S/S BANDIRMA gerçek bir kurtuluş öyküsünün onurlu ve sessiz bir kahramanıdır. Büyük Önder Atatürk’ü 16 Mayıs 1919’da güvertesine alarak, yorgun ve yaşlı gövdesiyle Karadeniz’in hırçın ve yüksek dalgalarına karşı koymuş, düşman gemilerine aldırış etmeden,

 

S/S BANDIRMA gerçek bir kurtuluş öyküsünün onurlu ve sessiz bir kahramanıdır.

Büyük Önder Atatürk’ü 16 Mayıs 1919’da güvertesine alarak, yorgun ve yaşlı gövdesiyle Karadeniz’in hırçın ve yüksek dalgalarına karşı koymuş, düşman gemilerine aldırış etmeden, 3 gün süren zorlu bir deniz yolculuğundan sonra, 19 Mayıs 1919 sabahı, şafak vaktinde Samsun’a ulaşmıştır.

Karadeniz’de her an alabora olma tehlikesiyle karşı karşıya olan bu geminin kaptanı İsmail Hakkı Durusu ve kahraman denizci mürettebatı, bu kutsal görevin ne kadar önemli olduğunu biliyorlardı.

41 yıllık eski bir gemiyle, Mustafa Kemal Paşa önderliğinde, 55 yurtseverin başlattığı bu ulusal Kurtuluş Savaşı dünya denizcilik tarihinde hakettiği yeri almıştır.

Bandırma Vapuru, Samsun’a hareket edeceği tarihe kadar hep Marmara hattında sefer yapmıştır. Daha sonra da Haliç’te uzun bir süre çürümeye terk edilmiştir. Bu nedenle Karadeniz’in sert rüzgarına, fırtınalarına ve güçlü dalgalarına dayanabilecek durumda değildi. Üstelik bir kere batmış, sonra da çıkarılarak tekrar sefere konulmuştur.

Makinesi de oldukça eski olan Bandırma Vapuru’nun kaptanı İsmail Hakkı Durusu, vapuru 15 gün gibi kısa bir sürede hazırlayarak, daha yolun başlangıcında önemli bir görevi başarıyla sonuçlandırmıştır.

İsmail Hakkı Kaptan gemiyi de çok iyi kullanarak Kurtuluş Savaşımızdaki yerini hak ettiği biçimde almıştır. 1922 yılında emekliye ayrıldıktan sonra kazanılan askeri ve siyasi zaferleri de gururla izlemiş, 22 Aralık 1940 tarihinde aramızdan ayrılmıştır.

Ne fırtınalar, ne hırçın dalgalar, ne düşman, ne de vatan hainleri, hiçbirinin gücü  “Kurtuluşumuzun Vapuru“nu durduramadı. Sanki canlanmış “Bu onurlu savaşımızda ben de varım“ diyordu. Türk ulusuyla bir bütün olmuştu bu kutsal görevinde. Türk ulusunun güçlü ve bağımsızlık karakteri, yorgun ve paslı demirlerine hayat vermişti. Karadeniz’in azgın dalgalarında kimilerine göre pusulası yoktu, kimilerine göre vardı, kimilerine göre de İsmail Hakkı Kaptan ilk kez Karadeniz’e açılıyordu.

Kim ne derse desin önemli olan Samsun’a varılmasıdır. 48 metre boyundaki bu yaşlı gemiye o günün teknik şartlarıyla ve her an batırılma korkusuyla seyir yaptırmak kutlanması gereken bir başarıdır.

Kömürcüsü Hasan oğlu Mehmet, kamarot yamağı Mustafa oğlu Hamit, personeli bu yorgun gemide çok önemli bir tarihin unutulmayacak izlerine tanıklık etmişlerdir. Bakın tarihimizin bu şerefli, saygın ve fedakar insanları birgün elbette ki aramızdan ayrılıp gideceklerdi.

Ama tanıklığın gerçekleştiği o kutsal gemi şu anda aramızda olabilirdi. Emperyalist  düşman güçlerine karşı onurlu ve haklı bir Kurtuluş Savaşı veren Türk ulusununun bu gözde ve cefakar gemisi, görevini başarıyla tamamladıktan sonra tekrar İstanbul’a dönmüştür.

