İtalya’nın Savona limanında offloading (yük boşaltma) operasyonu yapan Yunan sahipli Seajewel adlı aframax tankerin gövdesinde tespit edilen iki delik, denizcilik dünyasında soru işaretleri yarattı. Söz konusu deliklerin dışarıdan gelen bir kuvvetle oluştuğunun düşünülmesi, olası bir sabotaj ya da terör eylemi ihtimalini gündeme taşıdı. Yetkililer, mekanik arıza veya daha önce gerçekleşmiş bir çarpışma sonucu meydana gelen hasar ihtimalini de dışlamıyor. Ancak şimdilik hangi senaryonun doğru olduğunu kanıtlayacak net bir bulgu bulunmadığı bildiriliyor.
Savona’da Başlayan Gizem
Thenamaris’in işlettiği, Malta bayraklı ve 2009 yapımı olan Seajewel (IMO: 9388807), 14 Şubat’ta Cezayir’den aldığı ham petrolü boşaltmak üzere İtalya’nın kuzeybatısındaki Savona limanına vardı. Limandaki petrol terminaline yanaşan gemi, geceden sabaha kadar devam eden operasyon sırasında mürettebatın duyduğu “yüksek sesli iki patlama” sonrası faaliyetlerini durdurdu. Yapılan ilk incelemede, geminin gövdesinde yaklaşık bir metrelik bir delik olduğu tespit edildi; bu delik nedeniyle bir miktar su gemiye girdi ancak çift cidarlı yapı nedeniyle ham petrol sızıntısı veya çevre kirliliği yaşanmadı.
Savona Liman Başkanlığı, kamuoyuna “yük boşaltma prosedüründe anormallikler” tespit ettiklerini duyurdu. Bu açıklamayla birlikte gemi operasyonu derhal durduruldu ve İtalya’nın seçkin bir dalgıç timi sualtında ayrıntılı incelemeler yaptı. İlk incelemelerin bulgularına göre, tankerdeki gövde plakalarının dışa değil, içe doğru büküldüğü kaydedildi. Ayrıca bölgedeki sualtında ölü balıkların bulunması, patlayıcı ya da kimyasal bir maddenin kullanılmış olabileceği yönünde şüpheleri artırdı.
Soruşturma ve Olası Senaryolar
Savona Savcılığı ve İtalya’nın terörle mücadele birimleri olaya hızla müdahil oldu. Hâlen devam eden soruşturmada, bir terör örgütü veya belirli bir çıkar grubunun bu patlamayı organize etmiş olabileceği ihtimali göz önünde bulunduruluyor. Buna karşın, geminin geçmiş yolculuk kayıtlarına bakılarak daha önceki bir çarpışma veya mekanik arıza ihtimali de değerlendiriliyor. Şu aşamada, liman yetkilileri ve şirket temsilcileri, patlayıcının kalıntıları ya da limpet mayını gibi bir cihazın gemiye ne zaman ve nasıl yerleştirilebileceğine dair herhangi bir kesin kanıt paylaşmadı.
Basına yansıyan bilgiler, Seajewel’in daha önce Rusya’nın Novorossiysk limanına uğradığını ve Türkiye dâhil olmak üzere çeşitli rotalarda Rus petrolü taşıdığını gösteriyor. Bununla birlikte, geminin söz konusu seferlerinde uluslararası yaptırım kurallarını ihlal ettiğine dair bir emare bulunmuyor. Yine de, özellikle Rusya’yla bağlantılı limanlara giren veya Rus petrolü taşıyan gemilere dönük bir sabotaj dizisi olup olmadığı, araştırmanın önemli bir boyutu hâline gelmiş durumda.
Koala ve Diğer Vakalar
Seajewel vakasından yalnızca birkaç gün önce, Rusya’ya bağlı Ust-Luga limanında Koala (IMO: 9234642) isimli, Kıbrıs merkezli bir şirketin işlettiği tanker de benzer bir patlama yaşadı. Rus yetkililer başlangıçta bunu “makine dairesi kazası” olarak duyursa da, denizcilik güvenliği üzerine uzmanlaşan Ambrey Intelligence adlı danışmanlık şirketi, geminin üç ayrı patlamaya maruz kaldığını ve bu durumun limpet mayını gibi bir dış müdahaleyi işaret edebileceğini öne sürdü. Koala’nın da “dark fleet” (gölge filo) olarak anılan, yaptırım altında ya da riskli ticari faaliyetlerde bulunan gemilerle benzer rotalara sahip olduğu biliniyor.
