İstanbul halkının günlük yaşamında Galata Köprüsü’nün daima önemli bir yeri olmuştur. Nedeni Köprü’nün yalnız Galata ile Eminönü’nü birbirine bağlanması değil, geçmiş dönemde aynı zamanda Haydarpaşa ve Kadıköy’e Boğaziçi köylerine, Haliç kıyılarına, Adalar’dan Moda’dan ta İzmit Körfezi İskelelerine, geçmişte Yeşilköy’den Bakırköy’e çalışan vapurların hepsinin de Galata Köprüsündeki İskelelerden Hareket etmesiydi.
1912 yılında Ahşap olan Galat köprüsü kullanılmaz hale gelinde devrin hükümetince yeni bir köprü yapmak üzere uluslararası bir ihale açılır. İhaleyi Alman MAN şirketi kazanır. 466 metre uzunluğunda 25 metre genişliğinde demir bir köprü yapılır köprü 350 altın liraya mal olur. Köprü üzerinden biri diklemesine 5 âdeti ise yanlamasına iskele ile altı adet te yolcu salonu yapılır. Denize dik olan iskele Kadıköy-Haydarpaşa iskelesidir. Bu iskele zaman içerisinde eskimiştir. İşletme Haliç Tersanesine yeni bir iskele yapılması için sipariş verir Mühendis Galip Alnar tarafından tasarlanan köprü 1936 yılında inşası biter. Bu iskele demirden yapılır ve iki katlı olan bu iskelenin salonlarının ve bürolarının bulunduğu kısımlar çelik konstrüksiyon ile yapıldı araları kontrplak ile kapatıldı. Boyu: 74 metre eni 18 metre Su kesimi ise 1 metre idi. Alt katı yolculara ayrılan iskelenin üst katında Enspektörlük bölümü yer almaktaydı. En uç kısmında ise liman manzaralı bir birahane vardı. Bu iskelenin en büyük özelliğinden birisi de 1943 yılında konulan saat sevgililerin buluşma yeri olmuş bu saatin altında günde iki yüz kişi buluşurmuş, iki yüz kişide boşuna beklermiş. Bu iskele 19 Aralık 1958 yılında bakım ve onarımı için Camialtı Tersanesine götürüldü. Bakım ve Onarımı sırasında 16 Ocak 1959 tarihin de şiddetle Lodos fırtınası nedeniyle battı yerinden çıkarılması ve onarılmasının maliyeti çok yüksek olacağından yeni İskele yapımına karar verildi. İskele yapımı için ihaleye çıkıldı ihaleyi Profilo firması kazandı firma İstinye tersanesinde İskelenin inşasına başladı. İskele tamamlandı Römorkörler aracılığı ile Karaköy’e çekildi ve günümüzde kullanılan Haydarpaşa-Kadıköy İskelesinin bulunduğu yere diklemesine konuldu. Ve 16 Mart 1960 tarihinde Hizmete girdi. Bu iskelenin hizmete girmesiyle yolcu sirkülasyonu en yoğun olan Haydarpaşa-Kadıköy hattında büyük rahatlama oldu yalnız yolcu çıkış yerleri dar olması nedeniyle yolcu çıkışlarında bir sıkıntı yanıyordu. 1 Mart 1966 tarihinde Dolmabahçe açıklarında iki Rusya bandıralı Kransksky Oktyabr ve Lutsk adl tankerinin çarpışması ile denize dökülen mazot akıntının da yardımı ile Haydarpaşa-Kadıköy İskelesinin bulunduğu yere kadar gelmiş. O zamanki gazetelerin yazdığına göre de sigara için bir vatandaşın acaba yanar mı? Diye denize attığı sigara nedeniyle deniz üstündeki mazot alev almış deniz üstündeki mazot hızla yanmaya başlamış. Bu sırada 23,45 Köprü-Haydarpaşa-Kadıköy seferini yapacak olan Kadıköy vapuruna sirayet etmiş hareket saati gelen vapur hareket ettirilmemiş içindeki yolcuları panik halinde vapuru boşaltmış limanda ve diğer iskelede bulunan vapurlar hemen hareketle yangın bölgesinden çıkmışlardı.
Yolcuların boşalttığı vapur ve iskele alev almış İskele ve vapur alev alev yanmaya başlamıştır. Kadıköy Vapuru yanar halde iken bir römorkör vasıtası ile Hayırsızada açıklarına çekilmiş burada kederine terk edilmiştir. Yanan Kadıköy Vapuru: 1912 yılında Fransa Marsilye’da Atl & Chantier de Provence Tersanesinde buharlı yolcu gemisi olarak inşa edildi. 697 Gros, 337 Net tonluktu. Uzunluğu 61,2 m, Genişliği 9,1 metre Su Çekimi 3,4 metre idi. Atl & Chantier de Provence yapımı 790 gücünde 2 adet 3 silindirli tripıl buhar makinası vardı. Çift uskurlu idi saatte 10 mil hız yapabiliyordu. 1961 yılında yenilendi yıllarca Köprü –Haydarpaşa-Kadıköy ve Köprü-Adalar-Yalova arasında çalıştı. Yangında büyük hasar gören vapur inceleme neticesinde onarılmayacak bir durumda olması nedeniyle 2 Nisan 1966 tarihinde bulunduğu yerde hurda olarak satıldı.
