İstanbul’un Beylikdüzü ilçesi açıklarında meydana gelen deniz kazasında 270 metrelik Mia isimli petrol tankerine, Orita adlı 130 metrelik konteyner gemisi çarptı. Kaza, kıyıdan yaklaşık 5 mil açıkta yaşanırken, çarpmanın etkisiyle Mia tankerinin balast tankı hasar gördü ve denize bir miktar kirli su sızdığı bildirildi. Olayda yaralanan olmadığı belirtilirken, faciaya dönüşebilecek bir durumun hızlı müdahale sayesinde önlendiği aktarıldı. Yetkililer, kazanın nedenini araştırmak ve hasarı tespit etmek üzere soruşturma başlattı.
Kaza ihbarı üzerine Avcılar ve Gürpınar’dan gelen Sahil Güvenlik botları ve römorkörler hızla olay yerine yönlendirildi. Bu esnada, deniz trafiğinin yoğun olduğu bölgede çevre emniyeti sağlanarak diğer gemilerin olası risklere karşı uyarıldığı öğrenildi. Edinilen bilgilere göre kaza, demirleme sahasındaki Mia isimli tankerin yakınından geçmesi planlanan Orita konteyner gemisinin, henüz belirlenemeyen bir sebeple tankere çok yaklaşması sonucu gerçekleşti. Çarpmanın şiddetiyle büyük bir gürültü duyulduğu ve tankerde balast tankının yırtılmasıyla su sızıntısının başladığı ifade edildi.
Kazanın ardından bölgeye sevk edilen römorkörler arasında, Marport’ta römorkörcülük hizmetleri veren Uzmar firmasına ait Efes 10 adlı römorkörün de bulunduğu kaydedildi. Liman Başkanlığı talimatıyla görevlendirilen Efes 10’un 28 metre boyunda ve 85 ton çekme kuvvetine sahip olduğu, ayrıca gelişmiş yangın söndürme sistemi taşıdığı açıklandı. İlk müdahaleyi gerçekleştiren Efes 10 römorkörünün, hasar alan gemi etrafında güvenli bir koridor oluşturmak ve olası bir yangın riskini kontrol altına almak üzere görevlendirildiği aktarıldı. Bu işlem tamamlandıktan sonra, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne ait daha büyük boyutlu (34,5 metre) ancak 45 ton çekme gücü olan Kurtarma 2 adlı römorkör devreye alındı. Römorkör değişiminin, geminin konumuna ve operasyonun gerektirdiği aşamalara uygun planlama doğrultusunda gerçekleştiği öğrenildi.
Sahil Güvenlik birimleri ise bölgeyi deniz trafiğine kapatarak, çevre kirliliği riskine karşı uzman ekipleri hazır durumda tuttu. Yapılan incelemelerde, tankerden denize karışan sıvının ham petrol olmadığı, ancak kirli su kategorisinde değerlendirildiği ve yine de çevreye zarar verme potansiyeli bulunduğu kaydedildi. Bu nedenle kirliliğin daha geniş bir alana yayılmaması için uzmanların bariyer hazırlıkları yaptığı, tanker mürettebatının da sızıntının kaynağını hızla onarmak için çalışmalarını sürdürdüğü bildirildi. Yetkililer, kazaya dair soruşturmanın tüm ayrıntılarıyla devam ettiğini, her iki geminin kaptanlarının ifadesine başvurulduğunu ve radar-telsiz kayıtlarının incelendiğini ifade etti.
Drone ile havadan çekilen görüntülerde, kaza yapan tankerin çevresinde Sahil Güvenlik botlarının konuşlandığı, römorkörlerin ise hasar alan bölgeleri tespit etmeye çalıştığı net biçimde görüldü. Mia tankerinin balast tankındaki yırtık bölgenin yeri belirlendikten sonra geçici yamalama ve sızıntı durdurma çalışmaları yapılırken, Orita gemisinin de gövdesindeki çarpma izlerinin incelendiği gözlemlendi. Kazanın soruşturmasının yanı sıra, gemilerin gerekli onarım ve teknik kontrollerden geçtikten sonra seyrüsefere devam edip edemeyeceklerine ilişkin kararın, ilgili denizcilik otoritelerinin onayına bağlı olduğu belirtildi.
Denizcilik uzmanları, İstanbul açıklarında yaşanan bu kazada daha ciddi bir sonuç yaşanmamasında hızlı müdahalenin önemine dikkat çekti. Balast tankı hasarlarının, taşıdıkları sıvıya göre çevrede büyük kirlilik oluşturma riskine sahip olduğu, özellikle petrol tankerleri söz konusu olduğunda böyle bir kazanın potansiyel felakete yol açabileceği vurgulandı. Gemi kaptanlarının çapa atma noktalarını doğru belirlemesi, seyir ve demirleme prosedürlerine eksiksiz uyması gerektiğini belirten uzmanlar, yüksek çeki gücüne sahip römorkörlerin kazalara müdahalede hayati rol oynadığının altını çizdi.
Öte yandan, bölgede inceleme yapan sahil güvenlik ve liman başkanlığı ekipleri, birbirleriyle koordineli çalışarak deniz kirliliği ve gemi güvenliği konusundaki hassasiyetlerini vurguladı. Kazadan etkilenen gemilerin ekonomik kayıpları henüz netlik kazanmazken, Mia tankerine ait balast tankındaki onarımın zaman alabileceği belirtiliyor. Yırtılmanın ciddiyeti, geminin acilen havuza alınmasını gerektirebilir ya da geçici bir tamirle limanda bekletilmesi gündeme gelebilir.
Kazanın ardından deniz trafiğindeki gemilere de gerekli uyarılar yapılarak, bu bölgeden emniyetli mesafeyle geçmeleri sağlandı. Gemilerin arasındaki haberleşme ve seyrüsefer kurallarına uyulması, İstanbul gibi yoğun trafiğe sahip bölgelerde büyük önem taşıyor. İdari makamlardan alınan ilk bilgilere göre, kazada herhangi bir can kaybı ya da yaralanma olmaması sevindirici bir gelişme olarak not edildi. Uzmanlar, bu tür kazaların tekrarlanmaması için önümüzdeki süreçte denetimlerin ve eğitimlerin daha da artırılacağını belirtti.
Sahil Güvenlik ve Liman Başkanlığı tarafından yürütülen soruşturma sonuçlandığında, kazada meydana gelen zararın boyutu ve kusurun hangi gemiye ait olduğu netleşmiş olacak. Bu kapsamda, sorumluluğu tespit edilen tarafların maruz kalacağı yasal ve idari yaptırımlar da şekillenecek. Yetkililer, çevre kirliliğinin asgari düzeyde kalmış olmasının sevindirici olduğunu ve bundan sonraki süreçte de bölgedeki izleme çalışmalarının bir süre daha sürdürüleceğini ifade etti.
Yorumlar
Kalan Karakter: