Sevgili Metin Ağabey ,
 
görüşmeyeli seneler oldu. Umarım sağlık ve sıhhatiniz yerindedir.
 
Son IMEAK meclis toplantısında YDO ruhundan bir türlü kurtulamadık demişsiniz. Kurtulmak  zor veya tehlikeli durumdan az zararla sıyrılmak anlamına geliyor . Ruh ise dinlerin ve din felsefelerinin insanda vücuttan ayrı bir varlık olarak kabul ettiği öz, tin, can kuşu demek. Dolayısıyla YDO ruhu sektörü zor ve tehlikeli duruma düşüren mutlaka az zararla sektörün kurtulması gereken bir öz oluyor size göre.
 
Ülkemizin ve Yüce Türk Milletinin en çok birlik beraberliğe ihtiyacı olduğu bugünlerde  kaptanlıktan, baş mühendisliğe, eğitimden bilimsel araştırmalara, tersanecilikten işletmeciliğe, bürokrasi, bakanlık, siyaset den armatörlüğe kadar ülke hizmetinin her alanında 133 yıllık bilgi birikimi ve tecrübesi ile yer almış, kitaplar yazmış , yatırım yapmış , üretmiş, istihdam yaratmış, vergi ödemiş yurtsever bir camiaya kurtulması gereken bir ruh olarak bakmak DTO Başkanı olarak sizin misyonunuza çok ırak düştü.
 
YDO ruhu konusuna gelince; evet, doğru bu ruh var. Beni, sizi, diğerini  insan sıfatında anlamlı kılan ruhumuzun olması nasıl tabii ve kaçınılmaz ise  133 senelik geleneğin markası olmuş YDO ismini  yaşatan, onun varlığını faydalı ve dinamik kılan ruhun olması da o kadar doğaldır.  Bu ruh kurtulmamız gereken,  bizleri tehlikeye düşürecek bir öz olmayıp tam aksine etinden, sütünden, tüyünden , postundan ama her şeyinden sektörün ve ülkemizin faydalanması gereken maddi ve manevi değerler kümesidir. Bir asır ı geçen  bilgi, birikim ve donanımı tehlikeli görüp yok ederseniz aynı şeyleri aynı şartlarda gene bir asır ı geçen zamanda yerine koyarsınız. Takdir edersiniz ki böyle bir zaman keyfiyeti hiçbir toplumda yok. Peki nedir bu kurtulalım dediğiniz  YDO ruhu?  Leyli Tüccar Kaptan Mektebi adıyla  kurulan 3 padişah , 2 meşrutiyet dönemi, Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı ve de Kurtuluş Savaşını yaşamış,  Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün ve arkadaşlarının Cumhuriyeti kurmasına şahit olmuş,  bizatihi Gazi ve Şehitleri ile Cumhuriyetimizin kurulmasına  katkı sağlamış,  Osmanlıdan Cumhuriyete miras kalmış nadide eğitim kurumlarından biri olan  bu okul mezunlarının milli ve tarihi bir sorumluluk olarak yaşattıkları Ağabey-Kardeşlik geleneğinde biçimlenmiş bir özdür YDO ruhu.   O ruh tarihin bütün ağırlığı ve sorumluluğunu taşıyarak yeni kuşakların kalbinde ve düşüncelerinde Ağabey-Kardeşlik geleneği ile  yaşatılırken,  benim en büyük arzum bütün sektörü içine alacak şekilde bu kardeşlik dayanışması içerisinde devam edecektir. Her okul mezunu ya da öğrencisi gibi biz de kendi okulumuz ile yani  İTÜ Denizcilik Fakültesi ile pek tabii ki gurur duyuyoruz. İTÜ sadece ülkemizde değil dünyada  marka olmuş bir üniversite. O çatı altında olmaktan çok ama çok kıvançlıyız. Lakin YDO soyadımız değişmeyecek.  Bunu tarih ve  yurttaşlık bilinci ile yapacağız sanıldığı şekilde ayrımcılık dürtüsü ile değil. Tarihin bize bıraktığı mirası ret edemeyiz.  
 
Sevgili Ağabeyim,
bırakalım bu çekişmeleri de  gelin sektörümüzün bütün olanaklarını bütün okullarımız için seferber edelim. Başta Denizcilik Meslek Liseleri için kolları sıvayalım. Onlara Üniversite sınavlarında kolaylık sağlayacak uygulamalar için girişimlere başlayalım.  Hakça, adaletli şekilde DTO un kaynaklarını bölüştürelim. Teçhizatı olmayan okullara teçhizat tedarik edelim. Öğretim görevlisi eksiği nasıl tamamlanır ona beraber kafa yoralım. Stajlar da okulculuk yapmayalım. İşe adam alırken okulculuk yapmayalım. Liyakat ı ön plana alalım. Bir tarafa işin hazır deyip diğer tarafları umutsuzluğa itmeyelim. Özellikle meslek liselerinin üniformalarını tedarik edelim. Olan olmayana versin. Denizcilik eğitiminde ulusal bir standart ve disiplin anlayışı belirleyip bir merkezden bunu kontrol edelim. Burs konusunda sektör çapında bütçe oluşturalım.  Dünya markası  denizciler yetiştirelim. Yaşlanan Dünyayı genç Türk Denizcileri ile karşılayıp Dünya Denizlerinde Türk adını hakim kılalım. Yaşlanan dünya ve genç nüfusa sahip Türkiye başlı başına bir konudur. Bu konuda DTO un araştırmaları var mı bilmiyorum ama yoksa bu konuda bilimsel analiz ve istatistikler yapıp buna göre 25-50 yıllık stratejiler belirleyelim. İstişare aklın yolunda dinimizin de emrettiği bir uygulamadır. Her şeyi ben bilirimi herkes için söylüyorum bir kenara bırakalım.   Danışarak, dayanışarak, istişare ederek , ağabey kardeş geleneğini bütün denizcilik sektörüne yayarak ( Nazım Hikmetten esinlenerek)  martılar gibi özgür, okyanus gibi tek ve güçlü olarak yolumuza devam edelim. Dünyada marka olmuş Türk Denizcileri yetiştiren bir ülke olmak istiyorsak var olan birikimlerden kurtulmak refleksi ile değil mevcut tüm değerlerimize  sahip çıkarak ilerleyelim.
 
Hülasa, bize imkansızın dahi tarif edemeyeceği zorluklarla  Atalarımızın bıraktığı   ülkemizi  daha müreffeh yapıp  çocuk ve torunlarımıza huzur ve barış içinde bir yurt bırakmak için gelin birbirimizi sevelim.     
 
Selametle, esen kalın.
 
Kemal Murat Güler