Bu fırsat artık kaçmamalı!
Dünya denizciliğine yön vermek isteyen kuruluşlar, geminin yolda kalmasını önleyecek yakıtı bulurlarsa, otonom gemiye çok hızlı olarak geçiş yapacaklardır.
Katıldığım toplantılarda ve yaptığım konuşmalarda ,hep aynı noktanın üzerini çizmek istiyorum. Dünya denizciliğine yön vermek isteyen kuruluşlar, eğer geminin yolda kalmasını önleyecek yakıtı bulurlarsa, adamsız yani otonom gemiye çok hızlı olarak geçiş yapacaklardır. Bu nedenle yazımın konusu doğal olarak bu olsun.
Öncelikle alternatif yakıtlarla ilgili “haber sitelerinden” aldığım aşağıdaki haberleri okuyunca, arayışların çok hızlı bir şekilde başladığını göreceksiniz.
Elektrikli feribot tek bir şarj ile en uzun seyir rekorunu kırdı: 50 deniz mili
Elektrikle çalışan gemilerin potansiyelini göstermek üzere için inşa edilen tamamen elektrikli bir feribot, yeni bir dünya seyir rekoru kırdı. Elektrik tahrikli motor tedarikçisi Danfoss Editron’a göre, Ellen isimli feribot, tek bir pil şarjıyla en uzun seyir rekoru kırdı.
Danfoss, “Konferanstan dönüşünde Ellen, tek bir şarj ile 50 deniz mili (92 kilometre) yol kat etti. Şirket, bu başarıdan o kadar gurur duyuyor ki, bunu Guinness Rekorlar Kitabı’na göndermeyi planlıyor.” ifadelerini kullandı.
Feribot, uzun mesafeli seyirler için tasarlandı ve AB sponsorluğundaki bir program kapsamında bir prototip olarak inşa edildi. 4.3 MWh pil paketi ile şirket, gemiyi dünyanın en güçlü e-feribotu olarak adlandırıyor. Şirket, Avrupa’da Ellen ile aynı tip e-feribotla değiştirilebilecek 900 feribot potansiyeli olduğunu tahmin ediyor.
Dünyanın ilk hidrojenle çalışan römorköründe tahrik sistemi kuruldu
Almanya merkezli Schottel, İspanya’da Astilleros Armon’da yapım aşamasında olan dünyanın ilk hidrojenle çalışan römorkörü Hydrotug için iticiler tedarik etti. Schottel, her biri 2.000 kW güç üreten, hidrojen ve dizelle çalışabilen iki BeHydro V12 silindirli, çift yakıtlı, orta hızlı motorla çalışan iki RudderPropeller tipi SRP 460’ı teslim etti. BeHydro, Anglo Belgian Corp ve CMB.Tech’in ortak girişimidir.
31 metrelik römorkörün 65 tonluk bir çekiş gücü elde etmesini sağlıyor
SRP 460’lar, 2,4 metre çapında bir nozzle pervanesine sahiptir ve itici konfigürasyonu, bu 31 metrelik römorkörün 65 tonluk bir çekiş gücü elde etmesini sağlar.
Düşük CO2 emisyonuna sahip olacak
Hydrotug, liman operasyonları sırasında hidrojen yakıtı kullanırken düşük CO2 emisyonuna sahip olacaktır. Yeni “BeHydro” motor, Maritim Belge (CMB) ile motor üreticisi Anglo Belgium Corporation (ABC) arasındaki bir ortak girişim olarak ortaya çıktı. Römorkörün hem çift yakıtlı hem de yalnızca hidrojen tahrikli versiyonları bulunmakta. Konsorsiyuma göre çift yakıtlı versiyon operasyon sırasında CO2’yi yüzde 85 oranında azaltıyor ve IMO Tier III’ü karşılıyor.
Dünyanın ilk tamamen elektrikli yakıt ikmal gemisi Japonya’da hizmete girdi
Dünyanın ilk tamamen elektrikle çalışan 492 tonluk Asahi isimli yakıt ikmal tankeri, birkaç hafta süren test ve denemelerin ardından Japonya’da hizmete girdi.
Dünyanın ilk tamamen elektrikle çalışan yakıt ikmal tankeri, birkaç hafta süren test ve denemelerin ardından Japonya’da hizmete girdi.
61 metre uzunluğa, 11 metre genişliğe ve 1.277 m3 yakıt taşıma kapasitesine sahip tanker Tokyo Körfezi’nde faaliyet gösterecek.
