Bu kosede bugune kadar hic kimse ile ilgili yazi yazmadim..Ne menfi ne de muspet..Ne kimseye sinirsiz  hayranlik duyacak kadar ne de kimseden nefret edecek kadar kontrolumu kaybetmedim bugune kadar cok sukur..Isimle yazdiklarim menfaat cizgisine oturmamali prensibine namusum gibi sahip ciktim cikmaya da devam edecegim..Mesleki sitelerde birinle ilgili bir sey yazarken de o kisiye degil onun dusuncelerine olur benim elestirilerim ya da ovgulerim..Bugun ovdugumu yarin elestirebilirim tersi de olabilir..Bu benim icin de gecerli olmalidir; bugun bana dogru yaptin diyenler yarin “bu ne kardesim, ne yapiyorsun sen”  diyebilmeliler..Hic de kirilmam..Ne elestiriler geliyor yazilarimiza..

Lafi uzatmadan Deniz Ticaret Odasi Baskani  Sayin Metin Kalkavanin konusmasinin cekim noktasini olusturdugu “Turk bayragini seviyorsaniz goturun evinize asin”  sozunun gectigi konunun aslina gelmek istiyorum; Turk bayragi neden gemilerin gonderine cekilmiyor da yabanci bayraklar tercih ediliyor.?.Bunun nedeni  ulke ve millet sevgisinin eksikliginden mi? Yoksa dunya piyasalarinda var olabilmenin gerekliligi mi? Halk deyimiyle el mecbur bir tercih mi yabanci bayragin cekilmesi? Kisaca soyleyeyim "yabanci bayrak cekilmesi  "var olmanin kacinilmaz fiiliyatidir" is dunyasinda..Aksi takdirde "HIZMETTEN ALI KONULMUS" (ben buna laid up olmus yerine HAK olmus diyorum) Turk bayrakli gemilerimizin sayisi daha da artacaktir..

Metin Beyin sozlerinde biraz  anlasilamamanin ya da soylediklerine cevap alamamanin yarattigi az da olsa bir isyan var bana gore..Konusursak hafif tabiriyle azar isitiyoruz diyor konusmasinda..Ne demek bu? Ulkesine gecen sene 500 milyon dolar vergi vermis, milyarlarca dolar doviz girdisi saglamis, milyonlarin uzerinde “dolayli ,dolaysiz” insanlara is imkani saglamis bir sektorun odasinin baskani ben rahat konusamiyorum diyor..Bence konusmanin en carpici yeri burasidir..Konusamayan  yani ozgur hareket edemeyen ya da sesine kulak verilmeyen hic bir kisi, hic bir kurum gelisemez..Sorunlarindan kurtulamaz..Sorunlarini asamayan sektor ve kurumlarda kuresel dunya ekonomisinin acimasiz rekabetinde kaybolur gider..Dunya  da artik ticaretde ortaya cikan bosluklar inanilmaz bir hizla dolduruluyor..Bunu hepimiz gunluk hayatimizda yasiyoruz..

Cebinde ki parasini kullanip ya da ipotegini gosterip bankadan aldigi milyonlarca krediye gene kendi oz kaynagini ekleyip  suda yuzen bir cisme yatirim yapan, dunyanin konvansiyanlarla her gun daha zorlastirdigi iddia ediyorum DUNYANIN EN ZOR ISINE girip aldigi bir gemi ile ortalama direk 20 kisiye  dolayli olarak yuzlerce kisiye is imkani saglayan bir is adami gemisine Turk  bayragi cekmese de  ozellikle gunumuz sartlarinda yurt sever olmanin gururunu tasimaya hak kazanan bireydir…

Burada sorgulanmasi gereken sey Turk bayragi cekmeye engel olusturan nedenlerin neden kaldirilamadigidir.. 

Denizci olan bizler varligini denizci ruhuna sahip yatirimcilarin cesaretine karada ki tuccarlarin ozgur mutesebbis ruhuna borcluyuz...Karada ki tuccar denizde ki mutesebbisin yolunu acarken  denizci mutesebbis de yani armator denizden ekmek yiyen bila istisna herkese is imkani saglar.. Yani denizin kutup yildizi gibidir armatorler..Geri kalan her sektor onlarin etrafinda yasamini idame eder..Burada gemileri fayda ureten metalar haline getiren denizci kardeslerimizi de anmadan gecemeyiz tabii ki..

Bu ara hemen soyleyeyim;  yazili basinda bilip bilmeden yazilan haberlere bakip yat sahipleri ile gemi sahipleri arasinda benzerlik kurmak da en hafifi deyimi ile insafsizliktir.. Yat sahibi keyfine gemi sahibi hem kendisinin hem de ulkenin gelecegine yatirim yapar..Buradan yati olanlara antipatim oldugu dusunulmesin lutfen ama gercek bu..Sapla saman karismasin.

 Ulkemizde issizlik orani 14% lerde  seyrediyor sevgili barbaroslar..Universite mezunu cocuklarimizin dort tanesinden biri issiz..Saka degil bu..Ulkemiz ve dunya issizlik konusunda agir bir travma geciriyor..Ulkemizin diger sorunlari malumunuz..Sorunlarin temelinde  hep yoksullugu goruyoruz..Dolayisi  ile yatirimcinin onunun  kesilmesi bu sorunlara cozum getirmedigi gibi sorunlarin artmasina da sebep olur..Dunya bunu nasil cozuyorsa biz de oyle cozmeliyiz..Bayrak konusu ve denizcilik sektorunun diger butun sorunlari  cesitli platformlarda bu konuda emegi gecmis,hala  gecen bilgili donanimli insanlarimizin katildigi toplantilarda, kamuya acik tartisilmali bence..Sektorun sorunlari  DTO ve burokrasi ve siyaset arasinda konusulup tartisilacaktir mutlaka  ama sadece orada kalmamali bu tartismalar...Sektorun geneline sivil toplum orgutleri vasitasiyla yayilmalidir..Kamuoyu olusmalidir..Kamuoyu bilgilendirilmelidir..Tekstilcinin sorunu nasil gazetelerde carsaf carsaf konusuluyorsa denizcinin sorunu da konusulmalidir..Bilinmelidir. Bu konuda en aktif hareket eden BADER e buradan cagri yapmak isterim..

Dunyanin toplu sekilde batmanin kosesinden dondugu donerken de ortaligi yakip yiktigi ve hala icinde bulundugumuz ekonomik felaket doneminde is adamlarinin soylemleri biraz farkli ve sert olabilir..Onlarin cani yanarken unutmayin is verdigi yuzlerce binlerce insanin da cani yaniyor..Dolayisi ile cikan sesin de  desibeli yuksek olabilir..Herkesin anlayis gostermesi lazim..

Bu sektor batarsa ASLAN YATTIGI YERDEN KALKAR SOZU BURADA GECERLI OLMAZ..Cunku su da dusenin kalkmasi karada kine benzemez..Ben denizde dusup de kalkan armator gormedim..

Denizcilik sektorunun icinde bulundugu sorunlar ( bayrak sorunu bunlarin bir tanesidir) kimsenin sahsina indirgenemeyecek kadar capli  sorunlardir..Eger bu sorunlar cozulemezse sonuc da hepimizi etkileyecektir.Bakiniz tersaneler bolgesinde isini kaybeden insanlarin sayisina..Tersanelerle is yapan yan kuruluslarin is kaybina..Oralarda da isini kaybedenlere..O yan kuruluslara mal ureten yerlere..Zincirleme gidiyor..Kimsenin yuzu gulmuyor..Bu arada soyleyeyim “Is verene oh olsun diyenler issizligi ve yoksullugu alkisladiginizi unutmayin”..

Issizlik yoksulluk demektir , yoksulluk ise aclik..Aclik da kotuluklerin anasidir..Kimi vuracagi ne kadar hasar verecegi de belli olmaz..

Dunyamiz liberal ekonomilerin kuresel serbestiyetle yarattigi isleyisde  mutesebbislerin varligina her zamankinden daha fazla ihtiyac duymaktadir..Mutesebbislerin sesine kulak vermek issizlerin sesine kulak vermektir..Bu da devletin asli gorevleri arasindadir..

Son olarak  bu konuda ki cozum onerilerinizi bu kosede yazabileceginizi belirtmek isterim..

Sevgiler herkese...