1923 yılı sonuna kadar da posta vapuru olarak çalışmaya devam etmiştir. Artık iyice yıpranmış ve gücü kalmamıştı. 1925 yılında arızalanarak görevinden ayrılmak zorunda kaldı. Artık sonunun geldiğini anlamış gibiydi yorgun savaşçı. Hiç hak etmediği bir sonla karşı karşıyaydı. Müze haline getirilip gelecek nesillere armağan edileceği yerde, Haliç’teki bir gemi söküm atölyesinde jilet olmak üzere parçalandı. Aslında yok edilen,  tarihimizin önemli bir parçasının ruhuydu. Varoluşumuzun, kurtuluşumuzun sessiz tanığıydı.

Zamanında yapılan bu onur kırıcı ve utanç verici yanlışlık karşısında şehitlerimizin kemikleri sızlamış,. 4 ay gibi kısa bir sürede koca bir tarihin sessiz tanığını kendi ellerimizle yok ettik. Dilerim geçmişten ders alır ve bir daha böyle üzücü ve kahredici olaylar yaşamayız. Yıllar sonra 1 Temmuz 1927 tarihinde Atatürk İstanbul’a döndüğü zaman  yanındakilere S/S BANDIRMA’yı sormuş yanıdakiler ise bu soru karşısında utanarak ve sıkılarak seferde Paşam demişler ama bir gerçek varki oda S/S BANDIRMA 1925 senesinde Hurdacı İlhami (Söker)’in tezgahlarında jilet olmak üzere söküldüğü idi.

16 Mayıs 1919 Cuma günü saat 16.40’ta yola çıkan küçük ve köhne S/S BANDIRMA Adını tarihe geçirecek büyük yolculuğuna Mustafa Kemal ve aşağıda isimleri yazılı 18 yakın Silah arkadaşları yanında 23 Er ve Erbaşlar 13 Müşavir ve Kâtipler olmak üzere toplam 55 yolcu bulunmaktaydı
 
1. 9.Ordu Müfettişi Mirliva(Tuğgeneral) Mustafa Kemal Atatürk
2. 3. Kolordu Komutanı Erkan-ı Harp Mir Alayı (Kurmay Albay) Re'fet (Bele Paşa)
3. Müfettişlik Kurmayı Başkanı Erkan-ı Harp Mir Alayı Manastırlı Kazım (Dirik Paşa)
4. Müfettişlik Sağlık Daire Başkanı Tabip Miralay İbrahim Tali (Öngören)
5. Kurmay Başkan Yardımcısı Erkan-ı Harp Kaymakamı (Kurmay Yarbay) Mehmet Arif Bey (Ayırıcı)
6. Karargâh Erkan-ı Harbi ve İstihbarat ve Siyasi şube Müdürü Erkan-ı Harp Binbaşısı Hüsrev Gerede
7. Müfettişlik Topçu konutanı Topçu Bin Başı Kemal Bey (Doğan)
8. Müfettişlik Sağlık Daire Başkan Yardımcısı Tabip Bin Başı Refik Bey (Saydam)
9. Müfettişlik Baş Yaveri Yüz Başı Cevat Abbas Bey (Gürer)
10. Kurmay Mülhakı Mümtaz (Tunay)
11. Kurmay Mülhakı Yüz Başı İsmail Hakkı (Ede)
12. Müfettişlik Emir Subayı Yüz Başı Ali Şevket (Öndersev)
13. Karargâh Komutanı Yüz başı Mustafa Vasfi (Süsoy)
14. Kurmay Başkanı Emniyet Subayı Üsteğmen Hayati
15. Kurmay Mülhakı 3. Kolordu Komutan Yaveri Üsteğmen Arif Hikmet (Gerçekçi)
16. İAŞ Subayı Üsteğmen Abdullah (Kunt)
17. Müfettişlik İkinci Yaveri Teğmen Muzaffer (Kılıç)
18. 1.Sınıf Katip Faik Efendi (Aybars)
19. 4.Sınıf Katip Memduh Bey (Atasev)
20. Dr. Yüzbaşı Behçet Efendi
21. Mülhak Yüz Başı Rauf
22. Yüz Başı Hersekli Ahmet Efendi
23. Mülhak Teğmen Zebur
24. Emir Subayı Teğmen Ruhsat
25. Adli Müşavir Ali Rıza Efendi
26. Tabur Hesap Memuru Rahmi Efendi
27. Tabur Hesap Memuru Ahmet Nuri Efendi
28. Zabit Vekili Tahir Efendi
29. Alay Katibi Yahya Efendi
30. Tabur Katibi Süleyman Fehmi Efendi
31. Hesap Memuru Şükrü Efendi
32. Kıdemli Çavuş Osman Nuri Oğlu Ali Faik
33. Kıdemsiz Çavuş İbrahim İzzet Oğlu Atıf
34. Çavuş Mustafa Oğlu Kemal
35. Çavuş Kemal Oğlu Mustafa
36. Onbaşı Tevfik Oğlu Adem
37. Onbaşı Ali Oğlu Refet
38. Onbaşı Abdullah Oğlu Ali
39. Nefer Hüseyin Oğlu Mehmet
40. Nefer Ahmet Oğlu Emin
41. Nefer Mustafa Oğlu İsmail
42. Nefer İbrahim Oğlu Ömer
43. Nefer Kerem Oğlu Mehmet
44. Nefer Mehmet Oğlu Mehmet
45. Nefer Hasan Oğlu Ulvan
46. Nefer Mehmet Oğlu Durmuş
47. Nefer Mehmet Oğlu Ali
48. Nefer Şakir Oğlu Nuri
49. Nefer Hasan Oğlu Hüseyin
50. Nefer Abdullah Oğlu Musa
51. NeferAbdullah Oğlu Mehmet
52. Nefer Mehmet Oğlu Hasan
53. Nefer Bekir Oğlu Mahmut
54. Nefer İhsan Oğlu Mehmet Lütfi
55. Nefer Ali Oğlu Musa

Büyük kurtarıcı Mustafa Kemal ile yakın silah arkadaşlarını İstanbul’dan Samsun’a götüren S/S BANDIRMA küçük bir yolcu gemisiydi.

1878 yılında İskoçya’nın  Paisley şehrindeki H.Mc.Intyre tezgahlarındainşa edilmişti. 279 gros ve 192 net tonluk tak güverteli, demir uskurlu, buharlı bir gemiydi. Boyu 47.97 metre, eni 8,5 metre derinliği 6.46 metreydi. TROCADERO adı ile denize indirilen geminin ilk sahipleri Dansey ve Robinson şirketiydi. 1880–1885 yılları arasında sahibi Londra’daki W.HSolla olmuştur. Gemi daha sonra 1886 yılında Atina’lı H.Psicha’ya satıldı. Ve adi da KYMİ olarak değiştirildi.1890 yılında yeniden el değiştirerek E.Arvanti’ya satıldı. 1893 yılında ise İstanbul’lu P.Derrassemo’ya geçti.

Nihayet, 1894–1895 yıllarında İdare-i Mahsusa (1876–1910) gemiyi satın alalarak adını PANDERMA olarak değiştirildi. Marmara Denizi kıyılarında, Tekirdağ, Mürefte, Şarköy, Karabigah, Erdek arasında yük ve yolcu seferleri yapmıştır. 1910 yılında kuruluşun ismi Osmanlı Seyr-i Sefain olarak değiştirilince geminin adı da BANDIRMA oldu.

19 Mayıs 1919 tarihinde Atatürk ve Silah Arkadaşlarını Samsun'a getirdikten sonra yine posta hizmetlerine devam etmiştir. 1924 yılında "Türkiye Seyrüsefain İdaresi" (1924–1933)  tarafından hizmet dışı bırakılmıştır 1925 yılında gemi Bozmacı İlhami' ye  (SÖKER) isimli Türk armatöre satılmış ve aynı armatör  tarafından 4 ay içinde Haliç Fenerin' de Hurda olarak parçalanmıştır.

Türk bağımsızlığına atılan ilk adımı geminin İngilizler tarafından batırılacağını bile bile bu seferi gerçekleştirilen gemi mürettebatının listesi. Bu listeyi Türkiye Denizcilik İşletmeleri Arşivinden uzun bir çalışma sonunda Şükrü YAMAN tarafından çıkarılmış olup 1986 yılında Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 67 yılının kutlandığı gün 19 Mayıs 1986 tarihli Hürriyet gazetesinde yayınlanmıştır

  • Gemi süvarisi İsmail Hakkı Durusu
  • İkinci Kaptan Üsküdarlı Tahsin Kaptan
  • Çarkçı Başı Mehmet Ağa Oğlu Hacı Süleyman
  • Gemi Katibi İsmail
  • Lostromo Hasan Reis
  • Serdümen Göreleli Ali Oğlu Basri
  • Ambarcı Rizeli Süleyman Oğlu Mahmut
  • Ambarcı Silivrili Hasan Oğlu Mehmet
  • Tayfa Süleyman Oğlu Cemil
  • Tayfa Hüseyin Oğlu Rahmi
  • Tayfa Mesut Oğlu Temel
  • 1. kamarot Muharrem oğlu Hacı Tevfik (Ulusu)
  • Kamarot İbrahim Oğlu Mehmet
  • Kamarot Yamağı Mustafa Oğlu Halit
  • Ateşçi Koyunhisarlı Yusuf Oğlu Halit
  • Ateşçi Rizeli Arif Oğlu Mansur
  • Ateşçi Osman Oğlu Hacı Hamdi
  • Kömürcü Hasan Oğlu Mehmet
  • Kömürcü Mehmet Ali Oğlu Ömer Faik
  • Vinçci İsmail Hakkı
  • Vinçci Ali Oğlu Galip

Tarihe geçen Büyük Atatürk ve 18 Silah arkadaşının yanında bu küçük köhne gemiyi İstanbul’dan Samsun’a götüren Osmanlı Seyri- Sefain idaresinin gemicilerini de meçhulden çıkararak tarihe mal eden Şükrü YAMAN’a teşekkür etmeyi görev kabul ediyorum

İSMAİL HAKKI DURUSU

1871–1940

 İsmail Hakkı Durusu Kaptan Hacı Ahmet Efendi’nin oğludur. (1287)1871 tarihinde Kayseri’de dünyaya gelmiştir.

Leyl-i Ticare Bahriye Mektebini 01.03.1307 (1891) tarihinde bitirerek 24.03.1308 (1892) tarihinde 250 kuruş maaş ile Kayseri Vapuru mülazim(Stajyer) kaptanlığına tayin edildi. Sırası ile 06.07b1308(1892)’de BAHR-İ CEDİD, 19 Teşrinisani(Kasım)1308(1892)’de DOLMABAHÇE 12.07.1309 (1893)’TE ALİ SAHİP PAŞA 3.Kaptanlıklarında çalıştı. 28.09.1313 (1897)’de ŞEREF 28.10.1313 (1897)’de MEDİNE 01.03.1315 (1899)’DA MEKKE 03.07.1316 (1900) SELANİK 14.12.1316 (1900) KAPLAN 12.12.1317 (1901)’de SAKARYA vapuru 2.Kaptanlıklarında bulunduktan sonra 01.03.1321(1905) hastalandığından açığa alınmıştır.

21.05.1321 (1905) BAHR-İ CEDİD, 01.03.1322 ‘1906)  SAKARYA 15.02.1323 (1907) KAPLAN vapurlarında 2 Kaptanlık yaptıktan sonra 01.04.1331 (1915) tarihinde DOĞAN vapuru süvariliğine tayin edildi. Bu senin içinde DOĞAN vapurunun Marmara’da batması üzerine İsmail Hakkı Kaptan Osmanlı Seyr-i Sefain idaresince hatalı görülerek açığa çıkarılmıştır.

Ancak İsmail Hakkı Bey örnekler göstererek bu tür hatadan dalayı açığa alınmaması gerektiğini savundu.

Nihayet toplanan Seyr-i Sefain idaresi Yönetim Kurulu İsmail Hakkı Kaptanı 01 Kânunuevvel(Aralık) 1334(1918) tarihinde ANKARA gemisine 2.Kaptan tayin etti. 12.01.1335(1919) tarihinde KIZILIRMAK VAPURU 2.Kaptanlığına 08.03.1335(1919) NİMET vapuru süvariliğine 01 MAYIS 1935 (1919) tarihinde BANDIRMA’nın süvariliğine tayin edildi.

10.08.1338 (1922) yılında yaş hattinden emekliye sevk edildi.  22 Aralık 1940 yılında vefat etmiştir. Adı 1998 yılında Türkiye Denizcilik İşletmeleri A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kayseri’li Kaptan Muzaffer AKKAYA tarafından bir kadirşinaslık örneği olarak Karşıyaka adlı Şehirhatları gemisine verilmiştir.