Hepimizin umutlarını bağladığı, geçim kaynağımız, görsel güzelliklerin en önemlilerinden birisi deniz… Balığı, gemisi, süngeri, incisi, eğlencesi derken bunun bir de yadsınamayacak tehlikeleri var. Bu tehlikelerin en büyüklerinden birisi ise günümüzde yen

Hepimizin umutlarını bağladığı, geçim kaynağımız, görsel güzelliklerin en önemlilerinden birisi deniz… Balığı, gemisi, süngeri, incisi, eğlencesi derken bunun bir de yadsınamayacak tehlikeleri var. Bu tehlikelerin en büyüklerinden birisi ise günümüzde yeniden hortlamaya başlayan haydutları maalesef…

-Bitti azizim… Artık geçtiğimiz yıllardaki gibi süngü süngüye savaş kalmadı.

-Ya… Haklısın valla. Eskiden göğüs göğse muharebe edilirdi düşmanla…

-Valla artık para kimdeyse güç onda. Atıyorlar füzeyi bitiriyorlar hikayeyi.

-Doğru söze ne demeli? Lakin benim dedem kurtuluş savaşı zamanında…

-Sen onu bırak da hatırlar mısın bir dönem ne biçim korsan hikayeleri vardı.

-Evet ya. Kalmadı canım korsan falan artık.

-Öyle zannetmeye devam et! Yeniden hortladı desem yeridir.

-Hortlamak mı? Nasıl yani?

-Geçenlerde bir gemi kaçırdılar. Nerenindi hatırlamıyorum.

-Aaaa… Evet ya hatırlar gibiyim. 

-Dur dur bir dakika. Ajans saati geldi. Açalım da bakalım ne varmış bu gün.

Televizyon açılır ve odanın içerisi spiker hanımın yumuşak ve ahenkli sesi ile dolar.

-İyi günler sayın seyirciler.

-Pek beğeniyorum bu hanım kızı. Diğerleri kadar açık giyinmiyor. Pek namuslu, pek terbiyeli!

Beriki gözlüklerinin altından arkadaşına ters ters bakarken söylenir.

-Bırak şimdi namusu, terbiyeyi de bakalım kız ne diyor Allasen.

-Türk gemisi YA-SA NESLIHAN Somali açıklarında seyrederken korsanlar tarafından kaçırıldı.

-Ne duydun mu? Türk gemisini kaçırmışlar.

Hayrullah Bey sinirle kıpırdandı.

-Haydut herifler. Valla bunlar kıçımızdan donumuzu da alırlar yakında.

-Mantıklı ol Hayrullah! Senin donun tehlikede değil! Duymadın mı Somali diyor kızcağız.

-Ne fark eder ki bu gün Somali’de bakarsın yarın atlayıp gelmiş bize. Daha da beteri bizden bu işe özenen çıkar mı? Baksana elin korsanı bizim gemilere de el atmış. Sanki Somali yakınlarından geçen tek gemi bizimki.

-Hayrullah nefes almadan yorum yapıyorsun. Erman Toroğlu’nun yanına vereceğim seni. Kimseye laf bırakmazsın. Ha bir sus yahu!

Bir süre susup yorumları dinledikten sonra da bu kez kendisi dayanamadı.

-Azizim biz bu Somali’ye yardım etmiyor muyuz?

Hayrullah bir süre düşündükten sonra cevapladı.

-Ediyoruz zannederim. Böyle bir haber duymuştum.

-E nedir madem bunların ettiği hiyanet?

Hayrullah suratını asarak cevapladı.

-Aman be İsmail sanki terörün dini, ırkı, milleti var mı ki?

Onların ettiği ihanet midir değil midir? Öte yandan belki biraz bencilce olacak ama piyango neden bizim Neslihan’a vurdu buna da hayıflanmıyor değilim hani de elimizden ne gelir? Olaydan birkaç gün sonraydı ki dedikodular büyümüş, yorumlarda bire bin katılmaya başlanmıştı bile. Dinledikçe kafası karışan İsmail Bey arkadaşına sordu merakla.

-Hayrullah duydun mu? Korsanlarla bağlantı kurulmuş.

Hayrullah Bey endişe ile baktı arkadaşına gözlüklerinin üzerinden.

-Duydum azizim duymasına da neye yaramış?

İsmail heyecanla söylendi.

-Neden öyle diyorsun ki?

Nurullah içini çekti cevaplamadan evvel.

-Yahu onu bırak da benim düşündüğüm başka bir şey var.

-Nedir?

-Okumuyor musun, duymuyor musun? Herkes bir şeyler söylüyor.

-Haklısın. Şu veya bu şekilde devamlı yorumlar yapılıyor.

-Yaa… E tüm bu mürettebat lahana yaprağından çıkmadı değil mi?

-Dalga mı geçiyorsun? Var elbette hepsinin birer ailesi. 

-Ha bak işte doğruya geldin. Hepsinin ailesi var ve bu aileler de bir şekilde bu spekülasyonları duyuyor değil mi?

Arkadaşının dinlediğini görünce devam etti.

-Duymakla kalmıyorlar. Duydukları her yeni haberle de yürekleri hopluyor…

Durup derin bir iç çektikten sonra devam etti.

-Biz can sıkıntısını dağıtmaya haber takip ediyoruz. Ama onlar can bekliyor.

-İyi de…

-Kimsenin içini rahatlatacak bir haber alınmıyor ama bari milleti hoplatacak bir şeyler de yazılıp çizilmese keşke.

-Öyle diyorsun da basın özgürlüğü, rating kaygısı…

-Tamam Nurullah tamam. Konuşan gitti hadi kalkta dışarı çıkıp biraz hava alalım.

Duyduğum günden bu yana uykularım kaçıyor desem yalan değil. Filmlerini seyredip hayranlıkla iç geçirdiğimiz Johnny Deep’e hiç mi hiç benzemiyor bu adamlar. Resmen ve alenen korsan, hem de zorba… Hatta haydut! Tamam tamam… Haydut işte.

İyi de adını ne koyarsak koyalım gerçek değişmiyor ki…

Kaçırılan gemi bizim gemimiz, içleri yananlar da bizim ailelerimiz.

Mağdur olan tüm denizcilerimize ve ailelerine Tanrıdan sabırlar diliyorum. Umarım en kısa sürede kurtulacaklardır.

Sevgiyle kalın.