Geçtiğimiz hafta Elbe nehrinde son 20 yılın en büyük gemi kazası meydana geldi.DenizHaber’de okumuşsunuzdur; Hamburg kenti yakınlarındaki Elbe nehrinde Kiel Kanalı’nın girişinde potasyum klorid (KCL) yüklü "Maritime Lady" isimli İngiliz kosteri, 125 metr
Geçtiğimiz hafta Elbe nehrinde son 20 yılın en büyük gemi kazası meydana geldi.
DenizHaber’de okumuşsunuzdur; Hamburg kenti yakınlarındaki Elbe nehrinde Kiel Kanalı’nın girişinde potasyum klorid (KCL) yüklü "Maritime Lady" isimli İngiliz kosteri, 125 metrelik 660 TEU taşıma kapasiteli "Arctic Ocean" konteyner gemisi ile çatıştıktan 15 dakika sonra battı.
Bu kazadan saatler sonra; bu kez armatörü ABD’li olan “Sunny Blossom” adlı sıvı gübre yüklü kimyasal tanker; batmış olan “Maritime Lady” adlı kosterin enkazına çarptı. 18 bin ton sıvı gübre yüklü tanker bu kazada büyük hasar gördü; ABD’ye gitmekte olan tanker yoluna devam edemedi.
Alman yetkililer; batıkla ilgili bütün gerekli uyarıların yapıldığını söylediler. Sunny Blossom’un sahibi olan ABD merkezli Laurin Maritime adlı şirket yetkilileri ise; kazadan dolayı Elbe Nehrinin akıntısını suçladılar. Güçlü akıntı nedeniyle Sunny Blossom’un kosterin enkazına sürüklendiğini belirttiler.
Sunny Blossom’un kazası; 2003 yılı Ocak ayında meydana gelen bir başka kazayı bana anımsattı.
Bu kazada Belçika'nın Anvers Limanı'ndan yüklediği 70 Bin ton gazyağını (Kerosene) New York'a götürmekte olan Vicky adlı Türk Bayraklı OBO gemisi, İngiltere-Fransa arasındaki Dover Boğazı'nda seyrederken daha önce bir başka gemiyle çarpışıp batmış olan Tricolor adlı araba gemisinin enkazına çarpmıştı.
Çarpışma sonrası geminin 24 kişiden oluşan zabitan ve mürettebatından yaralanan veya can kaybı olmamıştı. Gemi kendi olanaklarıyla enkazdan kurtulmuştu.
"Vicky" gemisinin kaptanı Bülent Yamaç, kazadan sonra yaptığı açıklamada "Burada bir enkaz olduğundan haberim yoktu. Bir takım ışıklı şamandıralar gördüm ancak bu şamandıraların bir enkazı markaladıklarını bilmiyordum. Dalgaların kırılmasından bir batık olduğunu anlayıp rotamı sancağa almaya çalıştım ancak olmadı" demişti.
Denizcilik çevrelerinde bu konu bir süre alay konusu edilmiş; “markalanmış Tricolor batığına çarpmayı nasıl başarırsınız” konulu bilgisayar oyunları bile üretilmişti. Oyunda batığa çarpmaya çalışıyor eğer çarmayı başarırsanız puan kazanıyordunuz.
Bu oyunun internet linkini İsveç’li bir dostum yarı şaka yarı ciddi bana göndermişti. Belli ki bizim denizcilerimizle hafif tertip eğleniyorlardı.
Şimdi benzer bir kaza Hamburg’un göbeğinde meydana gelince elbette ki bunu bilgisayar oyunu yapmayacaklar. Onun yerine Almanya’da ve bütün Avrupa’da “ciddi” tartışmalar ortaya çıkmış görünüyor.
Güçlü çevreci lobisinin başındaki isim olan Rudolf-Eugen Kelch; “Eğer hükümet deniz güvenliği ile ilgili yükümlülüklerini yerine getirmek istiyorsa bütün sivil denizcilik otoritelerini Sahil Güvenlik Teşkilatı çatısı altında toplamalıdır” dedi. Kelch’e göre birleşmiş bir sahil güvenlik teşkilatı bir bürokrasi devi olmayacak, tam tersine personel, lojistik ve haberleşme gereksinimlerini en aza indirerek ciddi tasarruf yapılmasına imkân verecek.
Ancak Alman Ulaştırma Müsteşarı Wolfgang Tiefensee bu öneriye katılmıyor. Tiefensee’ye göre kazaya yapılan müdahalenin mantığı kendilerinin doğru yolda olduğunun kanıtı. Ancak bu müdahale mantığının kazadan saatler sonra bir başka geminin batığa çarpmasını neden engel olamadığı konusunda görüş belirtmiyor.
Bu arada bir başka tartışma da geminin kaptanı ve kaza anında gemide bulunan kılavuz kaptan hakkında dava açılması konusunda yaşanıyor. Hamburg polisi, kazadan sonra Sunny Blossom gemisinin kaptanı ve gemide bulunan kılavuz kaptan hakkında soruşturma açıldığını duyurdu. Ancak Sunny Blossom gemisinin sahibi Laurin Maritime yetkilileri kendilerinin böyle bir soruşturmadan haberdar olmadıklarını belirttiler.
Tartışmaya Elbe Nehri Kılavuz Kaptanlar Birliği de katıldı. Birlik; kazayla ilgili gemi kaptanı ve kılavuz kaptanın “premature” bir şekilde suçlanmasının doğru olmadığını bildirdi. Birliğe gore kaza sonrası yürütülen soruşturma tamamen “rutin” bir soruşturma. Ayrıca batığa çarpmanın nedenleri ile ilgili ortalıkta konuşulanları “tamamıyla spekülasyon” olarak niteledi River-Elbe Kılavuz Kaptanlar Birliği.
Çevreci örgüt WWF ise yaptığı açıklamada olayın gemi kurtarma boyutuna değindi. WWF’den Ulrich Wolfner yaptığı açıklamasında kazadan sora batan geminin kurtarılmasının 5 gün sürdüğünü belirterek; “Bu çok uzun bir süre” dedi.
WWF açıklamasında ayrıca Tricolor kazasına da değinilerek; Maritime Lady kosterinin batığına Sunny Blossom adlı geminin çarpmasının Tricolor batığına gemi çarpması olayına benzediği dile getirilerek; “Alman yetkililerin Tricolor kazasından gerekli dersi almadıkları görülüyor” denildi.
Elbe kazası ile ilgili gelişmeler şimdilik bu şekilde. Son olarak alabora olarak batan “Maritime Lady” adlı kosterin kurtarılma çalışmalarının Alman gemi kurtarma şirketi Otto Wulf ile Danimarka şirketi Dansk Bjergning og Bugsering tarafından yürütüldüğünü ve halen devam ettiğini belirtelim.
Bildiğim bir kaç bilgisayar programlama dili var. önümüzdeki günlerde zaman bulabilirsem bir bilgisayar oyunu hazırlayıp; “Maritime Lady batığına çarpmayı nasıl başarırsınız” adıyla İsveçli dostuma göndermeyi düşünüyorum.