Husi militanlarının liderleri açıkça Rus ve Çin gemilerinin güvenli geçiş garantisi alacağını söyledi. 

Husi sözcüsü Muhammed el-Buheiti geçen hafta İzvestia'ya, "Amacımız İsrail'in ekonomik maliyetini artırmak" dedi. "Rusya ve Çin dahil diğer tüm ülkelerin bölgedeki nakliyeleri tehdit altında değil."

Çin denizcilik şirketleri bu istisnanın farkında gibi görünüyor. Çin bağlantılı birçok gemi, Kızıldeniz üzerinden geçişler sırasında AIS "varış noktası" olarak "Tüm Çin Gemileri" veya "Çin Gemileri" yayınını yapıyor. Aynı şekilde, Rus kargolarını taşıyan bazı gemiler, "Gemi İsrail'le Temasa Geçmiyor" programının bir versiyonunu yayınlıyor.

Lloyd's List'e göre, toplam konteyner trafiğinin düşmesine rağmen, Kızıldeniz konteyner trafiğinde Çin nakliyesinin oranı önemli ölçüde artıyor. Hatta yepyeni bir Çinli taşıyıcının Kızıldeniz geçişlerinde uzmanlaştığı görülüyor. 

Husiler: Mülkiyetleri değişse de, İsrail gemilerini vuracağız Husiler: Mülkiyetleri değişse de, İsrail gemilerini vuracağız

Yakın zamanda denize indirilen Sea Legend Shipping, Çin ile Türkiye arasında çalışan ve gidiş-dönüşte Aden Körfezi ve Kızıldeniz'deki limanlara uğrayan yedi Panamax yük gemisinden oluşan bir filo işletiyor. Hatta periyodik olarak Yemen'e (Aden) uğrak yapıyor ve bir aktarma bağlantısı aracılığıyla Husilerin kontrolündeki Hodeidah limanına hizmet veriyor. (Lloyd's List ilk olarak Sea Legend'ın niş hizmetini belirledi.) 

Çin ise Husilerin talepleriyle uyumlu olarak Gazze'de ateşkes ve İsrail-Filistin barış konferansı yapılması yönünde çağrıda bulundu. 

Beyaz Saray'a göre Husilerin İranlı sponsorlarıyla da yakın ilişkileri var. Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü John Kirby Salı günü Politico'ya verdiği demeçte, "Çin'in Tahran üzerinde nüfuzu var ve İranlı liderlerle (Husiler hakkında) bizim yapamadığımız görüşmeler yapma olanağına sahipler." dedi.

Editör: Nermin İstikbal