GEMİ SANAYİNDE ALTMIŞINCI YIL 

14 Aralık Cumartesi akşamı ”GEMİ Mühendisliği Haftası” münasebeti ile düzenlenen yemekli kutlama toplantısında, ben arkadaşlarım Aykut ALTAY ve Celal ÇİÇEK 60. Yıl plaketlerimizi eski Başbakanımız Sn. Binali YILDIRIM’IN ellerinden aldık. 

Toplantı’ya bir süre evvel Ulaştırma bakanı olan, Sn. Ahmet ARSLAN da katılmıştı. Benim de yönetimde olduğum Denizcilik bankasında beraber çalışmaktan mutlu olduğum, Sn. Binali YILDIRIM ve Sn. Ahmet ARSLAN’ la bu tören dolayısı ile tekrar beraber olmak beni çok sevindirdi. 

 

İçimizden çıkarak Başbakanlık ve Ulaştırma Bakanlığı gibi çok önemli ve her faniye nasip olmayacak mevkilere gelmiş bu değerli kardeşlerimizden, bizlerin de gemi sanayimizi gelişmesi için bazı önerilerimiz ve bazı taleplerimizi onlara sunmak biz emektarların hakkı ve hatta görevi olduğunu düşünüyoruz. 

Gemi sanayimiz, 1950’li yılardan buyana elbette çok gelişti ama, gemi inşaatımızda yerli kakı oranı hala çok düşük,  bu oranı yükseltip, gemi sanayimizi bir “montaj sanayi” olmaktan kurtarmalıyız. 

Bu oranı yükseltecek en önemli faktör de, ana ve yardımcı makine imalatına başlamak, yerli üretime hız vermektedir. Ana ve yardımcı makine imalatı,YERLİ KATKI oranını en az % 15 oranında yükseltecektir. 

Biz bu ihtiyacı 40 yıl evvel gördüğümüz için, İsviçre SULZER’ den lisans alarak, mükemmel bir fabrika da kurarak 1982’den kapatıldığı 1999’a kadar bu fabrikada, en büyüğü 14000 HP olmak üzere irili, ufaklı tam 99 adet gemi dizelini % 50 ila % 60 yerli katkı ile imal ettik. 

Bu motorlar, konuldukları gemilerde hala sorunsuz bir şekilde tıkır, tıkır çalışıyorlar ama, ne yazık ki bu motorları imal ettiğimiz fabrika kapatıldığı 20 yıldan beri kapalı ve atıl bir vaziyette duruyor. 

İsviçrelilerle, müşterek olarak planlanıp yapılmış olan bu güzelim fabrika, az bir masrafla tekrar çalışır duruma, ayrıca bu günün şartlarına göre modernize hale de getirilebilir. 

Bu fabrikanın dünya ile rekabet edecek kalite ve ucuzlukta motor üretilmesi için yine dünyaca meşhur ve kabul gören bir motor markasından lisans anlaşması yapılarak uzun vadeli kiralama yolu ile üretime geçmesi sağlanabilir. Fabrikanın ortakları olarak,  ASFAT,  güçlü ve saygın bir Holding ile Denizcilik sektöründen bir,  iki ilgili kuruluşlar da seçilebilir. Böyle güçlü bir yapı ile yola çıkıldığı takdirde hem yurt içi ihtiyacı büyük ölçüde karşılanabilir,  hem de ihracat da mümkün olabilir. 

Biz kurucuların en büyük arzusu, bu fabrikanın tekrar faal hale gelmesi ve Türkiye’nin tekrar Gemi Motoru yapabilen bir ülke haline gelebilmesidir. İçimizden yetişmiş Başbakanlık ve Ulaştırma Bakanlığı gibi en etkin mevkilere gelmiş genç kardeşlerimizin bu arzumuzu bilgilerine sunmayı, Gemi sanayine altmış yıl emek vermiş, emektarlar adına bilgilerine sunuyor yardım ve desteklerini, gemi sanayimizin geleceği için önemle rica ediyorum. 

Saygılarımla.. 

Unutmayalım;  

“İnşa ettiği bir gemiye, kendi imal ettiği motoru takamayan bir ülke, asla gerçek bir sanayi ülkesi olamaz”. 

 Ali CAN