Son yillarda korsan saldırılarının çoğalmasına paralel olarak özel teminat arayan gemi sahipleri ve operatörlerin sayıları da artmıştır... Günümüzde deniz sigortalarının sunduğu teminatlarda ki boşluklar ve korsanlık riskinin deniz risklerinin için
Son yillarda korsan saldırılarının çoğalmasına paralel olarak özel teminat arayan gemi sahipleri ve operatörlerin sayıları da artmıştır...
Günümüzde deniz sigortalarının sunduğu teminatlarda ki boşluklar ve korsanlık riskinin deniz risklerinin için de ki tarifine yonelik tartışmalar beraberinde özel bir teminat oluşturma gereksinimini de doğurmuştur. Korsan saldırılarında ki artışlar ve istenen fidye miktarlarının zaman içinde milyon dolarların üstüne çıkması, geminin kaçırılmasına muteakip yapılan pazarlıklar, fidyenin teslim edilmesi sırasında ki tehlikeler, fidyenin ulaşımında ki riskler v.s. hadiseyi kompleks hale getirmis dolayisi ile korsanlik olaylarina bagli yeni iş kollarının da doğmasına sebebiyet vermiştir..Tüm bunlar hem tekne makina sigortacılarını hem de P&I kulüplerini- sigortacılarını bu risklere karsi mesafeli davranmaya itmiştir..Dolayısı ile KIDNAPPING AND RANSOM dedigimiz "kaçırma ve fidye" sigortacıları oteden beri var olan poliçelerini özü aynı kalmak şartıyla kapsamını geliştirerek armatör ve operatorlerin hizmetine sunmuşlardır..
Bu poliçeler tabii ki esas olarak kaçırılma halinde üzerinde mutabık kalınan (teminat da belirlenen maksimum limite kadar) fidyeyi ödemeyi taahhüt eden teminatlardir..Ek olarak da ;
- Kaçırmadan sonra yardımcı olacak danışmanların ücret ve masraflarını,
- Taşınma sırasında kaybolabilecek fidyeyi ,
- Korsanlara fidyeyi getirirken oluşabilecek ek ulaşım masraflarını,
Ek teminat olarak satın alındığında; - Gasp edilecek gemi ve yükü,
- Kaçırılmadan dolayı oluşacak geminin günlük kazanç kaybını da,
poliçe kapsamı içine almışlardır..
Burada en önemli nokta, tüm bu teminatlari ve hizmetleri verenlerin arasında ki koordinasyondur..Tabii ki devaminda armatör ya da operatorle sürekli bilgi akışını sağlamakta bir o kadar onemlidir..
Deniz korsanlığınin günümüzde denizcileri tehdit eden global bir sorun haline geldigini artik hepimiz biliyoruz...Güney Dogu Asya, Güney Amerika, Afrika kıyıları tabii ki Aden körfezi korsanlık faaliyetlerinin en yoğun olduğu bölgelerdir...Aden korfezin de IMB (International Maritime Bureau) nin verdiği rakamlara gore 2008 yılında 111 hadise ve 44 kaçırma olayı gercekleşmiştir..Belli tip gemilerin korsan ataklarına daha fazla maruz kaldığı ve bu tip gemilerin kaçırılma riskinin daha fazla olduğu tespit edilmistir..
Aden körfezinde ve Nijeryada ki ataklarda korsanların cok iyi organize olduklarını ve sıradan bir hırsızın çok ötesinde bir profile sahip olduklarini iyi bir askeri eğitimden geçtiklerini görüyoruz..Nijerya da ki saldırılarda maalesef hayat kaybı olduğunu biliyoruz...Burada korsanlarin yakıt ve yükü gasp etmesi ile birlikte zaman zaman gemileri kaçırdıkları da oluyor..Somali de yerleşik korsanlar ise saldırı sahalarını genişletmeye devam ediyorlar..Her iki bölgede ki korsanların ortak noktası ise saldırılarının ani olup genellikle saldirilarin korsanlarin lehine sonuclanmasidir..
Somalide 2008 yilinda kacirilan gemiler icin odenen ORTALAMA fidye miktari 1.200.000 dolar dir..Daha yuksek fidyenin odendigi vakalar da olmustur..Daha once bu konuda yazdigim yazida da belirttigim uzere korsanlar aldiklari fidyelerin bir kismini yeni botlara, silahlara ve teçhizatlara harcamaktadırlar. Yani islerine yatirim yapmaktadirlar..Bu arada aklima geldi "acaba korsanlar daha cok hangi ulke yapimi silahlari kullanmaktadir?? Neyse 'konuyu dagitmayayim...
