DENİZ TAŞIMACILIĞINDA SONUÇ SEBEP SARMALI (BDI ARTIK KENDİ KRİZİNİ YARATMAYA BAŞLADI )
2014 yılının ikinci yarısından itibaren özellikle Dökme Kuru Yük piyasasında görülen anormal düşmenin 2015 yılının sonlarına doğru iyileşeceği ancak bu iyileşmenin de çok fazla olmayacağı şeklindeki bizim ve diğer analistlerin beklentileri gerçekleşmemiştir. Hatta BDI 2015 sonu ve 2016 başında tarihinde görülmeyen noktalara düşmüştür.
25.01.2015 itibari ile ise 354’e inmiştir. Bu okuma, bu Index tutulmaya başladığından bu yana görülen en düşük Index değeridir. Index 2009 yılı okumasının bile neredeyse yarısına doğru hareket etmeye başlamıştır. Acaba dünya ekonomisi ve dökme kuru yük piyasası bu kadar kötüleşmiş midir? BUNA CEVABIMIZ HAYIR OLACAKTIR. ÇÜNKÜ 2009 DA DÖKME KURU YÜK PİYASASI YADA TİCARETİ %-2.7 AZALIRKEN, 2015 YILINDA sadece %-0.2 AZALMIŞTIR.
Dünya ekonomisi de aşağıda açıklanacağı üzere 2015 yılında 2009 yılı kadar kötü olmamıştır. ŞÜPHESİZ DÖKME KURU YÜK GEMİ TONAJI BU İKİ YILIN MUKAYESESİ YAPILDIĞINDA KÜMÜLATİF OLARAK %70 ARTMIŞTIR.
Yıllar İtibari İle Kuru Dökme Yük tonajı (DWT)(000)
Yıl başları itibari ile
2000 2008 2009 2013 2014 2015
266.600 401.943 418.356 686.635 726.319 757.9
Yıl sonları itibari ile
456.623 726.3 757.9 776.1
Yıl sonu itibari ile kuru dökme yük filosuna giren 49.1 Milyon dwt, çıkan 30.4 Milyon dwt , net 18.7 Milyon dwt olmuştur. Yıl başı ile mukayese edildiğinde artış % desi %.2.4 olmuştur.
Dökme Yük Filosunun Dünya Ticaret Filosu İçindeki Payı (%)
2000 2010 2013 2014 2015
34.6 35.8 42.2 42 43.5
KAYNAK UNCTAD ,2010 ,2014 ve 2015 Raporları
Buna karşın taşınan yük miktarı 2009 yılında toplam olarak 3.339 milyon ton iken 2015 de tahmini olarak 4.760 milyon tona çıkmış ve artış %42 olmuştur. Kısaca taşınan yük miktarı %42 artarken tonaj kümülatif olarak %70 artmıştır.
Bu dökme kuru yük piyasasında görülen durumun en önemli nedenlerinden biri olmakla beraber ,tek başına bu gerilemenin tüm sorumlusu değildir. 2009 da dökme kuru yük taşımaları ton mil olarak 18.240 Milyar ton mil olmuştur.
2015 de ise bu miktar 25.654 Milyar ton mile yükselmiştir. 2009 yılında 456.6 Milyon dwt ile 18.240 Milyar ton mil taşıma yapılmıştır. Bu gemi dwt’i başına 40.000 ton mil taşıma yapıldığı anlamına gelmektedir. 2015 yılında ise 776.468.000 dwt ile , 25.654 Milyar ton taşıma yapılmıştır. Kısaca dwt başına 33.000 tonmil taşıma yapılmıştır. Azalış miktarı %17.5 dür.
Bilindiği üzere BDI 2008’IN BAŞINDA MAYIS AYINDA REKOR KIRARAK 11.793 PUANA YÜKSELMİŞ İKEN SONUNDA 663 ‘e DÜŞMÜŞTÜR. BDI O TARİHLERDE HİÇ BİR DÖNEM 650 NİN ALTINA DÜŞMEMİŞ İKEN 2009 YILINDA 647’I GÖRMÜŞTÜR.
2016 BAŞINDA İSE YAŞANAN 354 DÜR. YANİ AZALMA 2009 a GÖRE %45 DİR. DOLAYISI İLE BU DÜŞMEYİ ARTIK SADECE TONAJ ARTIŞI İLE İZAH EDEMEYİZ. YUKARIDA BELİRTİLDİĞİ ÜZERE 2009 YILININ EKONOMİK ŞARTLARI İLE 2015 YILINI MUKAYESE ETTİĞİMİZDE DE DURUM 2009 YILI KADAR KÖTÜ DEĞİLDİR.
O HALDE BURADA BAŞKA BİR ANOMOLİ BULUNMAKTADIR. SON YILLARDA EKONOMİDE GÖRÜLEN EKONOMİK PARAMETRELER İLE İZAH EDİLEMEYEN ANORMALLİKLER YAŞANMAYA BAŞLAMIŞTIR. BAZEN SONUÇ OLAN KRİZ KRONİKLEŞTİKTEN SONRA KENDİ KENDİNİN SEBEBİ OLARAK İLAVE KRİZE NEDEN OLMAKTADIR.
BU BİR ANLAMDA SONUÇ SEBEP SARMALI YADA TUZAĞI OLARAKTA TANIMLANABİLİR.(H.Ş 2016)
AYNI DURUM BDI’DE DE GÖRÜLMEYE BAŞLAMIŞTIR. BDI BİR SONUÇ YADA TESPİT OLMAKLA BERABER ,ARTIK İÇİNDE BULUNULAN EKONOMİK ORTAMIN BELİRSİZLİK VE KÖTÜLÜĞÜNDEN DE BESLENEREK KURU DÖKME YÜK PİYASASINDA DAHA FAZLA GERİLEMENİN VE KÖTÜLEŞMENİN SEBEBİ OLMAKTADIR. ÇÜNKÜ KİRACILAR DURUMU GÖRÜP, GİDEREK AŞAĞI YÖNLÜ HAREKET HALİNDE OLAN BİR INDEX’E BAKARAK ALIMLARINI ERTELEMEKTE ,YADA INDEX DEĞERİNİ İLERİ SÜREREK PİYASADA RATELERİNİ DAHA AŞAĞI BASKILAMAKTADIRLAR. INDEX’E DAYALI UZUN DÖNEM PERİYOD ANLAŞMALARI DA OTOMATİK OLARAK RATE’LERİ AŞAĞI ÇEKMEKTEDİR.
2015 yılında talepteki azalmanın nedeni genelde kuru yük piyasasını ayakta tutan Çin’ ekonomisindeki soğumadır. Bu durum dökme kuru yük piyasasında görülen düşmenin en önemli amili olmakla beraber BDI de bu kadar düşme yaratacak kadar bir öneminin olacağı da düşünülmemektedir. Çünkü Çin’in kömür alımlarının 78 milyon ton düşmesi ,ASYA ülkeleri taşımaları bakımından bazı ülke taşıma artışları ile birlikte net olarak 53 Milyon tonluk bir düşmeye neden olmuştur.
Küresel bazda ise kömür taşımalarındaki azalma 2015 yılında 2014 yılına göre 71 Milyon ton olmuştur(-%4) Çin’in demir cevheri ithalatı da Kasım 2015 de bir yıl öncesine göre 11 ayda %1.3 12 ayda %1 artmıştır.
Küresel bazda 5 major dökme yük miktarı 2015 de 2014 e göre sadece 25 Milyon ton azalmıştır.(3.092 Milyon ton-3.117 Milyon ton ,azalış %1 dir)Toplam dökme yük taşımalarındaki azalma ise 2014 de 4.695 Milyon ton iken 2015 de 4.686 Milyon ton olarak sadece 9 Milyon ton olmuştur. Oysa 2009 da 92 Milyon ton azalmıştı.
Dikkat edilirse 2015 yılında talepteki düşme %-0.2 gibi çok cüzi olup BDI deki bu anormal çöküntüye sebep olacak nitelikte değildir. Meseleye global ve genel olarak baktığımızda ise karşımıza dünya ticaretinin yapısında bir değişme olduğu ortaya çıkmaktadır.
-Dünya ticareti küresel GDP artışına karşı elastikiyetini kaybetmiştir. Evvelce küresel GDP 1 artarken küresel ticaret 2 den fazla artmaktaydı. 2009-2015 yılları arasında ise sadece aynı miktarda hatta bazı yıllar altında artmaktadır. Elastikiyet bu dönemde %1.3 den %0.83 lere düşmüştür.
-Önemli ithalatçı ülkeler( örneğin Çin )ithal ettikleri bir çok üründe kendi kendilerine yeter hale gelmiş ve ihraç ettikleri ürünler içinde yerli katkı payı %30’lardan %50-60’lara çıkmaya başlamıştır.
-Evvelce sınırlı sayıda küresel ham madde üreticisi ve ihracatçısı ülke varken 2004-2009 yükselme döneminin gazı ile yatırımlar artmış ve kapasite hem geleneksel ham madde üreticisi ülkelerde hem de diğer ülkelerde artarak sahneye tüketim merkezlerine yakın yeni üreticiler çıkmaya başlamıştır.
Demir cevheri taşımalarında Avustralya’dan yapılan ithalat miktarı bakımından Brezilyadan yapılan ithalata göre makas açılarak Avustralya’nın payı toplamda %60 çıkmıştır. Bu ise demir cevheri taşımalarında mesafenin kısaldığı anlamına gelmektedir.
Nitekim Çin’in deniz yolu ile demir cevheri ithalatında ton olarak %1 artma varken, ton mil bazında yapılan taşımalarda 2015 yılında %2 lik azalma görülmüştür. 2016 da bu azalma %1 olarak devam edecektir.
-Jeopolitik riskler, konjonktürel olmaya başlayan meteorolojik ve jeolojik felaketler ,bilişim ve haberleşme imkanlarının gelişmesi, dünyada ekonomik algının* alt kültür seviyesine sahip katmanlara kadar inmesine neden olmuş, ekonomik kararlarda psikolojik saikleri öne çıkarmaya başlamıştır. Hane halkının ve üreticilerin gelecek beklentileri en ufak bir olumsuz haber ile etkilenmeye ve Merkez Bankalarının sözel yönlendirmeleri küresel ekonomiye yön vermeye başlamıştır.
İçinde bulunduğumuz süreçte bir MERKEZ BANKALARI ekonomisi dönemi yaşanmaktadır. Bu ise tipik bir FİNANSAL KAPİTALİZM ÜRÜNÜ dür. Son aylarda ise Merkez Bankaları arasında ayrışma başlamıştır. Çin, İngiltere, AB ,Japonya parasal genişleme ve düşük faiz uygulaması yaparken ABD faiz artırmaktadır.( Şimdi yaptığı faiz artırımının hata olduğu değerlendirilse bile)
-Fed başlı başına küresel ekonomik sıkıntının sebebi olmaktadır. 2015 yılında Fed söylemleri ile 500 milyar usd Çin den çıkmış ve usd nin kaynağına yönelmiştir. (Bloomberg ekonomi programı) Diğer yükselişte ve gelişmekte olan ülkelerdeki finansal kayıplar bunun çok fevkinde olmuştur. Bazı kaynaklarda ise bu miktar KASIM 2015 de aşağıdaki grafikten de görüleceği üzere rezervler hariç net 540 milyar usd olarak tahmin edilmiştir. Bu 27 yıldır ilk defa görülen bir durum olmaktadır.
(Bazı kaynaklarda reel para çıkışı sadece Çin’den çıktığı iddia edilen miktar dikkate alındığında 2015 ve 2016 başı için çok fazla olmakla beraber ,doğrulanamadığı için burada yer verilmemiştir).
2014 yılında bile FED faiz artırım söylemlerinden sonra gelişme yolundaki ülkelere giren para 270 milyar usd azalmıştır 2009-2013 arası gelişme yolundaki ülkelere giren para 4.5 Trilyon usd olmuştur.
Bu küresel olarak piyasaya giren kapitalin yarısına tekabül etmektedir. Şimdi bu para geri dönmektedir.
Yorumlar 3
Kalan Karakter:
Sayın Hocam Harun Şişman Yazıcı
Ülkemizde henüz limanların ekonomisinin olduğu konusunda kamuoyumuzun yeterince bilgi sahibi olduğu kanısında değilim.Ayrıca çalışmalarınızı takip ediyorum.
Yazarken farklı bir perspektiften katkı olsun diye yazdım. Farklı görüşler yazarını bağlar.
Yine bir alıntı ile en azından literatüre katkısı olacağını düşünüyorum.
"Liman Verimliliğinin Ekonomik Etkileri
Liman verimliliğini arttırmak ve limanın bekleme sürelerini (port waiting/dwell time) azaltmak, maliyetleri düşürme ve ticari rekabet gücünü artırma için gereklidir. Konuya ilişkin ampirik bulgularda, belirli bir ülkenin liman verimliliği puanının -0'dan (en verimsiz)- 1'e (en verimli) 0,1 birim puan artmasının ihracatta deniz taşımacılığı maliyetini yüzde 2,3 oranında azaltacağını göstermektedir. Bu da ülkenin ihracatında yüzde 1,8'lik bir artışa yol açacaktır (Dappe vd. 2016, s. 77-86, Unctad 2017, s. 75-95).
Liman verimsizliğinin ticaret ve refah üzerindeki etkisi dünya çapında bir karşılaştırmada, bir limanın %25 oranındaki verimliliğini %75 oranına yükseltilmesi nakliye maliyetlerini %12 oranında azalttığı tespit edilmiştir (Clark vd. 2002, s. 1-7). Yanaşma ücretlerindeki ortalama %0,11 azalış, toplam ticarette %1 oranında bir artışa neden olmaktadır (Bandara 2013, s. 200-201).
Diğer çalışmalar, nakliye maliyetlerinin iki katına çıkarılmasının yıllık ekonomik büyüme oranlarını yaklaşık %0,5 (yarım puan) puan azaltabileceğini göstermiştir. Dış ticarette maliyetlerin düşürülmesi limanların etkin çalışması arasındaki oran yüksek nispettedir (Clark vd. 2004, s. 7-15, Bichou, 2009, s. 33, Blonigen vd. 2008, s. 23-25, De 2005, s. 729-732, Ha vd. 2017, s. 4-6, Dorsser vd. 2012, s. 108-109, Unctad 1992, s. 30-31).
Kalan Karakter: 1000
ABD Doları, TL ve Liman Ekonomisi
İlhami Genç'in Liman Ekonomisi kitabından ;
Ülke ekonomisinde yaratılan mal ve hizmet talebi doğrudan liman hizmetlerine yönelmemektedir. Liman hizmetine olan talep, bu anlamda oldukça karmaşık etkilerle oluşmaktadır. Ayrıca ülkenin ulaştırma sektöründeki büyüme otomatik olarak liman talebi yaratmayabilir. Çünkü taşımacılık sektörünün büyümeden aldığı paya bağlı olarak öncelikle deniz ulaştırmasındaki büyüme liman talebi yaratır. Kara, demir, hava ve boru hattı taşımacılığında oluşan hizmet artışı ayrık devreler hâlinde liman talebi yaratır. Bu durum dâhili ticaret (coastal traffic) taşımacılığı için de geçerlidir. Örneğin; kısa mesafe deniz taşımacılığındaki artış, daha çok besleme limanlarda talep artışı oluştururken, ana hat deniz taşımacılığında oluşan yük ve yolcu artışı doğrudan liman endüstrine yansır. Ayrıca dış ticaret yüklerinin rejimine göre de liman talebi farklı etkiye sahiptir. Örneğin; hinterlandı itibarıyla daha çok ihraç yüklere çalışan bir limanın döviz kurunda düşüş olması durumunda artan ithal yüklerin liman talebi yaratması durumu kısa dönemde etkisizdir. Aksi durumda da yükselen döviz kurunun ihraç yükleri artırması durumu söz konusudur ki limanın elleçlediği yük türü ithal yük ağırlıklı ise yine liman talebinde artış olmayacak hatta uzun dönemde düşüş gözlenecektir. Çünkü döviz kurundaki yükselişler ithal ürünlerin fiyatını yükselteceği için ithalatı kısıcı etki yaratacaktır. Liman endüstrisindeki bu durum, dış ticaret limanları için geçerlidir. Dâhili ticaret yüklerine çalışan bir limanı dış ticaretteki dalgalanmalar kısa dönemde etkisizdir.
Bu perspektiften dahili ticaret dulist yapısı itibariyla döviz matbasıdır.Etkinlik ve verimlilik temel esastır.
Kalan Karakter: 1000