Finlandiya Dünyada Bir İlk: Kargo Gemilerine Atık Sularını Boşaltma Yasağı
12 Aralık 16:00 | Güncelleme: 12 Aralık 17:45
Finlandiya Parlamentosu geçtiğimiz hafta, kargo gemilerinin ülkenin kıyı sularına atık su (pis su) boşaltmasını yasaklayan bir yasayı onayladı. Yeni düzenleme Temmuz ayında yürürlüğe girecek ve Finlandiya bu alanda dünyada benzeri olmayan kapsamlı bir mevzuata sahip ilk ülke olacak.
Daha önce yolcu gemilerine uygulanmakta olan yasak, artık kargo gemileri için de geçerli hale geliyor. Bu sayede tüm gemiler, Finlandiya kıyı sularında atık sularını denize değil, limanlarda uygun altyapıya sahip tesislere boşaltacak.
"Gerçek Anlamda Dünya Çapında Bir Zafer"
Baltık Denizi’nin kırılgan ekosistemini korumaya yönelik çalışmalarıyla tanınan sivil toplum kuruluşu Baltic Sea Action Group’un (BSAG) CEO’su Ville Wahlberg, kararı büyük bir çevresel başarı olarak nitelendiriyor.
"Bu gerçekten büyük bir kazanım. Büyük çevresel zaferler nadiren elde ediliyor ama bu karar dünya çapında yankı uyandıracak nitelikte. Başka hiçbir ülke bu kadar iddialı bir yasal düzenleme yapmadı," diyor Wahlberg.
Altyapı Hazır, Süreç Rahat Yürüyecek
Helsinki Limanı Kargo İşletme Müdürü Vesa Marttinen’e göre Finlandiya’nın mevcut liman altyapısı, yeni düzenlemeyi uygulamak için yeterince donanımlı.
"Uzun süredir yolcu feribotlarının ve bazı kargo gemilerinin atık sularını limanda alıyorduk. Şimdi geriye kalan kargo gemileriyle de bu sistemi sorunsuzca entegre edeceğiz," ifadelerini kullanan Marttinen, altyapının uzun süredir hazır olduğunu belirtiyor.
Şu anda Baltık Denizi’nde faaliyet gösteren kargo gemilerinin yalnızca yüzde 20’si atık sularını limanlarda boşaltıyor. Son beş yılda limanlarda toplanan gemi kaynaklı atık su miktarı üç katına çıktı. Yeni yasayla birlikte bu oranın daha da artması bekleniyor.
Baltık Denizi İçin Hayati Önem
Gemilerin denize boşalttığı atık su, büyük miktarda bakteri, katı atık ve besin maddesi içeriyor. Bu durum, Baltık Denizi’nde ötrofikasyon sürecini hızlandırarak toksik alg patlamalarına neden oluyor. Her ne kadar tarım ve ormancılıktan kaynaklanan kirlilik daha büyük ölçekli olsa da, gemi atıklarının yarattığı kirlilik, Baltık gibi sığ ve su değişiminin sınırlı olduğu denizlerde ciddi sorun teşkil ediyor.
Wahlberg, atık su boşaltımının ölçeğini vurguluyor:
"Baltık Denizi’nde her gün yaklaşık 2.000 gemi var. Her kargo gemisinde ortalama 15-20 personel bulunuyor. Bu, orta ölçekli bir kasabanın kanalizasyon atığının doğrudan denize boşaltılmasıyla eşdeğer. Artık bu durum Finlandiya karasularında mümkün olmayacak."
Şirketlere Sorumluluk Düşüyor
Yasa, Finlandiya sularında tarihi bir adım olsa da uluslararası sularda geçerli değil. Gemiler, Finlandiya sınırlarını aştığında atık su boşaltmaya devam edebilir. Bu noktada Wahlberg, gemicilik şirketleri ve yük sahiplerinin sorumluluk üstlenmesi gerektiğini belirtiyor.
"Artık gemi hatları ve kargo sahipleri, atık sularını limanlarda boşaltma konusunda ısrarcı olacaklardır. Bu yasa, önemli bir temel oluşturuyor. Finlandiya limanlarında toplanacak atık su miktarının önemli ölçüde artacağını düşünüyorum."
Uzmanlar, diğer Baltık ülkelerinin de benzer yasal düzenlemelere gitmesi halinde, bölgenin uluslararası sularında da daha sıkı kurallar uygulanabileceğine dikkat çekiyor. BSAG, Baltık limanları arasında işbirliğinin zaten güçlü olduğunu, İsveç ve Danimarka’da gri su gibi diğer atık su türlerinin de benzer düzenlemelerle kontrol altına alınmasını umduklarını belirtiyor.
Wahlberg, son olarak şunları söylüyor:
"Finlandiya’nın attığı bu adım, diğer ülkeler için de yasal düzenlemelerin nasıl ulusal yasaya entegre edilebileceğine dair örnek teşkil edecek. Bu yaklaşımı tüm Baltık ülkelerine yaymak yıllar alabilir, ancak sağlam bir örneğimiz var."