"Husilerin Kızıldeniz'deki Saldırıları Deniz Ticareti Güvenliğini Tehdit Ediyor"
Washington Institute for Near East Policy tarafından hazırlanan bir rapora göre, İran destekli Husi güçleri, Kızıldenizve çevresindeki su yollarını yüksek riskli bir bölgeye dönüştürerek küresel deniz ticaretini ciddi şekilde tehdit ediyor. Kasım 2023’ten bu yana 100’den fazla saldırı gerçekleştiren Husiler, Gazze savaşı bahanesiyle ticari ve askeri gemilerihedef alarak bölgeye yönelik kısıtlamalarını giderek artırıyor.
Rapor, Husi saldırılarının beş aşamada evrildiğini belirtiyor: İlk etapta İsrail bağlantılı gemileri hedef alan grup, ilerleyen süreçte ABD ve İngiltere bağlantılı gemilere de saldırmaya başladı. Saldırılar sonucunda, Bab el-Mendeb Boğazıüzerinden yapılan deniz taşımacılığı %50 oranında düştü ve bu durum Süveyş Kanalı trafiğinde önemli bir azalmaya yol açtı.
Maersk gibi dev denizcilik şirketleri güvenlik nedeniyle rotalarını Ümit Burnu üzerinden yeniden düzenlerken, bazı şirketler (CMA CGM) sınırlı sayıda seferle Kızıldeniz’de faaliyet göstermeye devam ediyor. Ancak bu rotaların değişimi, yakıt tüketimi ve işletme maliyetlerini artırarak küresel ticaret üzerinde finansal baskı oluşturuyor.
2025’e Doğru Artan Riskler
Rapora göre, 2025 yılında Kızıldeniz ve çevresindeki deniz yollarının güvenliği, büyük ölçüde ABD-İran ilişkilerine ve Gazze’deki çatışmaların çözümüne bağlı olacak. Trump yönetiminin sert bir İran politikası izlemesi durumunda, İran ve Husiler misilleme olarak Basra Körfezi, Arap Denizi ve Hint Okyanusu'nda saldırılarını artırabilir. Bu saldırılar; deniz mayınları, insansız hava araçları, seyir füzeleri ve uzaktan kumandalı sualtı araçları (UUV) gibi unsurları içerebilir.
Çözüm için, bölgesel müttefikler ile güçlü iş birlikleri ve operasyonel yetkinliklerin artırılması gerektiğini belirten rapor, özellikle Suudi Arabistan gibi ülkelerle diplomatik çabaların yoğunlaşmasının kritik olacağını vurguluyor. Çin’in arabuluculuğuyla 2023’te iyileşen Suudi-İran ilişkileri, bölgesel dengelerin sağlanmasında önemli bir fırsat sunuyor.
Rapor, Kızıldeniz krizinin çözümü ve deniz ticareti güvenliğinin yeniden sağlanmasının, yeni ABD yönetiminin Orta Doğu politikalarına bağlı olacağını belirtiyor.
Bu haber, Washington Institute for Near East Policy tarafından hazırlanan bilimsel bir rapora dayanmaktadır.