SeaNews Dergisi, Mayıs 2017 sayısında Statü Denizcilik Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Bülent Dandin ile bir röportaj yaptı. İşte o röportaj:
SeaNews: Armatörler ve tersaneler 2016’daki kötü piyasadan sonra 2017 ve sonrasında artık iyileşme beklentisi içindeler. Sizin düşünceniz nedir ve finans imkanları sizce nasıl etkilenecektir?
Bülent Dandin: 2022’de uygulamaya girecek WBT ve Scrubber benzeri yeni regülasyonların, armatörün kafasında bir netlik kazandığını sanmıyorum. Bu uygulamalar ile gemi yapım maliyetinin artmış olması ve yatırımın geri dönüş süresinin tahmin edilememesi tersanecilerin beklentileri ile çelişki oluşturmaktadır. Bankaların önümüzdeki dönemde kuru yük finansmanından ziyade kontratlı spesifik işlere ve tonaj bazında seçici olmak üzere tanker projelerinin finansmanında aktif olacaklarını düşünüyorum.
2017 ve sonrası için iyileşmeyi hammadde fiyatları ve Çin’deki büyüme beklentisinin belirleyeceği görüşündeyim.
-Denizcilik varlıklarına karşı risk algısı nasıldır ve diğerleri arasında daha az riskli görülen bir gemi tipi var mıdır? Bankalar denizcilik yatırım riskleri almak konusunda ne kadar istekliler?
-Armatörlük, yatırım alanları içinde en riskli olanıdır. Daha az riskli görülen gemi tipleri vardır tabi ki, sahile bağlı yüzer gemi-restoran (!). Demek istediğim 7/24 hareket eden her deniz taşıtı aynı risk altındadır. Bankalar denizcilik finansmanı konusunda 2008 sonrası istekli değiller. Piyasa şartlarındaki dalgalan- maların yanı sıra bankalar artık bu işin uzmanlık gerektiren bir iş olduğunu, her bankanın yapmaması gerektiğini anladılar. Bu nedenle bu sektörde var olmak isteyen bankalar bu konuda yetişmiş kadrolar istihdam ediyorlar.
-Kısa ve orta vadede küresel gemi finansmanı uzmanı bankaların yeniden böyle bir isteklilik göstermesi mümkün müdür? Küçük gemiler ve armatörler için finans ne kadar ulaşılabilir olacaktır?
-Bankaların bu konuda isteklilik göstereceklerini hiç sanmıyorum. En sert dalgalanan ve sermaye birikiminin en düşük olduğu segment burası. Önümüzdeki dönemde FED’in faizleri arttırması, Euro bölgesinde parasal genişlemenin azaltılması, ilaveten FED’in olası bir bilanço küçültme operasyonu finansmana ulaşımı daha da zorlaştıracaktır.
-Basel 3 gibi çok daha fazla şeffaflık gerektiren standartlar geldiği hepimizin malumu. Buna göre Türk armatörlere bankaların ileride bekleyecekleri şeffaflık gereksinimleriyle ilgili ne gibi tavsiyeleriniz olabilir?
-Biz firma olarak hep şeffaf olduk. Türk armatörlerinin nasıl davrandığı hakkında bir fikrim yok. Bağımsız denetim konusuna daha fazla önem verilmesi ve bankalara dünya standartlarında denetlenmiş bilançolar sunulması her anlamda faydalı olacaktır. Burada bir soru da ben sormak istiyorum; Türk denizciliğini tamamen tersane ve armatör üzerinden okumak ne kadar doğru? Bu üzerine düşünülmesi gereken bir konu bence. Sektörü̈ armatör ve tersane üzerinden okumak çok doğru değil. Acilen denizciliğe bakış açımızı değiştirmek zorundayız. Yani paradigmayı kaydırmaya ve gemi teknolojilerine yönelik KOBI ölçeğinde yapılaşmaya ihyacımız var. Bana göre deniz teknolojilerine yatırım, gemi ya da tersane yatırımından çok daha elzem. Bu alanın ülke kalkınmasına gemi yapmaktan çok daha fazla katkı sağlayacağı tartışılmaz.
Gemiyi oluşturan ekipmanları yapamayan ve yapma niyeti bulunmayan bu vizyon eksikliği ile 2023 yılı hedeflerine katkı sağlayacağı düşünülen payın, tersane ve navlun geliri üzerinden okunması son derece yanıltıcı olacaktır. Yapılması gereken, üretilebilecek ekipmanlar için dizayn ve standartları oluşturup mevcut yan sanayi/ KOBI yapılarını koordine etmektir.
-Genel olarak gemi finansman ortamının 2008’den bu yana son 10 yılda geldiği nokta hakkında görüşleriniz nelerdir?
-Kreditörler, finansman sağladıkları firmalardan edimlerini yeri getirenlere karşı herhangi bir negatif tutum içinde değiller.
Sorun yaşadıkları firmalardan ya da sektöre yeni girecek şirketler için ekstra güvenceler talep ettiklerini, bunun yanı sıra yeni gemi inşa projelerinde LTV (loan to value) oranı daha düşük ve kontrat bazlı işlemlerin finansmanının tercih edildiğini duymaktayım.
-Teşekkür ederiz.