10 deniz mili seyir hızı, 100 mil menzil
Asahi isimli tamamen elektrikle çalışan yakıt ikmal gemisinin ilk ikmalini 26 Nisan’da Mitsui O.S.K.’ya ait Victorious Ace isimli Ro-Ro gemisine yaptığı bildirildi.
Geminin itiş gücü için gereken enerji, Corvus Energy tarafından geliştirilen ve Kawasaki tarafından inşa edilen tahrik sistemi ile geliştirilen bir lityum iyon pilde depolanıyor. Bataryanın, navigasyon, yanaşma ve kargo elleçleme için gereken tüm gücü sağlayan 3.480 kWh kapasiteye sahip olduğunu detaylar arasında. İki adet 300kw azimut itici tarafından tahrik edilen gemi, ayrı olarak iki adet 68kw yan iticiye sahip. Tanker, yaklaşık 10 deniz mili seyir hızına ve yaklaşık 100 mil menzile sahip. Pilleri tamamen şarj etmenin is yaklaşık 10 saat sürdüğü bildiriliyor.
Burada esas amacın çevre olduğu özellikle altı çizilse de, gemi personelindeki olacak çok ciddi düşüşünde önünü açacağı kesindir.
Bu yeni gelişme ile personel masraflarının yanında, personel bulamamaktan kaynaklanan sorunlar kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Bu nedenle Armatörlerin ,bu yeni gelişimi dikkatlice takip ettikleri ve buna göre pozisyon aldıklarını biliyoruz.
Düşünceme göre, Otonom gemilerde max.8 personel düşünülmektedir.2 Mk.2 Gv.1 Mk.lost,1 Gv.Lost,1 Genel Temizlik,1 Aşçı yeterli olacaktır.
Otonom gemi kendi kendine karar verebildiği ve yakınındaki gemilerden uzaklaştığı için ,mürettebat sadece göstermelik olarak, sanki Yolcu gemisinde seyahat ediyormuş gibi, gemide bulunacaktır.
Ancak, yine takip ettiğimiz yazışmalar da, kara da gemileri takip etmek için vardiya usulü ile nöbet tutan zabitan sınıfından söz edilmektedir. Bunun için şimdiden okullarımıza bu gemi takip sistemi eğitimini de vermemiz gerektiğini de bir yere not etmek gerekiyor.
Buraya kadar ,önümüzdeki 10 yıl için öngördüğümüz otonom gemilerle seyir, yakıtlardaki bu gelişmenin bu kadar hızlı olması nedeni ile, çok daha kısa sürede gerçekleşeceğini söyleyebiliriz.
Tabii ki yakıt bulununca Otonom gemi çalışmaları hızlı bir şekilde başlıyor. Aşağıda paylaştığım gelişmeler ,gemi inşasının çok kısa sürede değişeceği ve otonom gemilere geçişin hukuksal problemlerinin tartışılmaya başlanacağını gösteriyor.
Çin, ilk elektrikli otonom konteyner gemisini hizmete soktu
Çinli yetkililer, kapsamlı denemelerden sonra dünyanın ilk otonom, elektrikli feeder konteyner gemisini ticari hizmete aldıklarını bildirdi.
Çinli yetkililer, kapsamlı denemelerden sonra dünyanın ilk otonom, elektrikli feeder konteyner gemisini ticari hizmete aldıklarını bildirdi. Geniş bir işbirliğiyle geliştirilen geminin, teknolojinin gelecekteki gelişimi ve kullanımı için önemli bilgiler sağlayacağı işaret diliyor.
117 metre uzunluğunda, 12 deniz mili hızda
Zhi Fei (Uçan Bilgelik) adlı gemi ilk düzenli seferine 22 Nisan’da başladı. Zhi Fei’nin yaklaşık 8.000 dwt ve 300 TEU kapasiteli olduğu bildiriliyor. Gemi 117 metre uzunluğunda ve 16 metre genişliğinde. Tahrik sisteminin feeder tipi konteyner gemisine yaklaşık 12 deniz mili azami hız ve 8 deniz mili ortalama seyir hızı sağlayacak bir DC elektrik sistemi tarafından yapıldığı bildiriliyor. Zhi Fei, Qingdao Tersanesi tarafından inşa edildi.
