2008 ikinci yarısından itibaren devam eden dünya ekonomik krizi her gün medya da meslek kuruluşlarında, üniversitelerde ve hatta seçim meydanlarında devamlı tartışılmakta olmasına rağmen kriz her sektörde hız kesmeden ivme kazanarak devam etmektedir.Bu ko

2008 ikinci yarısından itibaren devam eden dünya ekonomik krizi her gün medya da meslek kuruluşlarında, üniversitelerde ve hatta seçim meydanlarında devamlı tartışılmakta olmasına rağmen kriz her sektörde hız kesmeden ivme kazanarak devam etmektedir.

Bu konuda İstanbul Üniversitesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Denizcilik Klubü ile İstanbul Ticaret Odasının 27 Şubat 2009 günü düzenlemiş olduğu,”global krizin taşımacılık sektörüne etkileri”konulu panele katıldım.

Öncelikle paneli düzenleyenlere, panele katılan konuşmacılara ve panele beni davet eden sayın Yrd. Doç. Dr. Birsen Koldemir’e şahsım adına çok teşekkür etmek isterim.

Panel de küresel kriz ile birlikle taşımacılık sektörünün modlarını teşkil eden kara taşımacılığı, deniz taşımacılığı, tersaneler, limanlar, armatörler ve basınla ilişkiler olarak konulara bölünerek zaman bakımından kısa olmasına rağmen tartışmalı bir şekilde krizin etkileri anlatılmaya çalışıldı.
 
Yukarıda belirttiğim gibi zamanın kısa olması konuların fazla olması nedeniyle,krizden daha fazla etkilenen sektörlerdeki panelistlere daha fazla zaman verilerek konuşma fırsatı yakaladılar.

Deniz taşımacılığının kara ayağını teşkil eden limanlar azda olsa panelde tartışılma şansı yakaladı.

Türkiye de limanlar son beş yılda inanılmaz derece yıllık %25-30 büyüme kat etmiştir.2008 in ¾ vardığımızda limanların gerçekleşen kapasitenin teorik kapasiteye oranı %90 nın üzerine çıkmıştır.

2006 yılından itibaren bazı limanlarda doluluk oranları %100 ün üzerine çıktığı için alarga da gemi beklemeleri oluşmaya başlamış olup deniz ticaret odaları tarafında şikâyetler ilgili mercilere iletilmekle birlikle medya ya da yansımıştır. Diğer bir söylemle özellikle konteynır trafiğinde ihtisaslaşmış İzmir Alsancak limanı, mersin limanı ve ambarlı limanlarında sıkışıklıklar her gün limanı kullananlar tarafından şikayet konusu olmuştur.

2008 in3/4 çeyreğinden sonra azalan trafik dolu olan limanlamada normal elleçleyebileceği kapasitelere düşerek rahatlama sağlamışken, daha önce teorik kapasite si fazla olan limanlar ve iskelelerde ekonomik çöküntüler oluşmaya başlamıştır.

Bu nedenle birçok iskele 2009 için vermiş olduğu ekipman siparişlerini iptal etmişlerdir.

Limanlara ekonomik açıdan bakıldığında tersaneler ve armatörler  kadar etkilendiğinde bahsetmek mümkün değildir

Ekonomik krizin ne zaman sona ereceği konusunda  çeşitli söylemler olsada en iyimser zaman olarak yılın ikinci yarısı veya 2010 yılının birinci çeyreği olarak belirtirsek; ekonomik kriz bittiği zaman limanlarda tekrar trafik fazlası oluşacak,  gemiler rıhtım sırası bekleyecek,limandan konteynır almaya gelen müşteri saatlerce limanda beklemek zorunda kalacaktır.

Bu duruma meydan vermemek için liman yöneticileri,limanlarının limanlarının konumuna göre teorik kapasitelerini artırıcı önlemleri almak zorundadır.

Özelleşme işlemleri tamamlanmış ancak gerekli işlemleri tamamlanmamış limanların biran önce  yeni sahiplerine teslim edilerek hiç olmazsa bu dönemde yeni sahiplere trafik azlığında sıkışmadan yatırım yapma zamanını tanımak lazımdır.

Bu dönemde limanlar ve iskeleler durumlarını gözden geçirerek ,gelecek de ekonomik problem yaşamamaları için iskele ve limanlarının fiziki durumlarına göre ihtisaslaşma yoluna gitmelidirler. Konteynır trafiğine saha ve rıhtım bakımından müsait olmayan parmak iskelede konteynır gemilerinin yanaşmasına sınırlama getirilmelidir.

Daha düşük çaplı idame yatırımları bu dönemde yapılarak gelecek de (saha beton laması,eğitim,tamir bakım) oluşacak problemler en aza indirgenmiş olacaktır.