Montenegro Deniz Kaptanları Birliği (UPK) temsilcileri, 1 Şubat 2025 tarihinde Filip Radulović'un katılımıyla düzenlenen toplantıda, denizcilik sektöründe yaşanan aksaklıkların giderilmesi ve liyakat esaslı bir düzenin tesis edilmesi yönünde bakanlığa kapsamlı reform çağrısında bulundu. Toplantıda, denizcilik idaresinde personel kalitesinin artırılması, devlet kurumlarında ve deniz işletmelerinde uzun süredir süregelen parti kayırmacılığının sona erdirilmesi ve denizcilik alanında uluslararası standartlara uygun uygulamaların hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı.
Kaptanlar, mevcut sistemde yaklaşık 90 kadroluk bakanlık personel pozisyonundan yalnızca yedi tanesinde denizcilik alanında gerekli olan teknik ve teknolojik yeterliliğin aranmasına dikkat çekti. Deneyimli deniz kaptanlarının, üniversite diploması olmaksızın da çalışabildiğini belirten UPK, bunun liyakat ve denizcilik bilgisini zayıflattığını ifade etti. Bu durumun, sektörün güvenlik ve operasyonel verimliliğini olumsuz etkilediği, uluslararası rekabette Türkiye ve bölgedeki diğer ülkelerin hak ettiği konuma ulaşmasının önünde ciddi bir engel oluşturduğu dile getirildi.
Toplantıda, mevcut STCW sertifika sınavlarının port otoriteleri bünyesindeki komisyonlar tarafından yapılmasının yetersiz olduğu, bunun yerine en üst düzey denizcilik tecrübesine sahip uzmanlardan oluşan devlet komitesinin kurulması gerektiği vurgulandı. Böylece, hem sınavların hem de denizcilik eğitim programlarının uluslararası standartlarla uyumlu hale getirileceği, denizcilik personelinin gelişimine yönelik stratejilerin oluşturulmasının sağlanacağı belirtildi. Ayrıca, UPK, bakanlıktan denizcilik idaresinin sistematizasyonunun gözden geçirilerek, port otoritelerinin deniz navigasyonu güvenliği ve denetimindeki rolünün güçlendirilmesini talep etti.
Montenegro’da düzenlenen bu toplantı, ülkenin stratejik konumda bulunan Adriyatik’e açılan limanları ve bölgedeki deniz ticareti açısından büyük önem taşıyan denizcilik sektöründe yaşanan sıkıntıların uzun süredir tartışıldığını gösteriyor. Kaptanlar, özellikle devletin denizcilik alanında “cash & carry” benzeri denetimsiz uygulamaların hâkim olmasının, sektörün güvenliğini ve işleyişini olumsuz etkilediğini dile getirerek, bu durumun derhal sona erdirilmesi gerektiğini ifade etti.
Toplantıda ele alınan diğer konular arasında, denizcilik eğitim sistemindeki yetersizlikler de yer aldı. UPK, mevcut durumda Denizcilik İşleri Bakanlığı’nın eğitim ve denetim yetkilerinin kısıtlı kaldığını, Milli Eğitim Bakanlığı’nın denizci eğitimine ilişkin uygulamalarının STCW Sözleşmesi standartlarıyla uyumlu olmadığını belirtti. Bu bağlamda, bölgedeki ortaöğretim diplomalarının denizcilik eğitiminde tanınması ve onaylanan eğitim programlarının ilgili elektronik veritabanında düzenli olarak güncellenmesinin önemine değinildi. Böylece, her an aktif denizci sayısının, görev dağılımının ve eğitim geçmişlerinin şeffaf bir şekilde takip edilebileceği ifade edildi.
Ayrıca, UPK temsilcileri, denizcilik sektöründe “gri ekonomi” olarak adlandırılan yasadışı uygulamaların da önüne geçilmesi gerektiğini vurguladı. Bakanlıktan, gemilere biniş ve iniş kontrollerinin elektronik veri tabanına kaydedilerek, aktif denizci bilgilerine anlık erişim sağlanması talep edildi. Bu sistem sayesinde, denizcilik sektöründe görev yapan personelin, aldıkları eğitimler ve sertifikasyonların düzenli olarak denetlenerek, sektörün güvenlik standartlarının yükseltilmesinin hedeflendiği belirtildi.
Kaptanlar ayrıca, denizcilik sektöründe devletin bütçesinden ayırdığı 5,25 milyon euro tutarındaki “Ocean Race Europe” etkinliği için yapılan harcamaların, denizcilik altyapısının güçlendirilmesi, su yollarının belirlenmesi, yeni küçük ve hızlı deniz araçlarının temini ve elektronik iletişim ile deniz trafiğinin izlenmesi gibi acil ihtiyaçlara yönlendirilmesi gerektiğini savundu. Kotor Körfezi’nde tanımlanamayan su yolları ve düzensiz denetim uygulamalarının, deniz güvenliğinde ciddi tehlikeler oluşturduğu ve bu konuların derhal ele alınmasının şart olduğu ifade edildi.
Montenegro denizcilik sektöründeki bu reform çağrısı, sadece mevcut aksaklıkların giderilmesine yönelik eleştirilerle sınırlı kalmayıp, sektörün uluslararası rekabette hak ettiği konuma ulaşması için atılması gereken somut adımların altını çiziyor. UPK’nın talepleri, denizcilik idaresinde liyakat, şeffaflık ve güvenlik ilkelerinin esas alınacağı bir sistemin kurulması, aynı zamanda eğitim ve denetim süreçlerinin uluslararası standartlara uygun şekilde yeniden yapılandırılması yönünde önemli bir mesaj veriyor. Bakanlık yetkililerinin de, bu talepler doğrultusunda mevcut düzenlemeleri gözden geçirip, sektörün ihtiyaçlarına uygun adımları atacağına dair açıklamalarda bulunması bekleniyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: