Türkiye, Dünya deniz ticaret filosundaki ilk otuz ülke arasında 1 Ocak 2008 verilerine göre 25’nci sırada yer almıştır. Halbuki 1996 yılındaki istatiki değerlere göre 16’ncı sıradaydı. Üstelik 1995 yılında deniz ticaret filomuzdan 66 gemi de ayrılmıştı.Dü
Türkiye, Dünya deniz ticaret filosundaki ilk otuz ülke arasında 1 Ocak 2008 verilerine göre 25’nci sırada yer almıştır. Halbuki 1996 yılındaki istatiki değerlere göre 16’ncı sıradaydı. Üstelik 1995 yılında deniz ticaret filomuzdan 66 gemi de ayrılmıştı.
Dünya denizlerinde 300 grt. üzeri tonaja sahip 44.600 adet ticari yük gemisinin seyir yaptığı düşünüldüğünde, Türk deniz ticaret filosunun içinde bulunduğu konumu çok daha iyi anlar ve yorumlarız. İthalat ve ihracattaki yük taşımacılığın % 88’ini deniz yolu ile gerçekleştiren Türkiye’nin deniz ticaret filosunun, Dünya verilerine göre sadece % 0.7 oranında bir değere sahip olması, gerçekten çok üzücü olduğu kadar da, düşünülmesi gereken önemli bir konudur.
Türkiye’nin 1980/81 yıllarında ne kadar ticari yük gemisinin olduğuna ilişkin kayıtlar bulunmadığından ne yazık ki bu alanda bilgi sahibi değiliz. Ama bu yıllarda Dünya sıralamasında 35’nci olduğu bilinmektedir. Aradan geçen otuz yıl gibi uzun bir süre içinde yalnızca on basamak yükselmiş olmamız, hiç de övünülecek bir ilerleme değildir. Bu acı gerçekleri artık görerek, sahip olduğumuz coğrafik özelliklere yaraşır, saygın ve etkili bir seviyede olmalıyız. Bunun için de denizcilik sektörümüzün birlik ve beraberlik içinde hareket ederek, öncelikli olarak mevcut bin 473 gemimizin yaş ortalamasını gençleştirerek kapasitelerinin arttırılması gerekir.
Bu sayının % 40’nı 20-29 yaş gurubundaki gemiler oluşturmaktadır. Yaşları 30 ve üzerinde olanların oranı ise %15’dir. Buradan anlaşılan şudur ki, sahip olduğumuz ticari yük gemilerimizin %55’i çok yaşlı olup, hurdaya ayrılma zamanları çoktan gelmiştir.
Sahip olduğu denizlerin ve boğazların staratejik değerini çok iyi anlamalı ve değerlendirmesini bilmelidir. Dünya denizlerindeki 300 milyar dolarlık pastadan aldığı kırıntı payı olan % 2 lik oranı yükselterek hak ettiği rakamlara ulaşmalıdır.
Sert kuzey ikliminin etkisi altında kalan, sahip olduğu 7.314 km. sahil şeridinde on iki önemli limanı bulunan beş milyon nüfuslu Danimarka Dünya deniz ticaret hacminin % 10’unu kendi gemileri ile gerçekleştirmektedir. Dördüncü sırada bulunan Hong-Kong’un sadece 733 km. uzunluğunda sahil şeridi vardır. Ama buna karşın, Dünya deniz ticaret filosunda %5,5 gibi bir rakama sahiptir.
Türkiye denizcilik alanında hazırlayacağı bilimsel ve teknolojik verimliliği yüksek projelere hız vermek zorundadır. Denizlerine sahip çıkarak çok uluslu sermayenin sömürgeci politikalarına karşı uyanık olmalı ve asla ödün vermemelidir.