Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin hazırladığı 17 Nisan 2014 günü İzmir’de yapılacak “Gemi makineleri İmalatı ve İnnovasyon” konulu panele konuşmacı olarak davet edildim. Uçağa binip koltuğuma oturunca İzmir’e gidiyor o
Gemi Makineleri İşletme Mühendisleri Odası İzmir Şubesi’nin hazırladığı 17 Nisan 2014 günü İzmir’de yapılacak
“Gemi makineleri İmalatı ve İnnovasyon”
konulu panele konuşmacı olarak davet edildim.
Uçağa binip koltuğuma oturunca İzmir’e gidiyor olmaktan mı nedir içimi bir sevinç kapladı. İzmir’i çok severim, İzmir ülkemizin medeni ve huzurlu yüzüdür.
İzmir’in güzelliklerini düşünürken aklıma İzmir fatihi Çaka Bey geldi. Çaka Bey, 1071 de Alparslan komutasında Anadolu’ya gelen kahramanlardan biridir. Bir süre sonra, Alparslan’dan ayrılıp topladığı cengaverlerle Ege sahillerine doğru savaşa savaşa yürümüş; bir ara Bizanslılara esir düşmüş; esaretten kurtulup, topladığı askerlerle bir ordu meydana getirmiş, 1081’de İzmir Beyliği’ni kurmuştur. Çaka Bey, o zamana göre Çeşme civarında modern bir tersane kurarak 50 parça gemi inşa edip bir donanma meydana getirmiş; yaptığı deniz savaşında Bizanslıları yenmiştir.
Çaka bey,1081’den öldürüldüğü 1097’ye kadar beyliğini kurduğu İzmir’den kuzeye doğru ilerleyerek Çanakkale dahil bütün Batı Ege’yi Türk topraklarına katmış büyük bir savaşçıdır.
Bizans’ı fethetme planları yaparken rekabet ve kıskançlıktan olacak ki Kılıçarslan tarafından muhtemelen pusuya düşürülerek 1097 yılında öldürülmüştür.
Çaka Bey, özetle üç önemli vasfı ile değerlendirilebilir.
• İzmir ve Ege fatihi bir kahraman,
• Türkler’in ilk tersanesini kuran ve çok sayıda gemi inşa eden başarılı bir tersaneci,
• İnşa ettirdiği gemilerle ilk Türk donanmasını oluşturup, bu donanma ile Bizans donanmasını mağlup eden ilk Türk amirali.
Çaka Bey, iktidarını sürdürdüğü 16 yıl gibi kısa bir zamanda başardıkları ile göstermiştir ki; şayet öldürülmeseydi, muhtemeldir ki, Ege’de Osmanlı’dan evvel başka bir büyükTürk devleti kurulmuş olacaktı.
Türk milleti, başta ve İzmir ve Ege halkı olmak üzere bu büyük Türk evladına çok şey borçludur.
Peki, özellikle İzmir halkı şimdiye kadar onun hatırasını yaşatacak değerde bir şeyler yaptı mı?
Bildiğim kadarı ile adına her yıl yelken yarışları düzenleniyor. Çaka Bey okulları var, büstleri var. Ama bunlar yeterli mi? Bence yetmez.
Bunları düşünürken aklıma üç, dört yıl evvel Budapeşte’ye yaptığım bir gezi geldi. Gezi esnasında rehberimiz bizi “Kahramanlar Meydanı” adı verilen büyük bir meydana getirdi. Meydanın ortasında çepeçevre merdivenlerle yükseltilmiş bir düzlüğün üzerinde, normal boyutlarına nazaran en az iki misli büyük olarak yapılmış sayılarını hatırlamadığım bir sürü atlı cengaver, o günkü kıyafetleri,pala bıyıkları,sakallı çehreleri ile kolları havada ellerinde kılıçları dörtnala, seyredenlerin üzerine bütün haşmetleri ile atlarını sürer gibi duruyorlar,.adeta etrafa dehşet saçıyorlardı.
Meydanın etrafı her ülkeden turist kaynıyordu. Atlıların arkasındaki kitabede de Macar’ların Orta Asya’dan başlayan göç hikayesi yazılıydı. Yıl 896. 1071’den 175 yıl evvel…
Hayranlık uyandıran muhteşem bir abide... Biz neden böyle güzel şeyler yapmıyoruz? Tarihimizi yaşatmıyoruz diye hayıflandım.
Şimdi düşünüyorum da, İzmir’i fetheden Çaka Bey ve arkadaşları böyle muhteşem bir abideyi hak etmiyorlar mı? Bence fazlasıyla hak ediyorlar.
İzmir’in deniz kenarında gerekirse bir miktar deniz de doldurularak oluşturulacak bir büyük meydana önde at üzerinde Çaka Bey arkada dört beş atlı cengaverin dört nala İzmir’e girer vaziyette heykelleri yapılsa; arkalarına konulacak bir kitabeye de Çaka Bey’in İzmir ve Ege fetihlerinin hikayesi yazılsa ne güzel olur, değil mi?…
Böyle bir meydan İzmir’e hem yeni bir cazibe merkezi hem de turistik bir değer kazandırmış olur.
Böylelikle gençler bu büyük şahsiyeti ve tarihimizi tanımış olur ve İzmir’liler de Çaka Bey ve arkadaşlarına olan borçlarını bir nebze ödemiş olurlar.
Bu yazıyı, bir Çaka Bey hayranı olarak, İzmir Büyükşehir Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu’nun, İzmir koyuna sahili olan bütün ilçe sayın belediye başkanlarının, İzmir Sanayi ve Ticaret Odaları’nın sayın başkanlarının ve İzmirli sayın iş adamlarının bilgi ve takdirlerine saygı ile sunuyorum.
Bu büyük Türk’ün aziz hatırası önünde saygı ile eğiliyorum.
Ali Can
Yüksek Mühendis
Denizcilik Bankası Genel Müdür eski Vekili