GEMI KORUMA KALKANI
Yukarıda anlatmaya çalıştığım Kidnapping and Ransom sigortasıni alan armatörlere ücretsiz verilen ve sadece Londra yerleşik bir Lloyds brokerlik kuruluşunun bünyesinde teessüs edilmiş SPECIAL CONTENGENCY RISK kısaca SCR denilen bir ekip tarafından saglanan ve adına VESSEL SHIELD PROTECTION denilen bir hizmet de son aylarda armatorlerin hizmetine sunulmustur..
VESSEL SHIELD özel olarak hazırlanmış bir paket servis dir..Bu hizmet korsanların bulunduğu alanlarda ,örneğin Aden de, transit geçiş öncesi ve transit geçiş sırasında 24 saat “sadece hizmeti alan gemiye” mahsus olarak görevlendirilmiş operatör tarafından gerceklestirilmektedir. Bu hizmetin amaci korsan saldiri riskini en aza indirmektir..
Peki, bu nasıl olacak..?
1 – TRANSIT GEÇİŞ ONCESİ TAVSİYELER:
MARITIME UNDERWATER SECURITY CONSULTANTS (MUSC) bütün dünyada riskin yüksek olduğu bölgeleri , korsanlık aktivitelerini , hava durumlarını, akıntıları ve diğer faktörleri sürekli monitör etmektedir..Bu bilgiler SPECIAL CONTENGENCY RISK bölümünün kendisinin oluşturduğu MARSCOM Maritime Intelligence system içinde değerlendirilir.Daha sonra gemi kaptanlarına ve de MUSC un danışmanlarına sunulur..Bu bilgiler ışığında tavsiye edilen rotayla Kaptan gemiyi korsanların bulunduğu bölgeden uzaklaştırıp savaş gemilerinin bulunduğu bölgeye yaklaştırır...Bu hizmet geminin transiti süresince kesintisiz sürer..Gemi 24 saat monitor edilirken olasi ani ataklar ve diğer faktörler gemi kaptanına aninda bildirilir...
Bir atak ya da geminin kaçırılması durumunda ise MUSC ivedi alınması gereken önlemler konusunda hem gemi işletmelerine hem de gemi kaptanına önce ki tecrübelerinden hareketle ve kendilerinin geliştirdiği can ve mal kaybını en aza indirecek önlemlerle yapılması gereken şeyleri bildirir..
2- TRANSIT GEÇİŞ SIRASINDA VERİLECEK HİZMETLER
Armatörün ya da isletmecinin isteği üzerine atanan MUSC operatörü transit geçiş sırasında olasi bir saldiriya müdahil olabilecek Aden de bulunan askeri üniteler ile, kiyi devletleri ile ve bu ulkelerin askeri üniteleri ile olan organizasyonu sağlayacaktır..MUSC operatörü sadece size özel hizmet verecektir..
3- KAÇIRILMA OLURSA EĞER
Sonuç da her şeye rağmen gemi kaçırılırsa SCR-MUSC ekibinin verdiği hizmetler devam edecektir..Gemide olası bir hasarın tamir ettirilmesinden ,gemi personelinin hastalık, yaralanma,ölüm durumlarında gemi den en kısa sürede helikopterle alınmasına kadar olan
bir yelpazede hizmet vereceklerdir.. “
Bu konu da bilgi verip vermemek konusunda tereddüt yaşadığımı belirtmek isterim. Ama korsanlık artık günümüzün gerçeği. Armatörler risklerini azaltmanın ve yönetmenin en uygun yollarını bulmak durumundalar..Biz de biraz katkıda bulunalım istedik..Yazımda hiç bir ticari kuruluşu özellikle işaret etmedim.
Yazımı bitirirken bir tespit yapmak istiyorum; dünyanın içinden geçtigi , bazı çevrelere göre finansal tarafının en azından kontrol altına alındığı küresel kriz 3.dünya ülkelerini tam anlamıyla yere sermistir.. Güya bu kriz onları etkilemeyecekti..Bazı ekonomistler oyle ongoruyordu..Ama tam tersi oldu ve Kuzey Güney arasında ki zenginlik farkı kriz sonrasi daha da acildi..Bugün dünyada AÇLIK seviyesinin altında yaşayan insan sayısı bir milyarı geçmiştir. Bunun sorumlusu sadece o veya bu ulke degil dünyayı yönlendiren ekonomik anlayış ,bunun dogurdugu catismalar ve inanilmaz silahlanma yarisidir..
Dünya paylaşmasını bilmediği sürece korsanlar orada veya burada hep var olacaktır..Açlık ve barış birlikte yaşamaz..Olsa olsa diyalektigin iki ucu olur..Siz insanı görmez ve de es geçerseniz gun gelir bakip da gormediginiz o insanlar icinden cikamayacaginiz karanligin kendisi olur..
Sevgiler herkese...