Üç farklı modda seyir yapabiliyor
Konteyner gemisi, insanlı seyir, uzaktan seyir ve insansız seyir olmak üzere üç farklı modda seyir yapabiliyor. Akıllı sistemler, bağımsız rota planlaması, akıllı çarpışmadan kaçınma ve uzaktan kumanda operasyonları sağlıyor. Gemide 5G, uydular ve diğer çoklu ağ sistemleri kullanılıyor.
Bu projeden ve geminin işletilmesinden elde edilen bilgiler, 500 ila 800 TEU arasında daha büyük kapasiteli benzer kendinden tahrikli konteyner gemileri inşa etme çabalarına katkıda bulunuyor.
Tarihte bir ilk Prism Courage, otonom şekilde 6.210 mil okyanus seyri yaptı;
HD Hyundai iştirakı olan Avikus tarafından işletilen Prism Courage isimli 122.000 tonluk ULGC tipi gaz tankerinin, otonom kontrol altında 10.000 km’den (6.210 mil) fazla okyanus seyri yapan ilk büyük gemi olduğu duyruldu.
Deniz hukukuna uygun otonom seyir
Yakın geçen gemilerden yasal düzenlemeleri gözeterek kaçınıyor.
Seyrin ikinci aşamasında geminin, yalnızca yönlendirmekle kalmayıp aynı zamanda Hyundai Global Service’in Integrated Smartship Solution (ISS) yapay zekasına dayalı olarak en uygun rotaları ve en iyi hızları arayan otonom navigasyon sistemi HiNAS 2.0’ın kontrolü altında olduğu belirtildi. Bu, navigasyonun yanı sıra rüzgar şiddeti ve dalga yükseklikleri karşısında geminin gerçek zamanlı olarak yakın geçen gemilerden yasal düzenlemeleri gözterek kaçındığı anlamına geliyor.
Diğer yandan HiNAS 2.0 sistemi, yakıt verimliliğinde yüzde 7’lik bir artış ve sera gazı emisyonlarında yüzde 5’lik bir azalma sağladı. Buna ek olarak, diğer gemileri 100 defadan fazla tespit edip olası çatışmaları önleyebildi. Hedef, resmi sertifikasyonun ardından HiNAS 2.0’ı gelecek yıla kadar pazarlamaya hazırlamak.
Prism Kaptanı Young-hoon Koh, “Avikus’un otonom navigasyon teknolojisi, özellikle seyir rotalarını korumak, otonom olarak yön değiştirmek ve yakındaki gemilerden kaçınmak için bu okyanus geçiş testinde büyük ölçüde yardımcı oldu, bu da gemi mürettebatının iş zorluklarını azalttı.” dedi.
Buraya kadar, dünya denizciliğindeki hızlı değişime dikkat etmeye çalıştım. Peki ülkemiz için bizleri neler bekliyor? Bunu yazmak istiyorum.
– Tuzla ve Yalova tersaneler bölgesinde bu tip gemiler yapılıyor ve yapılmaya devam edecekler. İlk defa ayağımıza kadar gelen bir fırsat var. Teknoloji bizimle zorunlu olarak paylaşılıyor ve mühendislerimiz bunları öğreniyor.
– Bu öğrenim, uzun zamandır sürüyor.
– Bunun içinde en uygun olduğu görünen hidrojen teknolojisi ile elektrikli pil üretimine yatırım yaparak ,hızlı bir şekilde bu gelişime ayak uydurmamız gerekiyor.
– Bunu özel sektörün tek başına yapmasını beklemek yerine, aklı ve fikri bir olan bireylerle acilen Pendik Tersanesinin büyük bir bölümünü tahsis ederek, bu yatırımların yapılması kararının verilmesi gerekiyor.
Yer belli, fikir belli, alt yapı hazır, teknoloji ortada, neden bekliyoruz?
Eğer bunu da kaçırırsak, yine elimizdeki son sermayeleri ,yeni teknolojı ile üretilen gemileri yapan ülkelere aktarmaktan başka yolumuz kalmıyor. Uzun yıllardır zaten bunu yapmıyor muyuz ?Türk denizliğinin en büyük sorunun sermaye olduğunu ve bu sermayenin de her 10 yılda bir, yapılan yenilikler ve değişikliklerle cebimizden alındığı dönemleri aşmamızın vaktinin geldiğini düşünüyorum.
Teknoloji üreten , kuralları koyar. Bunu unutmamamız ve daima hedefte tutmamız gerekiyor.
Allah selamet versin.