Pratik Uygulamalar, 2024’te LNG Yol Haritasını Güçlendiriyor
SEA-LNG’nin “View from the Bridge” Raporu, LNG Kullanımındaki Büyümeye, Altyapı Gelişimine ve Rekor Yakıt İkmali Hacimlerine İşaret Ediyor
Londra, Birleşik Krallık: 23 Ocak 2025 – Küresel denizcilik sektöründe LNG (Sıvılaştırılmış Doğal Gaz) kullanımını teşvik etmek amacıyla faaliyet gösteren sektör koalisyonu SEA-LNG, her yıl yayımladığı “View from the Bridge” (Köprüden Bakış) raporunun en son sürümünü paylaştı. Raporda, 2024 yılının da LNG yakıtlı gemiler için güçlü bir büyüme yılı olduğu vurgulanıyor.
LNG Kullanımındaki Küresel Artış
SEA-LNG üyelerinden elde edilen veriler ışığında hazırlanan rapor, küresel LNG yakıtlı gemi sayısının 2024’te rekor seviyelere ulaştığını gösteriyor. Şu anda dünya genelinde yaklaşık 638 LNG yakıtlı gemi hizmet veriyor. Bu rakam, bir önceki yıla göre %33’ün üzerinde artış anlamına geliyor. Önümüzdeki dönemde ise bu ivmenin devam etmesi ve 2028 sonuna kadar 1200’den fazla LNG yakıtlı geminin operasyonel olması bekleniyor.
2024 yılında, LNG çift yakıtlı gemilerin sipariş oranı, LNG taşıyıcı gemiler hariç tutulduğunda, alternatif yakıtlı gemi tonajının %70’ini oluşturdu. Bu oran 2023 yılında %43 seviyesindeydi.
Bu büyüme, LNG yakıt ikmali altyapısının geleneksel büyük limanların ötesine de yayılmaya başlamasıyla destekleniyor. Bugün itibarıyla 198 limanda LNG yakıt ikmali yapılabiliyor ve 78 limanda daha yeni LNG ikmal tesisleri planlama veya inşa aşamasında. Ayrıca dünyada hâlihazırda 60’tan fazla LNG ikmal gemisi görev yapıyor. Bu rakam, 2023’e kıyasla %22 oranında bir artışı temsil ediyor.
LNG Yol Haritasında Biyometan ve E-Metan Dönemi
Raporda, 2024’te LNG’nin karbon azaltımı konusunda önemli bir eşik atladığı, özellikle biyometan (liquefied biomethane) kullanımının yaygınlaşmaya başladığına dikkat çekiliyor. Düzenli yenilenebilir e-metan tedariklerinin ise 2026’dan itibaren devreye girmesi bekleniyor. SEA-LNG üyeleri, 70’e yakın limanda biyometan yakıt ikmali sunmaya hazırlanıyor ve bazı limanlarda bu kapsamda ilk operasyonlar çoktan gerçekleştirildi.
Öne çıkan örneklerden biri de Rotterdam-Singapur Yeşil ve Dijital Denizcilik Koridoru (GDSC) çerçevesindeki “Methane Track” projesi kapsamında yapılan biyometan yakıt ikmali pilot çalışması oldu. Bu girişim, 2021’de Glasgow’da düzenlenen COP 26 Zirvesi’nde imzalanan “Clydebank Declaration” ile duyurulan uluslararası Yeşil Koridorlar (Green Corridors) projesinde fiilen hayata geçirilen ilk teslimat olarak dikkat çekiyor.
Sektör Temsilcileri Ne Diyor?
SEA-LNG Yönetim Kurulu Başkanı Peter Keller, rapora ilişkin değerlendirmesinde, “Son ‘View from the Bridge’ raporumuz, denizcilik sektörünün bugünden karbonsuzlaşma yolunda gerçekçi ve uygulanabilir bir çözüm olarak LNG yol haritasına önem vermeye devam ettiğini teyit ediyor. Sektörün çoklu-yakıt geleceğe doğru ilerlediğine inanıyoruz ve LNG’nin bu gelecekte daima kritik bir rol oynayacağını düşünüyoruz. 2050’ye kadar küresel denizcilik filosunun net sıfır emisyona ulaşabilmesi için çeşitli yakıtların bir arada kullanılması şart; LNG ise bu yolculuğun öncüsü olmaya devam edecek,” ifadelerine yer verdi.
Keller ayrıca, “Bu bir ‘benim yakıtım seninkine karşı’ durumu değil; sektörün belirlediği hedeflere en iyi şekilde ulaşılmasını sağlayacak yakıt kombinasyonu meselesi. LNG, net sıfıra giden yolda en sağlam adımları atabilen bir seçenek sunuyor,” diye ekledi.
Metan Kaçağı (Methane Slip) ve Yeni Düzenlemeler
2024, LNG kullanımında en çok tartışılan konulardan biri olan metan kaçağının (methane slip) azaltılmasında da önemli gelişmelere sahne oldu. Rapora göre, biyometan ve e-metan gibi yenilenebilir kaynaklarla birlikte metan kaçağını ortadan kaldırmaya yönelik teknolojik iyileştirmeler, net sıfır emisyon hedefi için etkili ve uygulanabilir bir yol çiziyor.
Keller bu konuda, “Gemi sahipleri ve işletmeciler, bugün sipariş ettikleri gemilerin ömürleri boyunca geleceğe hazır olduğundan emin olabilir. Teknolojik yenilikler, sıkılaşan küresel ve bölgesel düzenlemelerle birleştiğinde, on yılın sonunda metan kaçağının önemsiz bir konu haline geleceğine inanıyoruz,” şeklinde konuştu.
FuelEU Maritime ve Türkiye için Anlamı
Denizcilik sektörünün karbonsuzlaşma hedeflerine yönelik Avrupa Birliği’nde hazırlanan FuelEU Maritime regülasyonu, 2025 itibarıyla daha etkili biçimde uygulanmaya başlayacak. SEA-LNG analizine göre FuelEU Maritime, LNG’ye dayalı çözümler için elverişli bir ortam yaratıyor. Geleneksel deniz yakıtlarına göre %23’e varan sera gazı emisyon azaltımısağlayabilen LNG, bu düzenlemeye 2039’a kadar uyumlu sayılacak.
Biyometan ve e-metan gibi yenilenebilir türevlerin kullanılması ise 2050 ve sonrasına dek yasal uyumu sürdürmeyeolanak tanıyor. Bu durum, yalnızca AB limanlarına sefer yapan gemileri değil, küresel ölçekte faaliyet gösteren Türk armatörleri ve denizcilik firmalarını da yakından ilgilendiriyor. Çünkü uluslararası rekabette yer almak ve uyumluluk maliyetlerini düşük tutmak isteyen şirketler, AB limanlarıyla ticaret yaparken sürdürülebilir çözümlere yatırım yapmak zorunda kalacak.
Türkiye, stratejik coğrafi konumu ve güçlü denizcilik endüstrisiyle, hem AB kaynaklı düzenlemelere uyumu hem de Orta Doğu ile Karadeniz pazarlarına erişimi göz önüne alındığında, LNG ve benzeri düşük/karbon nötr yakıtlara geçişte avantajlı bir konum yakalayabilir. Özellikle İstanbul, İzmit, Mersin ve İzmir gibi yoğun liman bölgeleri, LNG ikmal altyapısının genişletilmesiyle bölgesel lojistik merkez olma potansiyeline sahip.
Yorumlar
Kalan Karakter: