Hindistan'ın Noida kentinde bulunan Amity Üniversitesi Savunma ve Strateji Enstitüsü Öğretim Üyesi Dr. Anu Sharma, Antarktika’nın uzun zamandan bu yana özellikle bilimsel çalışmalarla gündeme gelmesine karşın Arktik bölgesinin uluslararası ilişkiler ve jeopolitik bağlamında son 10 yıldır konuşulmaya başladığını, bunun arkasında buzulların erimesiyle birlikte ortaya çıkması beklenen devasa yer altı kaynakları ve oluşacak potansiyel ticaret yolları olduğunu söyledi.  

Kapladığı alan dolayısıyla Arktik'teki en büyük pay sahibi ülke olan Rusya'nın bölgede önemli bir askeri güç konumlandırdığını ve envanterindeki en az 10 nükleer buzkıran gemisiyle bölgede kolayca hareket edebildiğini işaret eden Sharma, ABD'nin nükleer buzkıran gemisi sayısının 4 olduğunu belirtti.

Mersin Limanı'nda Rüşvet Ağına Operasyon: 114 Gözaltı Mersin Limanı'nda Rüşvet Ağına Operasyon: 114 Gözaltı

Çin’in bölgeye ilgisinden bahseden Sharma, "Arktik bölgesi üzerine tartışmalar oldukça yeni ve aşağı yukarı 2018'de başladı. Aynı yıl Çin de Arktik İpek Yolu'nu inşa edeceğini açıkladı. Tarihten bildiğimiz İpek Yolu'nun bir benzeri olarak Çin bölgeye altyapı ve ulaşım ağı inşa etmeyi planlıyor." diye konuştu.

Bunun, Çin'in "Kuşak ve Yol Girişimi" altında belirlediği 6 yol dışında kalan yeni bir plan olduğuna dikkati çeken Sharma, özellikle Süveyş Kanalı üzerinde zaman zaman yaşanan sorunların Çin'in taşımacılığında önemli aksamalara yol açtığını dile getirdi.

Sharma sözlerini şöyle sürdürdü:

"Çin'in Arktik İpek Yolu projesinin amacı Arktik boyunca yeni bir deniz yolu oluşturarak buradan Avrupa'ya ya da dünyanın herhangi bir yerine krizlerden de etkilenmeyen bir ticaret yapabilmek. Nükleer buzkıran gemisi konusunda Rusya ve ABD’nin çok gerisinde, yalnızca 1 gemiye sahip olsa da bölgedeki yatırımlarını hızlandırıyor. Pekin yönetimi tarafından gündeme getirilen Arktik İpek Yolu'nun açılması halinde Çin'in taşımacılık için harcadığı 30-40 günlük yol ortalama 25 güne inecek. Bu rakam az gibi görünse de aslında lojistik maliyetlerinde ve iş süreçlerinde ciddi bir düşüş anlamına geliyor. Bu yolları kullanacak ülkeler de aynı şekilde kazanım sağlayacak."

İklim değişikliği etkisi

Henüz düşünce aşamasındaki yolların hayata geçmesinin iklim değişikliği etkisi sonucu buzların erimesiyle daha da hızlanacağı tespitinde bulunan Sharma, yine de bunun 5-10 yıl gibi bir sürede gerçekleşmesinin pek mümkün görünmediğini söyledi.

Arktik bölgesinin bu yüzyılın sonunda tamamen eriyeceğine dair tahminler bulunduğunu hatırlatan Sharma, öte yandan tüm buzulların erimiş olacağı bir dünyada iklim koşullarının da çok şiddetli olacağını ifade etti.

Sharma konuşmasını şöyle tamamladı:

"Yeni deniz yollarının ülkelere sağladığı avantajlardan bahsederken gözden kaçırdığımız bir nokta var. Bölgeye daha fazla ülke girdikçe, bu yollar daha fazla ülke tarafından kullanıldıkça, doğanın dinamikleriyle daha çok oynamış, daha fazla ısının ortaya çıkmasına sebep olmuş ve buzların daha hızlı erimesine yol açmış olacağız. Buzlar daha hızlı eridikçe deniz seviyesi de daha hızlı yükselecek. Yani yapılan şey aslında insanlığın yararına değil ve gelecek nesilleri daha büyük bir tehlikeye atıyor. Onlara daha şiddetli bir iklim değişikliği ve aşırı kullanılmış doğal kaynaklar bırakıyorsunuz."

Editör: Nermin İstikbal