Sonu hiç gelmeyecek sandığımız uçsuz bucaksız maviliklerin binlerce yıllık gizemi içinde kaybolup gitmek. Aylarca hasret içinde süren deniz yolculuğunda, küçücük bir kara parçasını görebilmenin umut dolu heyecanını yaşayabilmek... Tükenmeyen hayalleri, bi

Sonu hiç gelmeyecek sandığımız uçsuz bucaksız maviliklerin binlerce yıllık gizemi içinde kaybolup gitmek. Aylarca hasret içinde süren deniz yolculuğunda, küçücük bir kara parçasını görebilmenin umut dolu heyecanını yaşayabilmek... Tükenmeyen hayalleri, bir limandan başka bir limana büyük bir sabırla sürüklemek... Dokunabilmek gemi boyu yükselen dalgaların tepelerindeki yürek çarpıntısına, yaşayabilmek benliğindeki o inanılmaz sevgiyi, hasretin sarmışken her bir yanını korkularınla birlikte, işte mavi özgürlüğün senin
tek  kurtuluşun. 
 
Yaşar denizciler gönlünce kendi hayatını, zaman, pervane suyundaki anaforlarda bilinmezliğe kaybolup giderken. Düşler mi gerçek olur, yoksa kaybolan gerçekler midir, bilinmezliğin esrarında. Tan vakti kucaklarken Polaris yıldızını gökyüzündeki sonsuzluk denizinde, huzur bulur denizcinin ruhu, yeni bir seferin ayrılık dolu mısralarındaki sessiz bekleyişinde. Savrulursa kainata okyanusların o azgın devasa dalgaları tanrı Zeus'un  tapınağından mavi tutkuların üstüne, işte o an korkular umut oluvermiştir denizcinin sevgi dolu yüreğinde tükenmek nedir bilmeden.
 
Batı rüzgarı tanrısı vahşi Zephyrus bütün gücünü salarsa denizlerin üstüne, denizcinin en yakın dostu Vega yıldızını kucaklar uzak denizlerin çılgın rüzgarları.
 
Bir gürültü kopar zindan karası gecelerin sessiz karanlığında, ğöğü yaran su seli olmuş yağmurun ardından. Gök ile deniz sanki binlerce yıldır ayrılığın özlemiyle birbirine sığınmış, sakinliği bekler. Kutsal nefesin sahibi doğu rüzgar tanrısı Eurus, yaşamı canlandıran esintileriyle dolduruverir günlerdir rüzgara hasret kalmış yelkenleri. Uzaklar hep haber bekler onlardan, ama denizci denizde düşünceden derbeder. Orion ışık tutsun sana, seyrin aydınlık, denizlerin sakin olsun. Dinle bak dikkatle Poseidon'un haykırışını, kulak ver Ege nin efsane kokulu derinliklerinden gelen bu haklı seslenişe. Dikkat et, sakın kızdırma onu, gelecek fırtınaların kötü habercisi olsa bile.
 
Bir daha asla denize taş atma, boğuşursun sonra denizin gazabıyla. Sakın çalıkuşu tüyüne bağlama umutlarını, ayrılık olsa bile sevdaların denizinde. Gurbet sularına hoş geldin öyleyse Albatros'un ölümsüz ruhu. Merhametini hiç eksik etme onlardan, çaresizliğin içinde maviliklerde yapayalnız kalmışken. Dondurucu nefes tanrısı Kuzey rüzgarı Boreas, bütün ihtişamı ve gücüyle yayılırken mavi derinliklerin gizemi üstüne, denizci güvertesinde gece gündüz hazır bekler düşlerinde hiç tükenmeyen bir umut ve yüreğinde bir tutam sevgi.
 
Yorgun balıkçı sakın sayma tuttuğun balığı, kısmetin sonsuzluğa kadar kapanmasın. Birleşsin bütün ruhlarınız "denizlerin cenneti" Fiddler's Green'in benliğinde. Kimbilir? belki de burasıdır henüz keşfedilmeyen yeryüzünün en temiz, en saf yüzü. Döküver gitsin elindeki son kadeh kan kırmızı şarabı denizin ruhuna, adağın olsun bütün saygınla Neptün'e. Denizlere düşerek kaybolanların korunsun o acımasız felaket tanrısının bütün kötülüklerinden.
 
Her limanda acılar içinde veda ederken sevdiklerimize, hüzünle dolar yüreğimiz, dalgalarla savrulurken umutlarımız ufkun öte yakasındaki hasretin sularına ve bizler kaybolup gidiyoruz yine tam alışmışken senin varlığına, uzak hem de çok uzak bilinmez denizlere.
 
Denizciler öykülerini, dalgalarların bembeyaz köpükleri üstüne rüzgarların sesleriyle yazarlar hiç satır başı olmadan. Okyanuslardır onların kaybolmuş düşlerini hiç bıkmadan paylaşan, dayanılmaz hasretin acılarıyla yıkılmış umutlarını canlandıran, denizin üstüne düşmüş ay ışığının o büyüleyici ışıltısında.