Seçkin düşlerimizin sır perdeleri arasında şehrin kokuşmuş sokaklarından uzak tasarladığımız yeni bir yaşamın peşinden Ege’nin buram buram sevgi kokan maviş tenli sularına vira demir diyoruz. Güneş'in henüz daha hiç doğmamış yüzünün en parlak ışıkları
Seçkin düşlerimizin sır perdeleri arasında şehrin kokuşmuş sokaklarından uzak tasarladığımız yeni bir yaşamın peşinden Ege’nin buram buram sevgi kokan maviş tenli sularına vira demir diyoruz.
Güneş'in henüz daha hiç doğmamış yüzünün en parlak ışıkları arasından ustalıkla süzülerek tekneye ulaşan Gün doğusunun esintileri hepimizin içini ferahlatıyor. Denizlerin çılgın kuşları haylaz martılar ise çığlık çığlığa uçuşarak dümen suyundaki izlerde bizi takip ediyor. Yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan birkaç tane kırlangıç balığı teknenin etrafında nispet yaparcasına uçuşuyor.
Yaz yorgunu koylar yaşadıkları yoğun baskının ardından derin bir sükünetin içinde kış dostlarını ağırlamayı bekliyor. Doğa, her Eylül ayında olduğu gibi bu yılda en doğal mimari yontularıyla hazırlamış olduğu insanda hayranlık uyandıran o muhteşem görüntülerin sunumunu cömertçe yapıyor.
Hiç sonu gelmeyecek sandığımız o uçsuz bucaksız maviliklerin üstünde yakaladığımız evrensel sevginin kanatları altında bir Şafak’dan başka bir Şafağa düşlerimizi taşıyoruz. En insani değerlerle hayata yeniden tutunma fırsatı bulacağınız bu yozlaşmamış doğallığın içinde yolunu şaşırmış bir yalı çapkını kuşu bize rehberlik edecek.
Hiç vedalaşmayacağımızı sandığımız şu ömür törpüsü dünyasında ağır sorumluluklar altına girerek sırtladığımız bütün dertlerin kamburlaşan acılı sıkıntılarını silkelemenin zamanının geldiğini fark ediyoruz.
Puruvamızdan kopup gelen imbat rüzgarının esintileri ile yıkanan tenimiz bizlere gerçek huzurun ve mutluluğun inanılmaz keyfini yaşatıyor.
Ş.Ünal BENLİALPER
Kaptan-Denizci Yazar