum perklorat getirildi. Bu madde, roket yakıtı üretiminde kullanılıyor ve İran, bu talebi yerel kaynaklardan karşılayamıyor.

İran’ın Husi güçlerine olan desteği ve balistik füze kapasitesindeki artış, bölgesel gerilimleri ve askeri riskleri artırıyor.