Özel amaçlı gemi inşasında pek çok ilke imza atarak dünya markası haline gelen yerli tersaneler, bu alandaki küresel liderliği kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Uzun süredir devam eden teminat mektubu sorununa, artan maliyetler ve finansmana erişimde yaşanan zorluklar da eklenince, sektörün önde gelen tersaneleri, Avrupa’da girdikleri ihaleleri rakip ülkelere kaptırmaya başladı. İnşa maliyetinde en fazla gemi ihracatı yaptıkları Norveç’in tersaneleriyle başa baş konuma gelen tersaneler, Polonya ve Litvanya gibi ülkelerin ise üzerinde fiyat vermek zorunda kalıyor. EKONOMİ’ye konuşan sektör yetkilileri, ihracatçıya özel finansman desteğinin ve döviz kurunun rekabetçi seviyeye getirilmesinin aciliyet kazandığını, aksi halde sektöre çok daha büyük kayıpların kaçınılmaz olduğu uyarısını yapıyor.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Yönetim Kurulu Üyesi ve Denizcilik Sektör Kurulu Başkanı Başaran Bayrak, başta çevreci projeler olmak üzere küresel çapta özel amaçlı gemilere talebin arttığını hatırlatarak, “Talep var ancak, artan maliyetler nedeniyle kontrata bağlanamıyor ve işleri rakip Avrupa’daki rakip ülkelere kaptırıyoruz. Sadece prefinansmanını kendi yapan firmalar iş alabiliyor” diye konuştu.

Müşteriler ‘Norveç de aynı fiyatı veriyor’ diyor

Sektör kaynaklarından edindiğimiz bilgiye göre, alanında dünya markası olan birçok tersane, ihalelerde benzer kayıplar yaşanıyor. Bir yerli tersane geçen hafta 10 gemilik bir ihaleyi son anda Avrupa’daki rakibine kaptırırken, bir diğer tersane ise 120 metrelik canlı balık taşıma gemisi ihalesini rekabetçi fiyat sunamadığı için kazanamadı. İhalelerden detay paylaşan sektör yetkililerinin aktardığına göre, gemi siparişi veren Avrupalı müşteriler, Türk tersanelerinin neredeyse Norveç tersaneleri ile aynı fiyatı vermeye başladığı yönünde serzenişte bulunuyor. Oysaki Norveç, Türkiye’nin en fazla gemi ihracatı yaptığı ülke konumunda. Bir başka ihalede ise yabancı müşterinin Polonya ve Litvanya’nın bile Türkiye’den daha ucuza gemi inşa ettiğini belirterek, projeyi başka bir Avrupalı firmaya verdiğini aktardı. Türk tersanelerinin en büyük rakipleri ise başta İspanya olmak üzere, Romanya ve Baltık ülkelerindeki tersaneler.

Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği'ni (GYHİB) Başkanı Cem Seven, döviz kurunun enflasyon oranında artmamasına karşın, işçilik ve enerji ile yerli ekipman maliyetlerindeki artışlar nedeniyle artık Avrupalı rakipler karşısında fiyat avantajlarını kaybettiklerini ifade ederek, “Maliyetler yüzde 80’e yakın artarken biz hala gidip dövizlerimizi yılbaşına göre yüzde 30 değerlenen dolar cinsinden bozduruyoruz. Maliyetler gitgide şiştiği için bu sefer ihaleleri kaybediyor firmalarımız. 1 yıllık reeskont faizi yüzde 30 bandında. Reeskont kredilerinde faiz kredi tahsisi gerçekleştiğinde alındığı için yıl sonuna kadar faizi yaklaşık yüzde 45'e yükseliyor. Hem TL hem de dövizde yüksek faizler teminat mektubu sorunsalı olan gemi ve yat ihracatçılarını bir hayli zorluyor. Diğer yandan 7 Temmuz 2022 tarihli BDDK kararları çerçevesinde bilanço büyüklüğünün belli bir oranından fazla döviz tutan ihracatçılara TL kredisi de kullandırılmıyor. Hülasası gerekli finansmana ulaşmak çok zorlaştı" diye konuştu.

AIN ve VIKING deniz yangın güvenliği konusunda küresel hizmet anlaşması imzaladı AIN ve VIKING deniz yangın güvenliği konusunda küresel hizmet anlaşması imzaladı

14 yılda özel gemilerde devler ligine çıktılar

Türk tersaneleri, 2008 yılında yaşanan küresel krizden ağır darbe almış ve ticari gemi inşasındaki rekabet gücünü kaybetmişti. Krizle birlikte hemen hemen tüm yerli tersaneler o yıllardan başlayarak niş bir alan olan özel amaçlı tekne inşasına yöneldi. Kısa zamanda bu alanda önemli başarılara imza atan tersaneler, balıkçı gemisi, yolcu gemisi, platform destek gemisi, römorkör ve feribot gibi özel amaçlı gemi projelerinin yanı sıra megayat inşasıyla da dünya devleri arasında yerini aldı. Ar-Ge alanındaki yatırımlarıyla bu alandaki küresel gücünü artıran sektör, yeşil enerji ile sevk edilen, tamamen elektrikli, metanol ve hidrojen gibi farklı yakıt türlerine adım atılıyor. Tersaneler, balıkçı gemileri ihracatında 2022 yılı itibarıyla dünya birincisi, römorkörlerde dünya ikincisi, feribot ve gezinti tekneleri ihracatında dünya altıncısı olurken, megayat ihracatında en çok ihracat gerçekleştiren ilk on ülke arasında yer aldı.

İhracatta aylar sonra ilk daralma

Gemi inşa sektöründe korkulan oldu ve ihracatta aylar sonra ilk daralma eylül ayında yaşandı. TİM’in ihracat verilerine göre, eylül ayında tersanelerden yapılan gemi ve yat ihracatı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10 düşerek 179 binde kaldı. Böylece Ocak-Eylül 2023 döneminde Türkiye’den yapılan gemi ve yat ihracatı yıllık bazda yüzde 36,3 artarak yaklaşık 1,4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yaz aylarında ivme kazanan gemi inşada, ihracat ağustosta yüzde 294 artmıştı. Böylece, tersanelerin 8 aylık ihracatı ise geçen yılın ocak-ağustos dönemine göre yüzde 47,8 artarak, 1 milyar 182 milyon doları aştı. Geçen ay EKONOMİ’ye konuşan GHYİB Başkanı Cem Seven, artışların iki yıl önce gelen siparişlerin tesliminden kaynaklandığına dikkat çekerek, “Başta finansmana erişim sıkıntısı olmak üzere sektörümüzün yaşadığı sorunlar çözülmez ise ihracatta büyük kayıplar kaçınılmaz” uyarısında bulunmuştu.

Çevreci gemiler için de ilk adres olmuşlardı

Gemi inşa sektörü, kg başına ortalama 20 $ değeriyle Türkiye’nin katma değerli ürün ihracatında ilk sıralarda yer alıyor. Elektrikli ilk römorkör, uzaktan kumandalı ilk gemi, metanol yakıtlı ilk römorkör gibi birçok ilke imza atan ve Norveç, Finlandiya, Hollanda gibi gelişmiş ülkelerinden aldığı siparişlerle bir dünya markası haline gelmeyi başaran gemi inşacılar çevreci, motora sahip özel amaçlı tekne siparişlerinde küresel lider oldu. Küresel gemi siparişlerine bakıldığında Türkiye’deki tersaneler özellikle elektrikli/ hibrit/ alternatif yakıtlı gemiler konusunda oldukça güçlü konumda. Geçtiğimiz haftalarda açıklanan Gemi, Yat ve Hizmetleri Sektörü Sürdürülebilirlik Eylem Planı’nda yer alan rapora göre, bu alternatif yakıtlara sahip feribot, römorkör ve balıkçı gemisi siparişlerinde Türk tersaneleri ilk sırada yer alıyor.

Tersanelerin rekabet gücünü aşındıran 5 temel neden var

1♦ Türk bankalarının teminat mektuplarını, Avrupalı bankaların kabul etmemesi

2♦ Enerji, işçilik ve yerli ekipman maliyetlerindeki yüksek oranlı artışlar

3♦ Döviz kurunun baskılanması

4♦ Finansmana erişimde yaşanan güçlükler

5♦ BDDK’nın döviz/TL kredi kararı

Kaynak: Aysel Yücel / ekonomim.com

Editör: Nermin İstikbal