Eski çağlarda hüküm süren antik Helen dinlerinin, ölümden sonraki esrarengiz yaşamının sürdüğü karanlık Dünya’sının yer altı tanrısı Hades’in sır ülkesi Tartaros’a, panik içinde göç eden yılgın denizlerin yok oluşunun hüzünlü öykülerinin, ruhumuzu sızlata
Eski çağlarda hüküm süren antik Helen dinlerinin, ölümden sonraki esrarengiz yaşamının sürdüğü karanlık Dünya’sının yer altı tanrısı Hades’in sır ülkesi Tartaros’a, panik içinde göç eden yılgın denizlerin yok oluşunun hüzünlü öykülerinin, ruhumuzu sızlatan haykırışları karşısındaki çaresizliğimizin verdiği acılar, yüreklerimizde kocaman bir alev topuna dönüşüveriyor.
Bunalım üreten, ezici, bıktırıcı ve kaygılarla dolu sosyo-ekonomik yaşantımızda kaybettiğimiz en değerli duygularımıza yeniden kavuşmamız gerektiği inancındayım. Tutsak olduğumuz ve engelleyemediğimiz bencil kökenli hırslarımızdan ayrılmanın zamanı artık çoktan gelmiş olmalı ve bunlardan hemen kurtulmalıyız.
Zorlaşan yaşam şartlarının insanı içine sürüklediği o acımasız, baş döndürücü vahşi anaforların da, yeni yeni umutlara ve düşlere sevgiyle yelken açarken, Ege ve Akdeniz’in sihirli sularının hasret dolu bakışlarında, derin bir huzurun keyfini yaşayacaksınız.
Bütün benliğimizi insafsızca sararak esir alan, yoz, bencil ve despot duyguların yoğun baskılarının neden olduğu iğrenç sonuçlara dayanabilmek o kadar kolay olmasa gerek.
Doğanın ülkemize cömertçe sunduğu rüyalar diyarı, pembe masallar dünyası ve eşi benzeri olmayan ihtişamlı koyları, binlerce yıldır derin bir sessizliğin içinde birbirlerine yaslanmış cömertçe insanoğlunu beklerken, maviliklerin üstüne özlemle uzanan gecenin zor karanlığı, Ay ışığını parıltılarla süslenen gösterilerini heyecan ve coşku içinde seyretmenin zevkini çıkarıyor.
Bütün bu olumsuz etkilerin sosyal çözümlemelerindeki bileşenlerinin tanımlamalarını yaparken, yaşamın içindeki kişisel ve toplumsal etkileşimlerinin sonuçlarını çok iyi değerlendirmeliyiz. Sevgi ve huzurla yoğrulmuş denizlerimizin zarif dalgaları arasında, yeniden şekillenen mutluluğun resmini çizebilmek kadar insanı rahatlatan bir duygu olamaz.
Ege ve Akdeniz’in, evrensel sevgi ile yıkanmış maviş sularındaki yaşam sevincinin ufkun derinliklerinden kainata seslenişinin öyküsünü yazabilmektir, tutkunun en anlamlı ifadesi.