Yanan İskele ertesi gün yerinden sökülerek İnşa edildiği İstinye Tersanesini götürülerek bakım ve onarımdan geçirildi. Bakım ve onarım yapılan iskelede sorun olan yolcu çıkış yolu yaklaşık bir metre kadar genişletildi tekrar iskele eski yerine 16 Mart 1966 tarihinde tekrar bulunduğu yere konuldu. Yolcu çıkış yolunun genişletilmesi ile de gemilerin boşaltılması daha rahat oldu. Bu iskele 1 Ekim 1984 tarihine kadar hizmet verdi. Yerinden sökülen iskele 1982 yılında hizmete girin Yeni Kadıköy İskelesinin yan tarafına günümüzde Turyol Motorlarının bağlandığı yere bağlandı, bir süre sonrada Harem’e çekildi. Burada üst kısmı kesilerek sadece duba kısmı kaldı bu duba kısmı Tuzla Tersaneler Bölgesinde bulunan Çindemir Tersanesinde Havuz ile kara arasında bağlantı yolu olarak kullanılmaktadır.
1960 yılında inşa edilen iskelenin ekonomik ömrünü doldurması nedeniyle 1978 yıllarının sonlarına doğru yeni bir iskelenin yapımına karar verilir. Bu iskelenin yapım hikâyesinin dönemin Haliç Tersanesi Müdürü Aykut Altay “35 yıl 20 dakikaya nasıl sığdı” adlı kitabında şöyle anlatıyor; Yeni yapılacak iskelede taşıyıcı dubaların hepsinin aynı olması ve iskele ana güvertesine cıvatalarla bağlanması bu dubaların bakım ve onarım için tek tek sökülebilir olmasına karar verildi. Bu suretle iskele yerinde kalarak deniz içindeki dubalar yedeklenebilecek ve periyodik olarak ayrı ayrı bakım tamir ve boya işleri havuza alınıp yapılabilecekti. İskelenin yapım inşaatı Haliç Tersanesi’ne verildi. Haliç Tersanesi yetkilileri dizayn ve imalata başlamadan evvel Şehirhatları İşletmesine yazı ile müracaat ederek mevcut iskelede değişiklik isteyip istemediklerini sordular. Şehirhatları yetkilileri Haliç Tersanesine kullandıkları iskelenin projesini istedikleri değişiklikleri üzerine işleyerek gönderdiler. Haliç Tersanesi esas alarak yeni proje çizer ve Şehirhatları Müdürlüğü’ne gönderir Şehirhatları İşletmesi projeyi tasdik ederek Haliç Tersanesi’ne iade edilir. Tersane işe başlar Ana güverteyi ve yapılan değişikliklerle üst binanın ağırlıkları hesaplar. Bu hesaplama yapılırken üst binanın ağırlığı mevcut üst binaya göre yapılmıştır. Daha sonra ana güverte, üst bina ve en kalabalık yolcunun olduğu zamana göre yolcu ağılığı da düşünülerek bulunan toplam ağırlığı taşıyacak dubaların boyutları ve kaç adet duba olması lazım geldiği bulunur. Hesaplama neticesinde bulunan 8 adet dubanın inşasına başlanır. Pendik, İstinye ve Haliç Tersanesinde inşa edilen Dubalar Haliç Tersanesinde ana güverteye bağlanır. İşletmesine teslim edilir. Üst binaların yapılması işi İhaleye çıkartılır üst binaların inşası bitince üst binan ağırlığı hasaplanan ağırlıktan fazla olması ve yolcu yolunun dar olduğu fark edilir yapılan incelemede Haliç Tersanesine 1960 yılında yapılan Proje’nin gönderildiği fark edilir 1966 yılında yolcu çıkınının genişletilmesi çalışmalarını içeren proje ise yerinde durmaktadır. Yolcu yolunun genişletilmesi için hesaplar yapılır aralıklı olan 8 dubanın portatif olmaktan çıkarılıp ara boşluklar kapatılır bu durumda dubalar portatif olmaktan çıkarılacak tek duba haline gelir. Böylelikle planlanandan ağır olan üst yapı ağırlığına çözüm getirilmiş yolcu yolu da bir metre yirmi beş santim daha genişletilmiştir. 2006 yılında Şehirhatları İşletmesi İstanbul Büyük Şehir Belediyesi’ne bağlı İDO’ya verildi. İDO iskelenin bakım ve tutumuna gerekli özeni göstermediği gibi İskelenin alt yapısını boş verip üst yapısına şıklık ve hoşluk adına yaptığı çalışmalar neticesinde iskelenin dengesinin iyice bozulmasına sebebiyet vermiştir. Bunun neticesinde İskele 22 Kasım 2008 tarihinde batmıştır.