Su ürünlerinde Türkiye özellikle son yıllarda önemli bir ivme kazandı. Pek çok üründe ciddi artışlar kaydedildi. DÜNYA'nın sorularını yanıtlayan Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Dr. Mustafa Altuğ Atalay, 2023 yılında rekor üretim beklediklerini söyledi.

Sektör nasıl bir yıl geçirdi? 2022 yılına ilişkin üretim ve ihracat rakamlarınız nedir? 

Covid-19 salgınının olumsuz etkilerine rağmen, su ürünleri yetiştiriciliğinde üretim 2022 yılında da büyümesini sürdürmeye devam etti. Çipura, levrek, alabalık ve Türk somonu üretim miktarları önemli oranlarda artarak 2022 yılı sonu itibariyle 515 bin ton üretim gerçekleştirilmesi bekleniyor.

Yeni üretime alınmış ve marka değerimiz olması yönünde hızla ilerleyen Türk Somonu üretimi bir önceki yıla göre yüzde 50 artarak 2022 yılı itibariyle 60 bin tona ulaşmış olup, önümüzdeki yıllarda daha da artması bekleniyor.

Avrupa Birliği ülkeleri ile kıyaslandığında; Türkiye, su ürünleri yetiştiriciliğinde birinci sıraya yerleşmiş, dünyada da üst sıralara yükselmeye devam ediyor.

2023 yılı üretim ve ihracat hedefleriniz nedir?

Planlamalarımıza göre denizlerde ve iç sularda başta alabalık, çipura, levrek ve Türk somonu üretimi olmak üzere 2023 yılı üretim hedefimiz 600 bin ton olarak belirlendi.

Aralarında AB ülkelerinin de bulunduğu 100’ün üzerinde farklı ülkeye su ürünleri İhracatı yapıyoruz.

Su ürünleri ihracatımızın yüzde 65’i AB ülkelerine yapılıyor. Türkiye, Avrupa yetiştiricilik pazarında yüzde 25’lik paya sahip.

Ürünlerimiz sahip oldukları kalite ve yüksek standart nedeniyle uluslararası pazarda aranan ürünler haline geldi. 2023 yılı ihracat hedefimizin 2 milyar dolara, yetiştiricilik üretim miktarının da yeni bir rekor olarak 600 bin tona yaklaşacağını tahmin ediyoruz.

Alanınızda en fazla üretim hangi kalemde gerçekleşiyor? En iddialı olunan tür hangisi, neden?

Ülkemiz yetiştiricilik sektöründe en fazla üretimi yapılan türler, çipura, levrek, alabalık ve Türk Somonu olup üretim Avrupa Birliği ülkeleri ile kıyaslandığında; Türkiye, su ürünleri yetiştiriciliğinde birinci sıraya yerleşmiş, dünyada da üst sıralara yükselmeye devam ediyor.

Bununla birlikte Karadeniz sahip olduğu ekolojik özelliklerden gelen avantajlı durum gereği kafeslerde sadece yılın kış dönemine denk gelen Kasım-Mayıs ayları arasında altı ay üretim yapılmakta, yaz aylarında boş bırakılmaktadır. Bu kapsamda Karadeniz’de dünyanın en çevreci yetiştiricilik yöntemi kullanılarak en sağlıklı balıklarının yetiştiriciliği yapılıyor.

Türkiye son dönemlerde su ürünleri yetiştiriciliğinde somon üretimini öne çıkarmak amacıyla aldığı bir kararla yerli somonu “Türk Somonu” adıyla markalaştırdı ve su ürünleri yetiştiriciliğinde alabalıktan, somon üretimini teşvik ediyor. Yapılan analizlerde farklı ülkelerde yetiştirilen somonlara göre, başta Omega- 3 olmak üzere yağ asitleri ve besin değerleri açısından daha rekabetçi olduğu tespit edilen “Türk Somonu” son yıllarda birçok ülkeye ihraç ediliyor.

Yüksek kalite standartlarına uygun olarak Karadeniz’de büyütülen “Türk Somonu” dünyada yeni yeni bilinmesine rağmen besin kalitesinin yüksekliğine bağlı olarak tanınır.

Dünyada pembe etli balıkların popülaritesinin ve talebinin artması sebebiyle ihracat ağırlıklı olarak üretimimiz hızla artıyor.

Son dönemde midye ürünlerinin satıldığı mekanlar hayli arttı. Zaman zaman kaçak midye avcılığı ile ilgili haberler tüketiciyi endişelendiriyor. Bu mekanlarda sunulan midyelerin sağlıklı olup olmadığı nasıl anlaşılır veya kontrol edilir? 

Çift kabuklu ürünlerinin üretimden tüketime kadar tüm aşamaları ilgili mevzuat çerçevesinde yürütülüyor. Bu mevzuat AB kriterlerine uygun. Çift kabuklu satış yerleri Bakanlığımız İl Müdürlükleri bünyesindeki denetim personelleri tarafından düzenli olarak denetleniyor. Ancak şunu da belirtmek isterim ki tüketicilerden merdiven altı tabir edilen yerlerde üretilen ve satılan midye almamalarını, alırken nereden geldiğini ve üretim yerlerini, yetiştiricilik ürünü olup olmadığını mutlaka sormalarını tavsiye ediyorum. Hatta kaçak midye toplayanları İl ve İlçe Müdürlüklerimize şikayet etmelerini tavsiye ediyorum. Yetiştiricilik ürünü midyelerin her aşaması devletimizin kontrolünde gerçekleştirilirken özellikle izinsiz toplanan midyelerin durumları bilinmiyor.

Su ürünleri yatırımı kısa sürede kendini amorti eder 

Dr. Mustafa Altuğ Atalay su ürünleri yetiştiriciliği yapmak isteyen girişimciler için şunları söyledi:

Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından yapılan değerlendirmelerde son 10 yıllık süreç içinde tarım sektörü içinde en hızlı gelişim gösteren sektörün su ürünleri sektörü olduğu ifade ediliyor.

Su ürünleri yetiştiriciliğinin büyük artış göstermesindeki temel unsurlar değerlendirildiğinde öncelikle dünya nüfusunun ve aynı zamanda kişi başına gelirin artması gıdaya, özellikle de protein ağırlıklı gıdaya olan talebi de artırıyor.

2050’li yıllara gelindiğinde, artan dünya nüfusunu yeterli ve dengeli besleyebilmek adına, dünya gıda üretiminin iki katına çıkartılması gerekeceği uzmanlarca ifade edilmektedir.

Bu nedenle su ürünleri yetiştiricilik sektörü, bu sektöre yatırım yapmak isteyen müteşebbislerin dikkatini her zamankinden daha fazla üzerinde toplamaya devam ediyor. Su ürünleri yetiştiricilik yatırımları uzun ömürlü yatırımlar arasında yer almakta ancak bu yatırımların kendi kendini finanse etme süreleri ise diğer sektörlere göre oldukça kısadır.

Örneğin 1.000 ton/yıl kapasiteli bir T ürk Somonu yetiştiricilik tesisinin yatırım maliyeti milyon dolarları bulmasına rağmen yatırımın kendisini amorte etme süresinin bu çapta yatırım yapan diğer projelere göre daha kısa sürede olduğu biliniyor.

DÜNYA

Editör: Nermin İstikbal