“ GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER”

 Tarih boyunca çeşitli medeniyetlerin merkezi olan İstanbul 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet Tarafından fethedildikten sonra stratejik konumu dikkate alınarak Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti yapılmıştır.

Osmanlı İmparatorluğu’nun büyümesi ile de önemli bir yönetim ve kültür merkezi haline gelmiştir. Doğu meselesinin çözümlenmesinde Batılılarca düğüm noktası kabul edilen İstanbul şehri Batılı Devletlerin her zaman ilgisini çekmiştir. I.Dünya savaşında yenilen Osmanlı İmparatorluğu 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Anlaşması imzalamıştır.

Bu antlaşma Müttefik Devletlerin İstanbul’un işgaline uzanan sürecin başlangıcı olmuştur. Müttefikler İstanbul’u paylaşmada anlaşamayınca birlikte işgal etme üzerinde anlaşma sağlamışlar bu anlaşmayı da 13 Aralık 1918 tarihinde yürürlüğe koymuşlardır. İhtilaf Devletlerinin Donanması 465 yıllık Osmanlı Başkentini askeri bir işgal ve abluka altına almışlardır. 13 Kasım 1918 tarihinde 22’si İngiliz, 12’si Fransız, 17’si İtalyan ve 4 tanesi de Yunan gemisi ile İhtilaf Devletlerine ait 6 adet denizaltı olmak üzere toplam 61 parça bir donanma ile İstanbul’a girmişler ve İstanbul’da Sarayburnu ile Beşiktaş arasında demirleyerek toplarını Dolmabahçe Sarayının karşısına çevirmişlerdir. İstanbul’a giren İhtilaf Devletleri Donanmasına ait gemilerin ki denizaltılar hariç 55 gemi İstanbul’a girerken beş buçuk km uzunluğunda bir konvoy oluşturmuşlardı.

30 Ekim 1918 yılında Mondros Ateşkes Anlaşması ile Osmanlı İmparatorluğu için Birinci Dünya Savaşı sona ermiş, 7 Kasım 1918 günü mağlup Osmanlının VII. Ordu Karargâhı lağvedilmiştir. Yıldırım Orduları Komutanı Mustafa Kemal’e Başkent İstanbul’a dönmesi emredilmiştir.

10 Kasım akşamı Adana’dan hareket eden Mirliva (Tümgeneral) Mustafa Kemal, 13 Kasım 1918 Çarşamba 12,15’de Haydarpaşa Garına varır. Yol boyunca trenin durduğu her yerde halkla sohbet etme fırsatı bulur. Yok, edilme aşamasındaki bir ulusun, çökmüş bir imparatorluk halkının duygu ve düşüncelerini gözlemler. Anadolu izlenimlerini, son 7 yılda cepheden cepheye yaşadıkları tecrübelerle harmanlar ve yolculuk sonunda karşılaştığı işgal İstanbul’undaki öfkesini içine atar.  Haydarpaşa’da trenden indiğinde yorgundur. Garda bir manga tarafından törenle karşılanır.

Yakın dostu Dr. Râsim Ferid (Talay) Bey onu karşılayanlar arasındadır. Tam da o esnada İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan gemilerinden oluşan, 55 parçalık işgal donanması Haydarpaşa önünden geçerek demir yerlerine intikal etmektedir. Bu nedenle Fransız askeri makamlarının kontrolündeki Boğaziçi’nde deniz trafiği durdurulmuştur. Mustafa Kemal ve dostu Dr. Râsim Ferid rıhtımdan bu geçişi hüzünle seyreder. Saat 15.00 olmuştur. İskelede bekleyen Fransız işgal kuvvetlerine ait Enterprise ( Kartal) istimbotu, 2 saatlik bekleyiş sonrası Galata’ya hareket eder.

Demirli savaş gemilerinin arasından geçerek ilerlerler. Enterprise ( Kartal) istimbotu içinde Mustafa Kemal Paşa’nın yanında bulunan Yaveri Cevad Abbas bu geçiş anını 1939 yılında yayımladığı ‘’Ebedî Şef Kurtarıcı Atatürk’ün Zengin Tarihinden Birkaç Yaprak’’ isimli kitabında da şöyle anlatır. ‘’Atatürk ile deniz ortasında yaslanan bir çelik ormanının içinden geçiyorduk. Bu manzara karşısında kendimi tutamayarak ağlamaya başladım Mustafa Kemal Paşa bana dönerek  ‘’Ağlama çocuk Geldikleri gibi giderler! ’’ dedi. Bu sözleri işittiğim zaman, mütarekenin doğurduğu derin ve elemli ümitsizliği derhal unutmuştum.

 Bir milletin kaderini değiştirecek olan bu söz Enterprise ( Kartal) istimbotunda söylenmiştir. Yarım saat süren bu deniz yolculuğunun vasıtası olan o zamanki adı Enterprise olan KARTAL Römorkörü günümüze kadar hayatta kalabilmiştir. Kartal, 1911 yılında Hollanda’da Rotterdam yakınlarındaki Slikkerveer’deki Wed.C. Boyle & Zonen Tersanesinde Fransız bir firma için Enterprise ismi ile inşa edilir. Birinci Dünya Savaşının sonuna doğru 1917 yılının Nisan ayında Fransız Deniz Kuvvetleri tarafından el koyulan römorkör, bu dönemde Ege-Marmara bölgesinde kullanılır.

Mondros ateşkesi sırasında İstanbul’da bulunan 80 tonluk 22 metre boyundaki tekne, 1920 yılında tekrar sahipleri olan Française de Remorquage, de Pilotage & de Sauvetage S.A, ve İstanbul’daki ortakları Pandermalis adlı firmaya iade edilir. İstimbot İstanbul’da çalışmaya devam eder. Bu arada Milli mücadele kazanılır ve Cumhuriyet ilan edilir. Uzun bir işgal ve kontrol döneminden sonra İstanbul’da Türk Ordusunun denetimine geçmiş başkenti bir oldu bitiyle işgal edenler 6 Ekim 1922 tarihinde Türk Bayrağını ve Türk Ordusunu selamlayarak İstanbul’u terk etmişlerdir.

Enterprise ( Kartal) istimbotu Römorkörü o zamanki adı Türkiye Seyr-i Sefain idaresi olan bu günkü Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nce satın alınır ve ismi Kartal olur. Kartal Türkiye Seyr-i Sefain idaresi bünyesinde çalıştığı dönemlerde gemilerin rıhtıma yanaşması ve kalkmasında yardımcı olarak kullanıldı.Zaman zamanda protokol gemisi olarak kullanılır. Bu dönem içerisinde Başbakan İsmet İnönü’nün Heybeliada’daki yazlık evine intikalinde de kullanıldığını görüyoruz. Kartal Römorkörü bacasının kırılması nedeniyle Galata ve Unkapanı köprüsünün altından rahatlıkla geçtiği için İstanbul Liman İşletmesine verilir. O dönemlerde İstanbul Rıhtımının yetersizliği nedeniyle açıkta demirleyen gemilerden inen yükler mavnalara konur bu mavnaları yedekleyerek yüklerini boşaltmak için Ayvansaray, Fener, Camialtı, Hasköy ve Azapkap’da bulunan antrepolara götürürdü. Bunun yanı sırada Silahtarağa’da bulunan ve İstanbul’un elektrik ihtiyacını karşılayan ( Bu günkü İstanbul Bilgi Üniversitesi bulunduğu yer) Elektrik fabrikasına ’da kömür de taşırlardı. Kartal İstimbotu 1974 yılına kadar İstanbul Liman İşletmesi adına çalıştı. Ekonomik ömrünü tamamladığı için 1974 yılında filodan çıkartılarak satıldı. KARTAL’ı alan firma büyük bir bakım ve onarımdan geçirerek stimli olan manikasını da dizel’e çevirmiş. Adı da KARTAL II olarak değiştirmiştir.2015 yılına kadar Gemi Kurtarma ve Yedekleme işlerinde kullan KARTAL II Bu süreçte de pek çok kurtarma operasyonunda vazife alır. 2015 yılında tam 104 yaşında artık mavi vatan sularına elveda eder.

2016 yılında Deniz Adamı Arif Ertik Bürosunun önünde duran bu Römorkörün Atatürk’ün 16 Mayıs 1918 Samsuna gitmek için rıhtımdan alıp Bandırma gemisine götüren vasıta olduğunu İstanbul ve Ege, Akdeniz ve M Karadeniz Bölgeleri Deniz ticaret Odası Gemi İnşa ve Teknik İşler Bölümü Müdürü Gemi İnşa ve Makine Yük. Mühendisi Raif Tansel Timur söyler Raif Tansel Timur’da bu olayın araştırılması için Milliyet Gazetesi muhabiri Gökhan Karakaş konuşur. Gökhan Karataş konuyu  ( E ) Amiral Cem Gürdeniz anlatır.

Cem Amiral konu ile ilgili olarak beni arayarak elimde Kartal İstimbotu ile ilgili bir bilgi olup olmadığını sordu. 1945 ile 1952 yılları arasında İstanbul Liman İşletmesi’nde Müdürlük yapan Kaptan M.İhya Görgün’ün Limanda bulunan tüm vasıtaların teknik özelliklerinin bulunduğu not defterinden Kartal İstimbotu hakkında bulunan bilgileri Cem Gürdeniz Amiral’ime verdim. (Bu defter Kaptan M.İhya Görgün’ün oğlu Prof.Dr. Bedrettin GÖRGÜN tarafından Türkiye Denizcilik İşletmeleri Tarih ve Sanat Merkezi sorumluluğunu yüklendiğim dönemde muhafaza edilmek üzere vermişti. Bu defter Arşivimde itina ile muhafaza edilmektedir.)  Konu ile ilgili olarak araştırmalarını derinleştiren (E) Amiral Cem Gürdeniz istimbotun Mustafa Kemal Paşayı rıhtımdan alıp Bandırma vapuruna götüren deniz vasıtası değil 13 Kasımda Haydarpaşa’dan Karaköy’e geçerken bindiği ve Ağlama çocuk Geldikleri gibi giderler sözünün söylendiği istimbot olduğu anlaşılır.

Kartal İstimbotunun Çanakkale Kahramanı Nusrat ve Milli Mücadele Kahramanı Alemdar gemileri gibi yok olmasını önlemek için  ( E ) Amiral Cem Gürdeniz’in başkanlığında Kartal İstimbotu Kurtarma Platformu kuruldu. Arif Ertik , Raif Tansel Timur,Gökhan Karakaş, Kaptan Kaptan Levent Akson, Dünyaca Ünlü Yat Tasarımcısı Tanju Kalaycıoğlu,Gemi İnşa Mühendislerinden İhsan Altun ve Ferhat Acuner,Ünlü Kalp Cerrahımız Prof Dr Bingür Sönmez, Tarihçi Yard.Doç. Dr. Orhan Çekiç, Basın Konseyi Üyesi Melih Berk, Belgesel Yönetmeni Serkan Koç, (E) Deniz Kurmay Albay Barbaros Büyüksağnak,Türk Lloyd’u Başkanı Cem Melikoğlu, Ali Bozoğlu ve Adil Tuğcu gibi isimlerle güçlenen platform  3 Haziran 2017 tarihinde bu bilgileri ilk kez kamuoyu ile paylaşıldı.

Ardından Türkiye çapında pek çok kurum ve kuruluş gemiyi kurtarmak için gönüllü olarak öne çıktı. Bu heyecan karşısında bir platform kurularak, faaliyetlerin merkezi bir eşgüdüm ve işbirliği içinde yapılması hedeflendi. Hurdacıya gitmemesi için ivedilikle 11 tonluk geminin mal sahibinden satın alınması gerekiyordu. Mustafa Kemal’in Samsuna çıkışının 100. yıldönümünde izleyiciler ile buluşması planlanan ‘’1919’’ isimli sinema filminin yapımcısı 49/51 firması, gemiyi filmin başlangıç bölümünde kullanmak maksadıyla satın aldı.

Kartalı Kurtarma ve Yaşatma Platformu adıyla kurulan eşgüdüm grubu da bu süreci yönlendirmeye başladı. Geminin restorasyonu yüksek meblağlara bağli olacağından imece usulü ile kaynak yaratılması ve bu kapsamda 1919 sinema filmine sponsorluk anlaşması üzerinden gemiye destek sağlanması kararlaştırıldı. Hedef, 2018 yazına kadar renovasyon/restorasyon işlemlerini tamamlayarak hazır hale gelen gemiyi sergilenmek üzere Deniz Kuvvelerine hibe etmektir. 13 Kasım 2018’de, Mustafa Kemal’in ‘’Geldikleri gibi Giderler’’ sözünü sarf etmesinin yüzüncü yılında Kartal,  İstanbul’da en uygun mahalde müze gemi statüsünde büyük bir tören ile yerini alacak ve Türk halkı ile buluşacaktır.

KARTAL İSTİMBOTUNUN TEKNİK ÖZELLİKLERİ

Gros ton: 81

Netton : 11

Boyu 22,90, m

Eni 5,10 m

Draft 2,50 m

1 adet İskoç kazanı var

Kazan tazyiki 12 kg

1 adet Tripil ana makinesi var

220 IHP

Devir âdeti 190

Sürati 8,5 mil

180 kg/Saat kömür sarfiyatı var

250 gr/saat yağ sarfiyatı

80kg /saat su sarfiyatı

Kömür kapasitesi 23 ton

Su kapasitesi 12 ton

1 adet filikası var 2 adet simit bulunmakta 10 adet can yeleği var.