Benzer şekilde, Grace Ferrum (IMO: 9667928) adlı başka bir geminin de Libya açıklarında patlamaya uğradığı rapor edildi. Bu geminin de daha önce Rus limanlarına sefer düzenlemiş olması, patlamaların ortak noktasının “Rus petrol ticaretinde yer almak” olabileceği ihtimalini güçlendiriyor. Ancak Thenamaris’in işlettiği Seajewel ve Seacharm gibi gemilerin “gölge filo”yla ilişkisinin olmadığı, yasal çerçeve dâhilinde faaliyet gösterdiği biliniyor.
Şirket ve Resmî Açıklamalar
Thenamaris, yaşanan olayla ilgili geniş çaplı bir incelemenin sürdüğünü ve şu an için patlayıcı kalıntılarına dair bir bilgi paylaşamayacaklarını bildirdi. Şirket sözcüsü, mürettebatın güvende olduğunu ve çevreye herhangi bir zarar verilmediğini vurguladı. Ayrıca, Seajewel’in kısa süre içerisinde tamir edilerek tekrar hizmete dönmesinin planlandığını belirtti.
Savona liman yetkilileri de patlamanın kaynağını ortaya çıkarmak için her türlü teknik ve hukuki adımın atıldığını ifade ediyor. Özellikle terörle mücadele birimlerinin devreye girmesiyle, soruşturmanın kapsamı genişlemiş durumda. İtalyan medyası, dalgıç ekiplerinin elde ettiği numunelerin incelendiğini ve çıkarılan metal parçalarının patlayıcı türüne dair ipuçları verebileceğini bildiriyor.
‘Türkiye’yi Suçlama’ İddiaları
Daha önce bazı haberlerde, farklı kaynaklara dayandırılan spekülatif söylemlerde, Türkiye’nin bu gemileri hedef aldığına dair iddialar öne sürülmüştü. Ancak şu ana kadar İtalyan ya da Yunan medyasında, Türkiye’yi doğrudan suçlayan resmî bir açıklama veya somut bir kanıt sunulmuş değil. Bilhassa Savona’daki resmî makamlar, soruşturmanın odağında sabotaj veya terör eylemi ihtimalinin olduğunu belirtirken, faillerin kim veya hangi amaçla hareket edebileceğine dair henüz bir beyanda bulunmadı.
Güvenlik Önlemleri Artıyor
Seajewel’in etrafında halen güvenlik kordonu uygulanıyor; liman içerisinde dalgıçların çalışmaları sürerken, medyaya zaman zaman fotoğraf ve kısa videolar yansıyor. İtalya’nın kuzeyindeki endüstriyel ve ticari limanların güvenlik düzeyi, bu olayların ardından artırıldı. Bu gelişmeler, uluslararası denizcilik sektörünün ana gündem maddeleri arasında yerini koruyor.
Rusya’dan yük alıp Avrupa limanlarına taşıyan gemilerin maruz kaldığı bu patlamalar, gerek deniz taşımacılığının güvenliği gerekse küresel enerji ticareti açısından kaygı yaratıyor. Savona’daki soruşturma ve benzer vakaların incelenmesi tamamlandığında, hem uluslararası hem de bölgesel ölçekte hangi yeni tedbirlerin alınacağı merak konusu.
İtalya’nın Savona limanında Seajewel tankerinde tespit edilen delikler, sabotaj ya da terör eylemi ihtimalini gündeme getirdi. Farklı bölgelerde, Rusya’yla bağlantılı petrol taşıyan gemilerde benzer patlamaların ortaya çıkması, olayların tesadüf olmadığını düşündürüyor. Yine de soruşturma sürecinde, mekanik arıza veya önceki bir çarpışmaya dair olasılıklar da masada duruyor. Resmî makamlardan şu ana kadar Türkiye’yi suçlayıcı bir açıklama ya da kanıt gelmedi. Tüm dikkatler, Savona’da yürütülen kapsamlı incelemelerin sonuçlarında ve bu gemileri hedef almış olabilecek olası faillerin kimliğinin netleşmesinde toplanmış durumda. Olayların seyri, hem bölgesel istikrar hem de küresel petrol ticareti açısından yakından takip ediliyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: