2000’li yılların başından itibaren dünya deniz ticaretinde meydana gelen artış ve Avrupa Birliği (AB) ve Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO)’nün tek cidarlı tankerlerin hizmet dışı bırakılmasına yönelik aldığı kararların etkisiyle, dünya tersaneleri gibi Türk tersaneleri de 2000-2007 yılları arasında altın çağını yaşadı. 2007 yılının sonlarına doğru Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde patlak veren ve etkileri süregelen finansal kriz, Türk denizciliğinin ve imalat sanayinin bir parçası olan Türk gemi inşa sanayiinde de kendini hissettirdi.
Türk gemi inşa sanayii, 2000’li yılların başlarında kuru yük, dökme yük, vb. gibi basit yapılı gemilerden oluşan ürün yelpazesini 2003-2007 yılları arasında daha özel yapılı kimyasal ve ürün tankerleri ile zenginleştirmeyi başardı. Şu anda Türkiye’de 72 adet tersane var ve 54 adet tersanenin daha yatırımı devam ediyor. Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR)’nin yayınladığı 2013 Sektör Raporu’na göre; Türk tersanelerinde 2008 yılında 852 bin DWT olan gemi üretimi 2013 yılında 120 bin DWT olarak gerçekleşti. Bu handikapı aşmak için mevcut tersaneler olabildiğince bakım-onarıma yönlenmiş durumdalar. Öyle ki, tersanelerin bakım-onarım faaliyetleri 2013 yılında 2008’e göre yaklaşık 2 kat artış gösterdi.
Japon Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (SAJ)’nin Mart 2014’te yayınladığı istatistiklere göre; 2013 yılında dünyada teslim edilen yaklaşık 70 milyon GT hacim toplamındaki 3089 adet yeni inşa geminin GT olarak %36,8’i Çin’de, %34,8’i Güney Kore’de, %20,7’si Japonya’da, %1,4 Avrupa’da ve %6,4’lük kısmı da “diğer” grubundaki ülkelerde bulunan tersanelerde inşa edildi. Dünya gemi inşa piyasası, 2007-2010 yılları arasında -krize rağmen- büyümesini sürdürmüştü. Bu dönemde özellikle Çin % 400’lük bir üretim artışıyla tarihi bir büyümeye imza atmış, Güney Kore ve Japonya ise istikrarlı bir şekilde büyümesini sürdürmüştü. Fakat 2014 SAJ istatistikleri, özellikle 2012 yılından itibaren her üç ülkenin gemi teslimlerinin de sürekli azaldığını gösteriyor. Avrupa ve Türk tersaneleri küresel krizin olumsuz etkilerini 2009 yılından itibaren hissetmeye başlamıştı.
Yorumlar
Kalan Karakter: