110 Yıl Sonra Ortaya Çıkan Mektup: Mesudiye Zırhlısı Mürettebatının Fedakarlık ve Mücadele Hikayesi
Çanakkale Savaşı sırasında batırılan Osmanlı Donanması'na ait Mesudiye Zırhlısı, denizcilik tarihimizin en dramatik olaylarından biri olarak hafızalarda yer alırken, zırhlının bir mürettebatına ait mektubun ortaya çıkması, bu tarihi olayla ilgili yeni bilgiler sunuyor. Çarkçı Yüzbaşı İbrahim Şevki Efendi tarafından 1944 yılında kaleme alınan bu mektup, hem geminin batış anını hem de kurtarma sürecini çarpıcı detaylarla aktarıyor.
Mektubun Ortaya Çıkışı ve İçeriği
1944 yılında yazılan bu mektup, İbrahim Şevki Efendi’nin ailesi tarafından saklanmış ve yıllar sonra gün yüzüne çıkarılmıştır. Mektup, Mesudiye Zırhlısı'nın batış anına dair çok az bilinen detayları ve mürettebatın yaşadığı büyük sıkıntıları gözler önüne seriyor.
Mektupta, Çanakkale Boğazı'nda görev yapan Mesudiye'nin, İngiliz B-11 denizaltısının saldırısına uğradığı gün yaşananlar tüm ayrıntılarıyla anlatılıyor. Torpidoların gemiye isabet etmesinin ardından su almaya başlayan zırhlıda mürettebatın yaşadığı korku, panik ve hayatta kalma mücadelesi, İbrahim Şevki Efendi'nin sözleriyle bir zaman tüneline dönüşüyor. Özellikle kurtarma çalışmalarının zorluğu ve gemide mahsur kalan askerlerin umutsuz bekleyişi mektubun en etkileyici kısımlarını oluşturuyor.
Mektuptan Öne Çıkan Satırlar:
- "Torpidoların isabetiyle gemi ağır bir sarsıntı yaşadı. Bir an için herkes sessizliğe büründü, sonra büyük bir telaş başladı. Deniz suyu hızla dolarken, gemi içindeki herkes kurtuluş için çare arıyordu."
- "Geminin sığda olması, bizi bir nebze umutlandırdı, ancak bu aynı zamanda alabora olma ihtimalini de artırıyordu."
- "36 saat boyunca yardım beklerken, kimi zaman hayatta kalacağımıza dair umudumuzu yitirdik. Bazı arkadaşlarımız ise bu süreçte bizlere moral vermek için ellerinden geleni yaptılar."
Mesudiye Zırhlısı'nın Batışı
Mesudiye Zırhlısı, I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Donanması’nın önemli unsurlarından biriydi. 13 Aralık 1914 tarihinde İngiliz denizaltısı tarafından gerçekleştirilen saldırıda iki torpidoyla vurulan gemi kısa sürede alabora oldu. Bu olay, Osmanlı Donanması için büyük bir kayıp olarak tarihe geçti. Gemideki 10 subay ve 25 asker hayatını kaybederken, kurtarılan mürettebat için olayın etkileri uzun süre hissedildi.
Mektubun Önemi
Tarihçiler, İbrahim Şevki Efendi’nin mektubunu, Mesudiye Zırhlısı'nın batışıyla ilgili yazılmış en ayrıntılı birinci el kaynaklardan biri olarak değerlendiriyor. Mektup, sadece bir asker gözüyle olayları aktarmakla kalmıyor, aynı zamanda Çanakkale Savaşı’nın deniz cephesindeki zorluklarını ve insan hikayelerini anlamamıza da yardımcı oluyor.
Dr. İsmail Sabah, mektubun tarihsel değerine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: "Bu tür belgeler, tarihin sadece stratejik ve teknik yönlerini değil, aynı zamanda insan boyutunu anlamamız açısından çok kıymetli. Bu mektup, Mesudiye mürettebatının cesaretini ve fedakarlığını bir kez daha gözler önüne seriyor."
Sonuç ve Tarihe Katkısı
Mesudiye Zırhlısı’nın trajik hikayesi, Osmanlı Donanması'nın Çanakkale Savaşı'ndaki rolünün anlaşılmasında önemli bir yer tutarken, 110 yıl sonra ortaya çıkan bu mektup, tarihin derinliklerinde kalmış bir insan hikayesini yeniden gün yüzüne çıkardı. Bu mektup, Mesudiye’nin unutulmaz mürettebatını ve onların fedakarlıklarını anmak için güçlü bir hatırlatıcıdır.
İbrahim Şevki Efendi’nin yazdığı bu mektup, Türk denizcilik tarihinin daha iyi anlaşılmasına ve Çanakkale ruhunun derinliklerini keşfetmemize katkıda bulunuyor. Bu belge, hem tarihçiler hem de meraklıları için paha biçilmez bir kaynak olarak değerlendiriliyor.