Yemen Kızıldeniz’de Petrol Tankerlerine Ambargoyu Kaldırdı
Yemen'de uzun süredir devam eden iç çatışmalar ve bölgesel gerilimler, Kızıldeniz rotasını kullanan birçok geminin güvenli geçişini tehdit ediyor. Ancak 1 Şubat 2025 sabahında gelen haberler, uluslararası arenada dikkat çekici bir değişimi işaret ediyor. Daha önce Yemen Donanması tarafından Kızıldeniz’den geçişine izin verilmeyen CHRY SALIS isimli petrol tankeri, yapılan müzakereler ve diplomatik temaslar neticesinde geçiş izni alarak rotasına güvenle devam etti. Bu gelişme, bölgedeki tansiyonun bir nebze de olsa düştüğünü ve bazı siyasi dinamiklerin değişme potansiyelini gösteren önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor.
CHRY SALIS gemisinin Kızıldeniz’deki geçişi, uluslararası basında ve bölgesel medya kuruluşlarında geniş yankı buldu. Bilhassa Al-Mayadeen televizyonu, Yemen ordusunun gemiye güvenlik koridoru açtığını ve navigasyon desteği sağladığını bildirerek, geminin belirlenen güzergâhı sorunsuz şekilde katettiğini duyurdu. AhlulBayt Haber Ajansı’nın (ABNA) aktardığı bilgiler de bu haberi doğruluyor; ajans, geminin varış limanına “tam güvenceyle” ulaştığını vurgulayarak, Yemen ordusunun bu kararı alırken birkaç önemli unsuru gözettiğini belirtiyor.
Öncelikle, Yemen Donanması ve ordusunun, geminin güvenli geçişine izin vermesinin ardında diplomatik temasların ve insani faktörlerin önemli rol oynadığı ifade ediliyor. Müzakereler sırasında, gemi şirketi temsilcileri ile Yemen makamları arasında çeşitli garantiler, taahhütler ve prosedürel düzenlemeler gündeme geldi. Yemen ordusunun, söz konusu geminin taşıdığı yükün sivil kullanım amaçlı olduğuna dair teyit aldığı, ayrıca geminin varacağı limanlarda insani krize neden olabilecek bir durumun söz konusu olmadığı konusunda bilgilendirildiği belirtiliyor. Bu doğrultuda, CHRY SALIS’in geçişine yönelik daha önce uygulanan engel kaldırılmış oldu.
Bir diğer kritik başlık ise, Gazze’deki son ateşkes anlaşmasının Yemen ordusunun bu izni verme kararına ciddi ölçüde etki etmiş olması. Bilindiği üzere, bölgesel krizlerin ve çatışma alanlarının birbirleriyle etkileşim halinde olduğu Orta Doğu coğrafyasında, bir cephede sağlanan kısmi sakinleşme diğer bölgeleri de doğrudan etkileyebiliyor. Bu kapsamda, Gazze’deki ateşkesin Yemen makamlarını kısmen de olsa rahatlatmış olabileceği ve dolayısıyla, Yemen Donanması’nın Kızıldeniz’deki geçiş izni meselesinde daha esnek bir yaklaşım sergilemesine katkı sağlamış olabileceği değerlendiriliyor. Aynı zamanda, uluslararası toplumun bölgeye dair daha yoğun diplomatik çabaları, Yemen’deki karar vericilerin dikkatini içerideki insani ve ekonomik krize çevirmiş olabilir.
CHRY SALIS petrol tankerinin güvenli geçişi, yalnızca Yemen ile sınırlı bir etkiye sahip değil. Kızıldeniz, Afrika Boynuzu ve Orta Doğu arasındaki coğrafi konumu nedeniyle küresel enerji transferinin ve uluslararası ticaret rotalarının kilit bölgelerinden biri olarak görülüyor. Bölgede yaşanacak herhangi bir gerilim artışı, dünya çapında petrol fiyatlarının dalgalanmasına, küresel deniz ulaşımının sekteye uğramasına ve farklı ülkeler arasında diplomatik krizlere yol açabiliyor. Dolayısıyla, Yemen’in bu kararı, enerji piyasaları ve lojistik sektörüne küçük de olsa olumlu bir mesaj veriyor: Kızıldeniz rotası, şartlar elverdiğinde yeniden istikrarlı bir tedarik hattı haline gelebilir.
Öte yandan, uzmanlar Yemen’deki iç savaşın ve dış müdahalelerin halen sürdüğünü, dolayısıyla bu tür olumlu gelişmelerin kalıcı olup olmayacağını zamanın göstereceğini belirtiyor. Yemen’deki farklı gruplar arasındaki anlaşmazlıkların yanı sıra, uluslararası aktörlerin bu çatışmalara müdahale biçimleri de Kızıldeniz güvenliğinde belirleyici rol oynuyor. Ülkedeki siyasi bölünmenin nasıl evrileceği, merkezi hükümetin ve ordunun ne ölçüde kontrol sağlayabileceği gibi konular, bu tür insani jestlerin ve diplomatik hamlelerin gelecekte ne kadar sürdürülebilir olacağı sorusunu gündeme getiriyor.
Al-Mayadeen’in konuyla ilgili özel analizinde, CHRY SALIS gemisinin geçişinin Yemen tarafınca “bir jest” olarak görülebileceği, ancak bu jestin temelinde istikrarlı ve kalıcı bir barış sürecinin başlaması için farklı alanlarda atılacak adımların yer alması gerektiği ifade ediliyor. Eğer Yemen’deki aktörler, bölgesel ve uluslararası güçlerin de desteğiyle, kalıcı bir barış ve ekonomik işbirliği çerçevesi geliştirebilirse, Kızıldeniz gibi stratejik bir bölgenin potansiyel riskleri, bölgesel refaha dönüştürülebilir. Gazze ateşkesinin olumlu etkilerinin, bölgede atılacak diğer diplomatik adımlar için de bir katalizör görevi görme ihtimali bulunuyor.
Son olarak, geminin varış noktasına emniyetli bir şekilde ulaşması, deniz ticareti şirketleri ve uluslararası yatırımcılar açısından da umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Uzun süredir yüksek riskli sayılan Kızıldeniz geçişinin tekrar işlevsel hale gelmesi, küresel petrol piyasaları başta olmak üzere birçok sektörde nakliye rotalarının yeniden gözden geçirilmesine neden olabilir. Özellikle, Yemen’deki çatışmanın bölgesel çapta hafiflemesi durumunda, ülkede istikrarın sağlanmasıyla birlikte yeni fırsatlar ve projeler gündeme gelebilir.
Tüm bu gelişmeler, Yemen’in Kızıldeniz’de petrol tankerlerine dönük ambargoyu kaldırma yönündeki adımının, sadece tek bir geminin geçişiyle sınırlı kalmayabileceğine işaret ediyor. Gazze ateşkesi gibi bölgedeki diğer ateşkes girişimlerinin de güçlenmesi ve uluslararası toplumun bu alanlarda daha fazla çaba göstermesi, olumlu gelişmelerin kalıcı olmasını sağlayabilir. Yine de uzmanlar, bölgede sürekli değişen güç dengeleri nedeniyle, bu iyimser atmosferin ne kadar süreceğini tahmin etmenin zor olduğunu vurguluyor. Ancak CHRY SALIS’in güvenli geçişi, hiç kuşkusuz ki hem Yemen hem de bölge ülkeleri için olumlu bir sinyal olarak kayıtlara geçmiş durumda.
Yorumlar
Kalan Karakter: